CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:

"KHK'lerin Anayasa'ya aykırı olduğunu düşündüğümüz bölümlerini Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. MHP itiraz edebilir. 1990'larda iki kez gitmiş, Anayasa Mahkemesi bu konuda iki kez karar vermiş"- "Ben olağanüstü hal yetkisi aldım, olağanüstü hal bittikten

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "KHK'lerin Anayasa'ya aykırı olduğunu düşündüğümüz bölümlerini Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. MHP itiraz edebilir. 1990'larda iki kez gitmiş, Anayasa Mahkemesi bu konuda iki kez karar vermiş." dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi Şehit ve Gazi İşleri Koordinasyon Merkezi'nin düzenlediği yemekte gazilerle bir araya geldi.

Yemeğe gelişinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "KHK'leri cuma günü Anayasa Mahkemesine taşıyacak mısınız ve MHP'nin bu konuda uyarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "KHK'lerin Anayasa'ya aykırı olduğunu düşündüğümüz bölümlerini Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. MHP itiraz edebilir. 1990'larda iki kez gitmiş, Anayasa Mahkemesi bu konuda iki kez karar vermiş." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu ifadesinin Anayasa'nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeleri arasında yer aldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Yani Türkiye bir hukuk devletidir. OHAL de hukuk devleti içerisinde yapılmak zorundadır. Niçin OHAL'a ihtiyaç duyuluyor, çünkü 'Türkiye olağanüstü hal bir dönem yaşıyor ve bu dönemi aşmak için olağanüstü hukuka ihtiyacımız var' deniyor ama bu hukuk Anayasa'ya aykırı olamaz. Bu yetki Anayasa'dan kaynaklanıyor. 'Ben olağanüstü hal yetkisi aldım, olağanüstü hal bittikten sonraki dönemleri de düzenlerim' derseniz bu Anayasa'ya aykırıdır. O zaman siz Parlamentoyu devre dışı bırakmış oluyorsunuz.

Diyelim ki herhangi bir bakanlık yeni kurulacak veya bir şube kurulacak veya kamuda yeni bir tüzel kişilik oluşturulacak, bunun adresi TBMM'dir. Bunları Meclis kurar, yeni bir bakanlık kurulacaksa bunu Meclis kurar, yeni bir mahkeme türü oluşturulacaksa yargılamayla ilgili kurallar konulacaksa bu TBMM'nin işidir, Bakanlar Kurulunun değil. Olağanüstü hal dönemlerinde yürütme organına deniliyor ki yine o yetkiyi parlamento veriyor, 'Bu dönemi öyle kullanacaksın ki kısa süre içerisinde Türkiye'yi olağan sürece taşıyacaksın.' Sen olağan sürece taşırken olağanüstü hukuku da olağan sürece taşımayacaksın, Anayasa'nın temel kuralı bu. Dolayısıyla bunu biz böyle gördüğümüz için Anayasa Mahkemesine taşıyoruz ki geçmişte de taşınmış ve Anayasa Mahkemesi bizim düşündüğümüz gibi kararlar vermiş."

- "Ekonomide sorun var"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın açıkladığı kredi kartı borçlarının 72 aya çıkartılması, 9 ay olan taksitin 12 aya çıkarılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken de ekonomide ciddi sorunlar olduğunu savunarak şunları söyledi:

"Ekonomide ciddi bir sorun varsa bu sorun aşılmaya çalışılıyor ama bu kredi kartı taksidini artırmakla veya bazı alacakları daha uzun süreli takside bağlamakla çözülecek bir sorun olmanın çok daha ötesindedir. Çünkü olayı temelden ele alacaksınız, gerekli reformları yapacaksanız, halka umut vereceksiniz, toplumda bir olağan döneme geçtik diye bir algı yaratacaksınız. Bu olağanüstü koşullarda iş dünyasında pek çok kişinin mal varlığına el konulurken bankalara talimat verilip 'Aman bunlara kredi açmayın' diye pek çok şey söylenirken ekonomik düzelme olmaz. Sadece içeride değil dışarıdan da Türkiye'ye karşı ciddi bir farklı bakış var. Yasa çıkardılar ve yurtdışındaki kara paranın bile Türkiye'ye gelip aklanmasına imkan sağladılar ona rağmen beklenen olmuyor çünkü Türkiye dışarıya pek iyi bir tablo göstermiyor."

- "Türkiye'nin gündemi farklı"

"Cumhurbaşkanının yedek vekil önerisine ilişkin görüşünüzü alabilir miyiz?" sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin gündeminin farklı olduğunu ifade etti.

İşsizliğe dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bakın işsizlik aldı başını gidiyor, yedek vekilliğin tartışılması ne kazandırır bu topluma, neyi getirir yani? Türkiye'nin dünya kadar sorunu var, işsizlik var. Anneler, babalar, çocuklarını okula gönderiyorlar, hangi okula göndereceklerini bile bilmiyorlar. Üniversiteleri iptal edilen veya kapatılan pek çok gencimiz var, bu çocuklar nerelerde hangi üniversitelere gidecekler belli değil. İş dünyası büyük bir karamsarlık içerisinde."

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Binde 7 hissesi olan bir kişi, düşünün tutuklanmış FETÖ'cü diye. Öbür taraftaki pek çok ortak 'Ya bu kişi binde 7 paya sahip, bunu nasıl alıp da siz bizim fabrikamızı kapatırsınız veya bankalara bunlara kredi açmayın dersiniz' diye şikayetler var. Bütün bunların hepsinin oturulup düşünülmesi lazım. 11 bin öğretmeni açığa aldılar, şimdi parça parça iade etmek istiyorlar. Şu soruyu sormadan edemiyorum: 'Peki bu öğretmenleri neden açığa aldınız? 'Efendim bunlar terör örgütüne destek veriyorlardı'. Peki siz bugüne kadar neredeydiniz? Bunlar terör örgütüne destek verirken siz elma mı topluyordunuz? Siz bu ülkeyi yönetmiyor muydunuz? Bunları sormaktan kendime gerçekten alamıyorum. Bunların hepsinin üzerine gitmek gerekiyor.

Varsa birisi teröre destek vermiş, kardeşim bu ülkenin savcısı, polisi, mahkemesi var. Çıkarırsın, yargılarsın. Birden bire alıyorsun bir KHK ile. Bir süre sonra 'Galiba yanlış yaptık' diyorsunuz, 'Tekrar iade edelim'. Yazık, günah değil mi bu insanlara? Bu insanların toplumda bir yeri yok mu? Komşuları yok mu? Toplum bu öğretmenlere nasıl bakacak? Çocuklarımızı teslim ediyoruz biz bu öğretmenlerimize. Öğretmenlerimizi baş tacı edelim diye çaba harcarken 'Sen sendikalısın, sen mutlaka terör örgütüne destek vermişsindir, ben seni alacağım açığa'. Hani nerede hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, adalet, adil yargılama?

Biz bunları sormayacak mıyız? Sorunca da 'Yenikapı ruhunu bozuyorsunuz'. Yenikapı ruhu bu değil ki. Yenikapı ruhu, demokrasidir, adalettir. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmamaktır. İnsanları sevmektir, aynı ülkede aynı havayı kardeşçe teneffüs etmektir. Yenikapı ruhu illa devleti ele geçirdim, birilerinden kinle, intikamla, öç ile 'Ben intikam alacağım, bu insanları döveceğim, bunları iflas ettireceğim, bunları hapislerde çürüteceğim', Yenikapı ruhu bu değil. Bizim anladığımız Yenikapı ruhu ile onların anladığı Yenikapı ruhu arasında dünya kadar fark var. Bizim ruhumuz, dünyamız, görüşümüz, insan sevgimiz ayrı, onların bakışları çok daha farklı. Bunları kabul etmemiz mümkün değil."

- "Gaziler ortak değerlerin temel öğesi"

Kılıçdaroğlu, gazilerle ilgili bir soruyu üzerine, gazilere saygı gösterilmesinin sadece CHP'nin, sadece bir grubun değil toplumun her kesiminin ortak görevi olduğunu aktardı.

Ortak değerleri oluşturan temel öğelerden birinin gaziler olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Bu hafta gazilerimizi kucaklayacağız. En azından onların sorunlarını dinleyeceğiz. Onların beklentileri nedir, bizlerle ilgili beklentileri, onlar anlatacak bizler de dinleyeceğiz. Bu akşam gazilerimizle bir araya geliyoruz o açıdan son derece mutluyum." dedi.

"Başbakan ile ne zaman görüşeceksiniz?" sorusunu da Kılıçdaroğlu, "Bayramdan sonra olacağını Sayın Başbakan söylemişti. Tabii kendi takvimine uygun olarak herhalde bir randevu verecektir diye düşünüyoruz." diye yanıtladı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :