Ereğli’yi bekleyen tehlikenin farkında mısınız?

Önceki yazımızda 4 Kasım 2007 yılı seçimlerinin Ereğli için saatlerin 5 yıl daha geri alınması anlamına gelmemesi için bazı şeylerin görülmesi gerektiğini, Ereğli’nin il olmasa bile kalkınmada öncelikli şehirler arasına alınması gerektiği belirtmiştim. Göç alan Ereğli’de her geçen gün artan işsizlik açığının artması, alım gücünün düşmesi, çiftçiye beklediği fiyatların verilmemesi, üreticilerin yaşadıkları sıkıntılar, inşaat sektöründe maliyetlerin artması şehrin insanını sıkmaya başladı.

4 Kasım 2007 seçimleri öncesi Ereğlili kara kara düşünmeye başladı. Zengen’den gelen referandum seslerinden sonra Zengen Belediye Meclisi “ hayır” Ereğli’den ayrılmıyoruz. Referanduma dahi gitmeye gerek yok dese de bundan böyle bu sesleri çok sık duyacak gibiyiz. Konya’nın doğusunun artık ayrılma zamanın geldiğini söyleyemeyen yok. Konya siyasileri ve bürokratları da bunu dile getiriyor. İşin önemli kısmı ise Ereğlili siyasetçilerine ve bürokratlarına kalıyor. Ereğli halkı şimdi ince hesaplar yapmalı. Geçen beş yılda kim ne yaptı? Bunun sorgulamasını yapmaya başlamalı. Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan 2002 Kasım seçimlerinden önce geldiği Ereğli’de il sözü vermedi ama “ilde bulunan her şey Ereğli’de olacak” dedi. Ert ekranlarında yayınlanan Çapraz Ateş programına katılan Konya Milletvekillerinden Abdullah Çetinkaya kendisine “Ereğli’nin il olması için ne yaptınız? Sorusuna “hükümetin programında il yapma olmadığı için, böyle bir talepte bulunmanın anlamı yok” dedi.

2007 seçimlerine Ereğli’nin makûs tarihini yenmek adına çıkmaya hazırlandığını biliyoruz. 5 yıldır sabırla beklentilerinin gerçekleşmediğine şahit olduk. Ereğli belediyesinin okullarımızdan birine aldığı müzik aletinin teslim töreninde Ereğli Belediye Başkanı Ahmet Özdoğan’a önce Zengen’de, sonra da Ereğli’de yükselen referandum seslerini sorduk. Özdoğan, biz Ereğli’yi il yapacağız. Hiçbir yere bağlanmaya niyetimiz yok, dedi. Genç başkanın kendinden emin tavrının nedenlerini biliyorum. Devlet bakanı M.Ali Şahin, Ereğli ziyaretinde il olmak için bazı kriterler koyacaklarını söylemişti. Alt yapının bitmiş olması, nüfusunun Yüz Bin üzerinde olması, doğalgazının olması bunlardan bazıları olduğunu biliyoruz. Özdoğan,  görev süresi içinde kendisine uygulanan anlamsız defanslara rağmen istenecek kriterleri bitirmek için çalıştı. Bu çalışmaların önümüzdeki çalışma döneminde de devam edeceği belirtti.

Ama bütün bunlara rağmen Ereğli’nin siyasi bir güç odağı yok. Böyle olunca da Ereğli’nin il olması için Ankara’da ağırlık hissettiremiyoruz. Öncelikle Ereğli’de programlı çalışan bir muhalefet göremedik. Hedefi olmayan seçim zamanını bekleyen Ereğli muhalefeti, seçim sathına girince iktidar partisinin eksikliklerini sıralamaya başlayacak. Bu 5 yıllık süreçte iktidar partisini çalıştıracak hiçbir girişimde bulunmadılar. Bizim dönemimizde yapılmayan bunların zamanında da yapılmasın politikası izlenmesi Ereğli’nin gerilemesini hızlandırdı.

Ereğli’de muhalefet partilerinin bu 5 yıllık süreçte Ereğli’nin gelişmişliğine hiçbir katkısı olmadı. Şimdi sevgili muhalefetteki başkanlarım bana kızacaklar ama onlar bunu biliyor. Özel sohbetlerimizde bu konuları onlarla çok konuştuk. Onlarında kendilerince haklı nedenleri var. Tek başına iktidar olmuş partinin Ereğli temsilcileri var.  Ereğli’den bir de milletvekili çıkarılmış. Beklentiler bu anlamda çok fazla idi. Beklenen olmadı. Bir daha ki yazımda Ereğli neden iktidar partisinin ağırlığını hissetmedi? Kimler müdahil oldu yaşanan sıkıntılar neler? Ele almaya devam edeceğim.

Ereğli’de saatlerin bir beş yıl daha geriye alınmasına gönlümüz razı değil…