New York... Şehid Malcolm X’in semti Harlem... Puerto Rikoluların mahallesi El Barrio...

“Batı Yakası Hikayesi” filminden tanıdığımız “Köpekbalıkları” son zamanlarda “Jetler”le savaşmak yerine birbirini yiyor.

Neyse ki “Alianza Islamica”, yani “İslam Birliği”, Puerto Rikolu gençlerin çeteleri arasında arabuluculuk yaparak ‘iç savaş’ın iyice kontrolden çıkmasını önlüyor.

Müslüman cemaat, Beyaz-Anglosakson-Protestan sokak çeteleriyle savaşılmasına da karşı.

“Alianza Islamica”, Puerto Rikolu gençleri, kirli Amerikan sokaklarında telef olmak yerine cennet bahçelerinde ilahi selamın tadını çıkarmaya çağırıyor.

İslâmî tebliğin muhatabı sadece Puerto Rikolular ve gençler değil, 7’den 77’ye bütün Latin Amerikalılar.

Ve, Cenâb-ı Allah’a şükürler olsun, bu çağrı her cenahta mâkes buluyor.

“Alianza İslamica”nın El Barrio’daki mescidinde Puerto Rikolu Müslümanlar, Cuma namazlarını Dominik ve Panamalı kardeşleriyle beraber kılıyorlar.

Emperyalizme karşı mücadelede aktif olarak yer alan ve sokak savaşlarında Amerikan polisiyle sayısız çatışmaya giren ‘68 kökenli’ bir grup Puerto Rikolu muhtedinin 1975 yılında kurduğu “Alianza Islamica”, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk Latin Müslüman teşkilat idi.

Sonradan başka teşkilatlar da kuruldu.

Bunların gayretleri sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Latin Müslümanların sayısı birkaç yıl içinde 40 bine kadar yükseldi.

New York’un yanı sıra Los Angeles, Newark ve Chicago’da da mescitleri var.

Mahallelerini uyuşturucu belasından kurtarmak için ‘kolluk kuvvetleri’ kuran ve cezaevlerinde yoğun tebliğ faaliyetlerinde bulunan Latin Müslümanlar, bu yönleriyle Afrika kökenli Müslümanları andırıyorlar.

“Alianza Islamica”nın imamı Ömer Abdurrahim Ocasio, “Siyah Müslümanlar hareketi”nden etkilendiklerini kabul etmekle beraber, onların her hareketini taklit etmediklerini belirtiyor: “Latin muhtediler genellikle soyadlarını değiştirmezler. Buna ihtiyaçları yok. Çünkü pek çok İspanyol soyadı, mesela Medina, zaten İslamîdir.”

Tıpkı “Siyah Müslümanlar” gibi Latin Müslümanlar da kendileriyle Afrika arasında “romantik” bir bağ kuruyorlar. Tabii onlar daha ziyade Kuzey Afrika  ile ilgileniyor ve Mağribli Müslümanların kurduğu Endülüs-İslam medeniyetine vurgu yapıyorlar.

İmam Ocasio,  “Hispanik” kültürüne de sahip çıkıyor; bu kültürün Batı’ya ait olduğu iddiasını reddediyor.

Ocasio’ya göre Amerika kıtasına gelen “İspanyollar”ın kahir ekseriyeti, baskılar yüzünden Hıristiyanlığı kabul etmiş gibi görünen Mağribli / Endülüslü Müslümanlardı. 

Gerçekten de “Hispanik” kültürü, “köklerinden koparılamayan” bu insanların derin izlerini taşıyor.

Mesela, İspanyolca’daki “ojala” (“ohala” diye okunur) “inşaallah”tan geliyor.

İspanyolların sembolü olan “ole” nidası ise, büyük ihtimalle lafzetullah’ın bozulmuş hali.

Birçok tarihçi de “ole”yi Allah lafzının “İspanyolca adaptasyonu” olarak görüyor.

İmam Ömer Abdurrahim Ocasio, İslâmî tesirlerin Latin Amerikan mimarisinde de görülebileceği iddiasında.

“Pek çok mimar ve işçi, gizli Müslüman’dı.” diyor; “Bana inanmıyor musunuz? Endülüs mimarisi tarzında ve Mekke’ye dönük olarak inşa edilen kiliselere, katedrallere bakın.”

(Kaynak: Latin Müslümanların internet siteleri)