
Osman Demirci
GAZZE: SUSKUN DÜNYANIN ACI ÇIĞLIĞI
Dünya, bir kez daha Gazze’den yükselen çığlıkları duymazdan geliyor. İsrail’in saldırıları altında yanan, yıkılan, yok olan bir halkın çaresizliği, yalnızlığı ve acıları karşısında uluslararası toplum yine suskun. Modern çağın en büyük insanlık trajedilerinden biri yaşanırken, Birleşmiş Milletler’den Batılı güçlere kadar herkes sadece kınama mesajları yayınlamakla yetiniyor.
Bir Halkın Dramı: Bombalar Altında Bir Yaşam
Gazze, yıllardır abluka altında. İnsanlar açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla ve bombalarla mücadele ediyor. Bir sabah okula gitmek isteyen çocuklar, ders çalışırken başlarına çöken betonlarla hayatlarını kaybediyor. Bir anne, markete ekmek almak için çıktığında gökyüzünden gelen bir füzenin hedefi oluyor. Bir doktor, hastanesindeki yaralıları tedavi etmeye çalışırken, İsrail uçaklarının attığı bombalarla birlikte hayatını kaybediyor.
Ve dünya, bu vahşete sadece "itidal çağrısı" yapıyor.
Kapitalist Sistemin İkiyüzlülüğü
Kapitalist dünya düzeni için Filistin’de akan kanın hiçbir ekonomik değeri yok. Gazze’de ölen bir çocuğun kapitalist sistem için anlamı, Batı’nın enerji piyasalarındaki dalgalanmalar kadar önemli değil. Çünkü bu sistem, paranın, petrolün ve silah ticaretinin insan hayatından daha değerli olduğu bir sistemdir.
İsrail’in savaş makineleri, Batılı silah şirketleri tarafından üretiliyor. Ve bu şirketler, her bombalama sonrası daha fazla kazanç sağlıyor. Bir savaş uçağı, bir çocuk için ölüm demekken, bu düzenin sahipleri için milyarlarca dolarlık yeni bir sipariş anlamına geliyor. Demokrasi ve insan hakları söylemleriyle dünyaya ahlak dersi veren ülkeler, iş silah ticaretine geldiğinde aynı ilkeleri unutuyor.
Sessiz Dünya: Vicdansız Diplomasi
Batı’nın liderleri, İsrail’e desteğini kesmiyor. Aynı ülkeler, Ukrayna için seferber olurken, Gazze için sadece kayıtsız açıklamalar yapıyor. Avrupa'da bir terör saldırısı yaşandığında dünya ayakta, ama Filistin’de bombalar yağarken herkes sessiz. Gazze’de öldürülen masum insanlar için ne bir anma töreni düzenleniyor ne de dünya liderleri siyah kurdele takıyor.
Medya ise bu sessizliğin en büyük destekçisi. Batı medyası, Gazze’de yaşananları manipüle ediyor, kurbanı suçlu gibi gösteriyor. İnsanların zihninde Filistinlileri "terörist" gibi algılatmaya çalışan haberler, İsrail’in saldırılarını "savunma hakkı" olarak sunuyor. Oysa ortada apaçık bir soykırım varken, buna göz yuman herkes suç ortağı oluyor.
Sonuç: İnsanlık Gazze’de Sınıfta Kaldı
Dünya Gazze için sustukça, insanlık biraz daha ölüyor. Kapitalist düzenin kanla beslendiği, uluslararası hukukun sadece güçlüler için işlediği bir çağda yaşıyoruz. Ama tarih susmaz. Bugün sessiz kalanlar, bir gün bu suskunluklarının bedelini ödeyecekler. Filistin, özgürlüğünü er ya da geç kazanacak. Ve o gün geldiğinde, zalimler kadar susanlar da yargılanacak.
Gazze için adalet, insanlık için vicdan… Şimdi konuşma zamanı!