CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (1)- "Anayasa değişikliği toplumun yarısını düşman, yarısını dost ilan ederse toplum ayrışır, bölünür"- "Almanya'ya kızıyorsunuz, daha kötüsünü siz yapıyorsunuz"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin, toplumun yarısını düşman, yarısını dost ilan etmesi halinde toplumun ayrışıp, bölüneceğini belirterek, kimsenin buna hakkı olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'na, Avcılar Belediye Konservatuarı Binbir Çiçek Kadın Korosu'nun söylediği, "Çanakkale" Türküsü eşliğinde geldi.

Grup konuşmasında kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, gelecek süreçte kadınların da sorumluluğunun olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, her annenin çocuğuna güzel, özgürce, huzur içinde yaşayacağı, işinin olduğu bir Türkiye istediğini belirterek, annelere, "huzur" sözünü verdi.

"Birlikte yaşamak varken neden kavga, birbirimizi dinlemek varken neden kutuplaşma? Bir anayasa değişkliği yapılıyor, toplum ikiye bölünmüş vaziyette. Neden?" diye soran Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliklerinin bayram havası içinde kabul edilmesi gerektiğini bildirdi. Kılıçdaroğlu, çünkü bu anayasanın herkesin anayasası, geleceği, güvencesi olacağını vurgulayarak, "Ama o anayasa değişikliği toplumun yarısını düşman, yarısını dost ilan ederse toplum ayrışır, bölünür. Buna kimsenin hakkı yoktur. İstiyoruz ki oturalım birlikte düşünelim, karar verelim, tartışalım, birlikte daha güzelini bulalım. Birlikte çalışmak, birlikte düşünmek, konuşmak varken neden kavga, ayrışma, bölünme? Bölünmeyelim doğusu da batısı da güneyi de kuzeyi de bizim; kadını da erkeği de bizim, çocuklar hepimizin. Niye ayrışıyoruz?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Bursa-Ankara karayolunda kadın işçileri Ankara'ya taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu 7 kadının hayatını kaybettiğini, 35 kadının yaralı olduğunu anımsatarak, ölenlere Allah'tan rahmet, yararılara acil şifa diledi.

-"Huzurun yolu..."

Kılıçdaroğlu, bugün anneler için konuşmak istediğini belirterek, her annenin evinde huzur olmasını istedi. Kılıçdaroğlu, evde huzur varsa mahallede, mahallede varsa o şehirde, o şehirde huzur varsa Türkiye'de huzurun olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, huzurun yolunun, beraber yaşamakta olduğuna dikkati çekti.

Ekonomide parlak bir tablonun bulunmadığını, 6,5 milyon kişinin işsiz olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bir yere gittiğinde ceplerinin, çocuğuna iş isteyenlerin küçük kağıtlarıyla dolduğunu bildirdi. Bir annenin en temel sorununun bu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "15 yıldır bir parti iktidarda, 15 yıldır sürekli istikrardan, kişi başına geliri artırdığından söz eder. Anneler, 'Benim çocuğum niye işsiz, komşumun çocuğu niye işsiz, öğretmen ataması niye yapılmadı?' diye sorun." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, enflasyonun çift haneli olduğunu belirtti. Çok sayıda kadının asgari ücretle çalıştığını aktaran Kılıçdaroğlu, 2017'de asgari ücrete yüzde 8 zam yapıldığını anımsattı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Son fiyat artışlarına bakalım, ulaştırmadaki zam yüzde 17,96, sağlıkta yüzde 12,53, eğitimde yüzde 9,33. Asgari ücretle verdiğinizi, kaşıkla verdiğinizi kepçeyle aldınız. Asgari ücretli kadın kardeşlerime sesleniyorum, sana verdiklerini daha fazlasıyla, zamla geri alıyorlarsa sen artık bu düzene hayır demek zorundasın. Bu düzen senin değil; ağaların, Ankara'daki beylerin düzenidir. Bizim savunduğumuz düzen halkın, milletin düzenidir. Esnafın durumu pek parlak değil. Sözde sicil affı getirdiler, kanunda 'Bankalar, kara listeyi dikkate almayabilir.' deniliyor. Bunun yerine, 'Bu dikkate alınmaz.' denilmeli.

Bizim çocuklarımız işsizken Suriye'den gelenlere iş kapısı açan düzen adil, hakça düzen midir? Suriyelilere vatandaşlık vereceklerini söylüyorlar. Ben de çağrı yaptım. 'Her konuda biz milletin iradesine güveniyoruz' diyorsunuz. Sayın Erdoğan, Sayın Binali Yıldırım, gel beraber referanduma gidelim, millete soralım Suriyelilere vatandaşlık verelim mi vermeyelim mi? Bu konuda hiç konuşmuyorlar. Sen referandum demiyor musun işte referandum konusu. Millet yanılmaz, şaşmaz. Gel beraber soralım, ses çıkmıyor. Sayın Yıldırım çok açık, net çağrı yapıyorum, bununla ilgili parlamentoda her türlü desteği vermeye hazırız. Suriyelilere vatandaşlık verilirsin mi verilmesin mi, vatandaşa soralım."

-"Türk milletinden yana ol"

Dış politikanın tam bir felaket olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin, liyakatlı insanlarla çalışıp, uzun tartışmalarla, bütün alternatifleri düşünmesi, üç adım sonrasına bakması gerektiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın bir sabah, "Rakka'ya gideceğiz", öğleden sonra "Mümbiç'e gideceğiz", akşama doğru "Hem Rakka hem Mümbiç'e gideceğiz" dediğini iddia ederek, "Siz nereye gideceksiniz, kime danıştınız, bu kararları nasıl veriyorsunuz?" diye sordu.

Devletin böyle yönetilmeyeceğini öne süren Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:

"Ecevit'i düşünün, Kıbrıs'a çıkarma yaptığında kimsenin haberi olmadı. Türk askeri Kıbrıs'a indi ve sonra 'Türk askeri şu anda Kıbrıs'ta' açıklamasını yaptı. İşte devlet böyle yönetilir. Devlet yönetmesini bilmiyorlar. Devlet böyle yönetilmez, böyle yönetilmediği için zaten bugün büyük bir çıkmazın içinde. Her gelen tokat atıyor, umudu bağlamışlar, rüzgar nereden esiyorsa oraya dönüyorlar. Bir bakıyorsan Trump'tan bir bakıyorsun Putin'den yanalar. Sen Türk milletinden yana ol."

-"İğneyi kendine batır"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iki bakanın Almanya'da konuşma yapmasına izin verilmemesini de değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, bu durumun, hem kendileri hem de iktidar tarafından tepkiyle karşılandığına, iktidarın çok ağır eleştiri getirdiğine işaret etti.

Bir konu eleştiriliyorsa önce kendilerine de bakmaları gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "İğneyi kendine batır çuvaldızı öbür tarafa batırabilirsin." dedi.

Konuşmasında Bulgaristan'dan örnek veren Kılıçdaroğlu, hem Türk hem Bulgar vatandaşı, Bulgaristan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Erdinç İsmail Hayrullah'ın, seçimlerde partisine oy istemek için Türkiye'de propaganda yapmasına izin verilmediğini, Dışişleri Bakanlığınca yasaklandığını ifade etti.

"Sen Almanya'ya giderken tepki veriyorsun, aynı şeyi sen yapıyorsun. Bir Türk vatandaşının Bulgaristan'dan buraya girişini yasaklıyorsun. Belgesi de bu." diyen Kılıçdaroğlu, kürsüden elindeki kağıdı gösterdi.

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı'na, "Bu Türk vatandaşının, Türkiye'deki çifte vatandaş olan insanlara kavuşmasını, gelip propaganda yapmasını hangi gerekçeyle kabul etmiyorsunuz, hangi gerekçeyle Türkiye'ye girişini yasaklıyorsunuz?" diye soran Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:

"Almanya'ya kızıyorsunuz, daha kötüsünü siz yapıyorsunuz, bu olmaz. Siyaset çifte standartı kaldırmaz, siyasette çifte standart olmaz. Nasıl Türkiye'yi ayrıştırıp, kutuplaştırıyorlarsa Bulgaristan Türklerini de ayrıştırdılar, Halk ve Özgürlükler Partisi karşısına Dost Partisi'ni kurdular. Dost Partisi'nden olanlar Türkiye'ye girebilir, Hak ve Özgürlüklerden olanlar Türkiye'ye giremez... Böyle çifte standart olur mu?"

Devleti devlet yapanın adalet, hak, hukuk olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adaletin öldüğü gün devlet ölür." dedi.

Kılıçdaroğlu, bir haftalık çocuğun annesinden koparılması, komutan emrettiği için dışarı çıkıp linç edilen erin hakkının aranmaması halinde o ülkede adaletin olmadığını iddia etti.

Türkiye'yi yönetenlerin, "Sorunları çözeceğiz de önümüzde engeller var." dediğini belirten Kılıçdaroğlu, annelerden, "Bu sorunları çözmek için sizin önünüzdeki engel ne, kim engel oluyor?" diye sormalarını istedi.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler