Erbakan'a oy versek...

Erbakan'a oy versek cennetlik mi olacağız

Haberi salı günü bizim gazetede vardı. Erbakan Hoca CHP'ye ve özellikle AKP’ye oy vermenin cehenneme bilet almak gibi olacağını beyan etmiş. Hoca bu, söyler. Zaten SP'nin en büyük handikapı Erbakan..

Erbakan Hoca bütün siyasi hayatını bu ve buna benzer söylemler üzerine kurmuş, kendine yakın durmayanı kafir ilan etmişti. Birileri kulağına fısıldasa artık, hocam iki kişi yardım etmese ayakta zor durursun, artık siyaseti bırak da köşene çekil, diye.

Anketlerde Saadet Partisi barajın altında geçiyor ama Konya listesinin başında değer verdiğim bir siyasetçi var. Belediye başkanı olduğu dönemde kapısını her zaman açık tuttu sanatçı ve kültür adamlarına. Çok güzel kitaplar yayınladı başkanlık döneminde. Özellikle fotoğraf sanatına destek oldu, açılan yarışmalarda belediye çok güzel bir fotoğraf arşivine kavuştu.

Recep Konuk DP’nin liste başında. Keşke DP barajı aşıp Recep Konuk meclise girebilse. Recep Konuk çok büyük yatırımlara imza attı ama benim için asıl önemli olan ağaçlandırma çalışmalarındaki gayretiydi. Kimi zaman düşünüyorum acaba Konuk aynı başarıyı mecliste gösterebilir mi diye? Çünkü bizim siyasi partilerde Başkanlık sultası vardır. Genel başkan ne derse o olur.

Tek başına Recep Konuk bu yanlış çarkı değiştirebilir mi? Zor… Sami Güçlü bakanlığı döneminde çiftçilere "Gözlerinizi toprak doyursun" gibi bir ifade kullanmıştı ama bunun bir dil sürçmesi olduğuna inanmak istiyorum. Bizde çok sık kullanılan bir deyim bu. Özellikle ihtiraslı insanlar için kullanılır. Mustafa Kabakçı'yı yeni tanıdım. İyi ki tanımışım. Her şeyden önce iyi bir fotoğraf sanatçısı. Seçilirse şehrimiz kültür-sanatına büyük katkılarda bulunacağına inanıyorum. Atilla Kart ilk seçildiğinde hiç umudum yoktu doğrusu. Sade bir hukukçu olarak biliyordum. Zaman gösterdi ki Atilla Kart sadece Konya milletvekilleri arasında değil, bütün meclisin en çalışkan vekillerinden biriydi, Şimdi çok daha tecrübeli, donanımlı olarak meclise gidiyor.

Şu 22 Temmuz bir geçse de kurtulsak, diyorum. Evet şu gürültü kirliliğinden bir kurtulsak. Gelip dağ başında bile buluyorlar insanı. Geçenlerde küçücük bir köydeydim, çayımızı yudumlarken kocaman bir seçim otobüsü çıkageldi, gümbür gümbür bir sesle. İşçi Partisi (İP) Ulusal Kanalı, Aydınlık Dergisi ve diğer teorik dergileri ile kendini duyurmaya başladı. Seçimlerde nasıl bir sonuç alır bilemem ama İP’in en büyük sorunu yerel örgütlerinin zayıflığı. Bu sorunu da kolay kolay aşacağa benzemiyor.

Gezdiğim yerlerde seçim üzerine yaptığımız sohbetlerde MHP’ye iki noktada eleştiri geliyor. Kimi yerde Bahçeli'yi eleştiriyorlar. Özellikle partililerden duyuyorum bunu. Bir de liste başı adayının geçmiş dönemde iyi çalışmadığını vurguluyorlar. Gezdiğim yerlerde en çok dikkatimi çeken şey MHP’nin barajı aşabilmek için var gücüyle seçime asıldığı oldu. Bütün beldelerde, ilçelerde en çok onları görüyorum. Bütün illerde böyle çalışıyorlarsa rahat aşarlar barajı.

Şehrimizin, hatta ülkemizin en önemli projelerinden biri olan KOP’un hayata geçirilmesi için düğmeye basıldı. Yeni seçilecek vekillerimizin parti ayrımı gözetmeden bu projeye sahip çıkmalarını, biran önce sonuca ulaşmak için var güçleriyle çalışmalarını diliyorum. Çölleşen Anadolu'nun, Konya Ovası’nın kurtuluşu için bir can simidi KOP. İki hafta önce Karapınar'da idim. Erozyon bölgesini, Meke Gölü'nü, Çıralı gölü gezdim. Cumartesi günü okuyacaksınız Meke'nin nasıl can çekiştiğini. Birkaç gün önce Erozyon bölgesinin yandığı haberini aldım. Yüreğim cız etti. Yazıklar olsun o bölgeyi kaderine terk edenlere…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.