Ege’de Fırat adlı bir yiğit yatıyor…

Bundan iki yıl önce vatan, millet, bayrak, devlet sevdalısı Tarih öğrencisi  Fırat Yılmaz Çakıroğlu,  bıçaklı saldırıya uğrayarak Ege Üniversitesi’nde şehit oldu.   

O yalnızca vatan bayrak sevdalısı bir Türk genci değil benim hemşerimdi, Nasrettin Hoca’nın torunuydu.

Aynı toprakların çocuğuyduk. Aynı sulardan içmiş, aynı yollarda yürümüştük…

 Fırat’ın yüzündeki gülümseme o yüzden çok yakışırdı ve yakındı bize, o gülümseme bu toprakların çocuklarının pek çoğunda yer eden bir gülümsemeydi…

Ondaki gülümseme acı bir gülümseme, ancak hiçbir şey bitmedi, herşey yeniden başlıyor gülümsemesiydi…

Fırat’ın gülümsemesinde yılgınlığa, yorgunluğa yer yoktu, bir daha bir daha başlamak vardı, yenilgi yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardı hep…

Bu toprakların binlerce yıllık isyanı vardı, binlerce yıllık ümidi vardı Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun o güzel bakışında…

Onun genç omuzlarında koskoca bir Türk İslam ülkü davasının yükü vardı…

Onun iradesinde  binlerce yıllık Türk Töre’sinin, milleti yaşat ki devlet yaşasın düsturu vardı… 

Bu nedenledir ki, O’nun ölümüne yalnızca ülkücüler yanmadı, yalnızca hemşerisi olan Akşehirliler yanmadı.

Bu nedenledir ki, Çakıroğlu'nun şehadeti toplumumuzda din, ırk ve mezhep, parti  ayrımı gözetmeden herkesi derin bir şekilde yaraladı.

Fırat herkesin güzel gülüşlü evladı oldu.

Herkesin kapanmaz yarası oldu…

Herkes Fırat ismini  ne zaman duyduysa  gözyaşlarına boğuldu.

Aradan iki yıl geçti ancak bu duygu hiçbir zaman eksik olmadı.

O, tarih okuyordu, ecdadının kahramanlıklarını, zaferlerini anlatacaktı, okul sıralarında kendi gibi Fıratlara, Ayşelere, Ahmetlere…

O, atalarının yalnızca kahramanlıklarını anlatmayacaktı, uğradıkları ihaneti, bozgun yıllarını ve bunlardan nasıl dersler çıkarılacağını da anlatacaktı.

O, tarih okuyordu ancak şehadetiyle aynı zamanda tarih yazdı…

Arkasında milyonlarca seveni olan bir Yiğit olarak tarihin altın sayfalarında çoktan yerini aldı. 

O millet davası için  gençliğinin baharında şehadet şerbetini içti. 

Onun makamı inşallah,  yaşasaydı öğrencilerine zaferlerini anlatacağı Mete’nin, Alparslan’ın Fatih’in, Gazi Mustafa Kemal’in makamı olacaktır. 

Ve siz okuyuculardan  2 yıl önce bugün  Ege Üniversitesi’nde vatan millet devlet sevdasıyla  şehadet şerbetini içen ülkü eri Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimize bir Fatiha isteyerek bir vefa borcumuzu yerine getireceğiz…Tüm şehitlerimiz için El Fatiha..

Önceki ve Sonraki Yazılar