“Çağdaş eğitim” ve kürtaj olma yaşı

“Eğitimin, kesinlikle devlet denetiminde ve gözetiminde, Atatürkçü düşünceden ve laiklik temelinden ödün verilmeden yürütülmesi gerektiğini” savunan Cumhurbaşkanı Sezer, “Bu bağlamda, dogmalarla ve boş inançlarla çocukları ve gençleri etkileme amacı güden okulların ve kursların varlıklarını sürdürmeleri engellenmeli, çocuk ve gençlerimizin çağdaş bir eğitim alarak geleceğe hazırlanmaları konusunda toplum doğru bilgilerle yönlendirilmelidir” deyip, “dogmalar ve boş inançlarla öğrencileri etkileme amacı güden kurs ve okulların kapatılmasını” talep ediyor.

“Devlet denetimi ve gözetimi”, “Atatürkçü düşünce”, “laiklik temeli” ve “çağdaş eğitim” çocukların adam olmasını garanti ediyor mu? Sezer, garanti ettiğini düşünüyor olmalı ki, başka bir ihtiyaca dikkat çekmiyor. “Atatürkçü düşünce” ve “laiklik temeli”nden zerre kadar ödün vermeyen “çağdaş eğitim” yuvalarında uyuşturucunun, fuhşun ve cinayete varan şiddetin “devlet denetiminde ve gözetiminde” kol gezebildiğini görmüyor anlaşılan.

Allah’tan korkmayan bir nesil yetişiyor ve Türkiye zıvanadan çıkıyor, ama Cumhurbaşkanı’nın tek derdi laiklik!

*

Bir gazete haberi:

“Türkiye’de kürtaj olma yaşı 18’in altına düşmüş durumda. Psikiyatrist Dr. Gıyasettin Ekici, bunun nedenlerini ‘Küreselleşmenin yanı sıra, magazin programlarının bu kadar yoğun olması, kişiliği yeni şekillenen ergenlerin, hayatın önemli değerlerini bir kenara itmesine neden oluyor. Ergenler, ünlüleri kendilerine her yönüyle örnek alıyorlar’ diyerek açıklıyor. Cinselliği yaşama yaşının düşmesinin toplumsal sorunlara yol açacağını ifade eden Ekici, ’Benim gözlemlerim şu iki sonucu ortaya çıkarıyor: Birincisi, ergenler cinselliği çok rahat yaşıyorlar. İkincisi, okulda derslerden çok ‘Kim ne giymiş, kim nasıl görünüyor, kim kiminle çıkıyor?’ gibi farklı konularla ilgileniyorlar. Bunlar geleceğimiz açısından bir tehdit oluşturuyor. Çünkü yeni nesil, yüzeysel düşünen, cinselliğe indirgenmiş bir hayatı yaşayan insanlar olarak yetişiyor...”

İyi ki toplumsal yozlaşmayla zerre kadar ilgilenmeyip sadece laikliğin gereğine vurgu yapan yöneticilerimiz var! Ve İyi ki öğrencilerin «dogmalar ve boş inançlar»la etkilenmediği «çağdaş eğitim» yuvalarımız var! Yoksa, «Kim ne giymiş, kim nasıl görünüyor, kim kiminle çıkıyor?» gibi anlamlı sorular sorarak düşünce egzersizi yapan sorgulayıcı, irdeleyici, araştırmacı bir nesil nasıl yetişecekti?

*

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, «dogmalar ve boş inançlarla öğrencileri etkileme amacı güden kurs ve okulların  kapatılmasını» isteyen Cumhurbaşkanı’na, ‘varsa öyle bildiğiniz yerler, buyurun, size bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu’nu çalıştırıp gereğini yapın’ deyince, bu kurulun birkaç yıl önce hazırladığı “Gençlerin kötü alışkanlıklardan uzaklaştırılması ve boş zamanlarının değerlendirilmesi” konulu raporu hatırladım. Raporun bir yerinde şöyle deniliyor:

“Maalesef bugünün gençliği içki ve diğer uyuşturucu maddelerle sıkıntılarını hafifletmeye ve unutmaya çalışmaktadır. Çağdaş gelişmeler ve maddi olanaklar, insanın manevi ihtiyacından kaynaklanan eksikleri gidermeye yetmemektedir. Menfaat duygusunun düşüncelere egemen olması insanı büsbütün maddileştirmekte, gerçek huzur ve mutluluktan uzaklaştırmakta, kötü alışkanlıklardan yarar ummak tercih edilen bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır.”

Cumhurbaşkanı’nın dikkatine…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.