Başbakan Yıldırım: (7)

Başbakan Yıldırım: (7)

"Menbiç konusunda 'Suriye-Arap Koalisyonu' diye bir oluşum oldu. Burada Kürtler de Araplar da var. Bunlarla Menbiç'ten DEAŞ'ı çıkardılar. YPG'liler, PYD'lilerin orada yerleşme niyetleri vardı. Biz, Amerika ile baştan konuştuk, 'Böyle böyle şeyler olmasın,

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Menbiç konusunda 'Suriye-Arap Koalisyonu' diye bir oluşum oldu. Burada Kürtler de Araplar da var. Bunlarla Menbiç'ten DEAŞ'ı çıkardılar. YPG'liler, PYD'lilerin orada yerleşme niyetleri vardı. Biz, Amerika ile baştan konuştuk, 'Böyle böyle şeyler olmasın, işin sonunda' dedik. Söz verildi ve şimdi o sözde durduklarını da bize beyan ettiler. 'Burada herhangi bir Kürt yerleşimine, oluşumuna izin verilmeyecek' diye taahhütleri de var, bunu da tekrarladılar, Menbiç'in yeniden ele geçirilmesiyle beraber. Yakından takip ediyoruz." dedi.

Yıldırım, TRT'deki "Başbakan ile Özel Yayın"da gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Suriye'de ABD, Rusya ve İran'ın da dahil olduğu bir çözümden bahsettiğinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, Suriye'de artık bu işin sürdürülemez bir hale geldiğini, onlarca insanın hayatını kaybettiğini, milyonlarca insanın ise yurdundan edildiğini söyledi.

Bölge ülkeleri başta olmak üzere İran, Türkiye hatta Rusya ve ABD'nin de daha etkin bir şekilde bu meselenin üzerine gitmesi ve akan kanın durdurulması, daha fazla acının yaşanmaması için gereken adımların atılması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, bunun artık bölgesel ve küresel bir soruna dönüştüğünü belirterek, burada "başka hesaplar içinde olmanın çok büyük yanlış olacağını" ifade ettiklerini aktardı.

Bu sorunun çözümünde İran'ın baştan beri gayret gösterdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Onların da Türkiye ile beraber en ön saflarda bu meselenin içinde olması gayet doğal. Rusya ve Amerika'nın da bu konuda bizlere destek olması lazım. Eminim ki bir çözüm bulunacaktır. Uzun vadede Esed ile gitmek mümkün değil. Milyonların ülkeyi terk etmesine sebep olmuş birinin hiçbir şey yokmuş gibi 'Hadi devam edelim' demesini hiç kimse beklemesin. Bir geçiş süreci ihtiyacı var, o geçiş sürecinde de şartlar bellidir." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemine işaret ederek, etnik temele dayalı bir yönetimin olamayacağını dile getirdi. Bütün Suriye halkının temsil edileceği bir yönetim modelinin olması gerektiğini kaydeden Yıldırım, "İçeride ve dışarıdaki bütün halkın ortak katılımıyla bir barış süreci işletilmelidir. Bu konuda İran, Rusya ve diğer ortaklarımızla yakın çalışma içerisindeyiz. Ben kötümser değilim." diye konuştu.

- "Bu bizim için çok hayati öneme sahip bir iştir"

"Sınırımızın altında Türkiye için tehdit olduğu düşünülen, PKK'nın uzantısı olarak kabul edilen terör örgütüyle ilgili durumumuz nedir?" sorusuna Yıldırım, "Bizim bu konudaki durumumuz çok net. Suriye'de, PKK'nın uzantısı olan PYD ve YPG unsurları, 'IŞİD ile mücadele ediyoruz' diyerekten alan genişletmeye devam ediyorlar. Biz de bunun olmaması için bir gayret içerisindeyiz. Bu konuyu koalisyon ortaklarıyla, diğer paydaşlarımızla değerlendiriyoruz. Bu konuda 'oldu-bitti, yapacak bir şey yok' diyecek halimiz yok. Bu bizim için çok hayati öneme sahip bir iştir." yanıtını verdi.

Başbakan Yıldırım, Menbiç için "Suriye-Arap Koalisyonu" diye bir oluşumun gerçekleştiğine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada Kürtler de Araplar da var. Bunlarla Menbiç'ten DEAŞ'ı çıkardılar. YPG'liler, PYD'lilerin orada yerleşme niyetleri vardı. Biz, Amerika ile baştan konuştuk, 'Böyle böyle şeyler olmasın, işin sonunda' dedik. Söz verildi ve şimdi o sözde durduklarını da bize beyan ettiler. 'Burada herhangi bir Kürt yerleşimine, oluşumuna izin verilmeyecek' diye taahhütleri de var, bunu da tekrarladılar, Menbiç'in yeniden ele geçirilmesiyle beraber. Yakından takip ediyoruz. Bize herhangi bir konu olursa gereken müdahaleyi yapıyoruz."

Van'daki terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Görüyorsunuz, FETÖ bırakıyor, bölücü terör örgütü vardiyayı devralıyor. Terör örgütleri boş durmuyor yani bu üst aklın bir elinde FETÖ, bir elinde BTÖ var. Biri oynatıyor öbürünü yedeğe alıyor, öbürünü alıyor bunu koyuyor. Bunlar işte sözde 'Kürtlerin sorunlarını çözeceğiz' diye yola çıkıyorlar ama Kürtleri öldürüyorlar. En büyük zulmü de Kürtlere veriyorlar. Dolayısıyla PKK'nın, 'Kürt sorunu' diye bir sorunu yok. Kürtlerin, Kürt vatandaşlarımızın PKK sorunu var ama bunu da çözeceğiz. Bu terör gruplarını, Kürt vatandaşlarımızla aramızdan çıkaracağız. Ne yaparlarsa yapsınlar, biraz acı çekeceğiz ama işin sonunda bunların da defterini düreceğiz. Bundan milletimiz emin olabilir. Nasıl FETÖ'yü çökerttiysek bunları da çökerteceğiz."

- "Bunların hepsi incelenecek, ortaya çıkacak"

"FETÖ ve PKK arasında bir ilişkinin de olabileceğinin işaretlerini görüyoruz." denilmesi üzerine Yıldırım, "Var, bu sır değil. Konuşmalardan, istihbarat raporlarından ortaya çıkıyor. Darbeden önce de bir araya gelmişler, sonra da bir araya gelmişler. Birtakım aralarında işler de kararlaştırmışlar." dedi.

Başbakan Yıldırım'a, Kandil ve özellikle örgütün elebaşlarını ele geçirmeye yönelik operasyonların, bombalamaların önüne FETÖ tarafından geçildiğiyle ilgili bazı haberler çıktığı hatırlatıldı.

Bunun üzerine Yıldırım, "Şimdi tabii asker içinde bu yapının çok etkin olduğunu özellikle o bölgede terörle mücadele, 15 Temmuz öncesinde görevli olanların FETÖ darbe teşebbüsünde başrolde olduklarını gördük. Hal böyle olunca geriye doğru değerlendirme yapıp, 'Acaba oradaki operasyonlarda, terörle mücadelede doğru işler yaptılar mı, yapmadılar mı?' Bu soru gündeme geliyor, bunların da hepsi incelenecek, ortaya çıkacak." değerlendirmesini yaptı.

- "Bundan sonra gerekli dikkati göstereceğiz"

Yıldırım bir başka soru üzerine, Batı ülkelerinin birçoğunun 15 Temmuz'daki darbe girişiminde iyi bir sınav vermediğini söyledi. İngiltere'nin istisna olduğunu belirten Yıldırım, İngiltere Başbakanı Theresa May'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla aradığını, kendisiyle de görüştüğünü anımsattı.

İngiltere Başbakanı May'ın, hemen bir bakanını gönderdiğini anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"İngiltere'nin bu yaptığını diğerleri maalesef aynı şekilde, aynı netlikte yapamadı. Yani bir anlamda Mısır'da, Mısır darbesinde yaşananları gördük. Orada darbe oldu, başarıyla ulaştı ve darbeye 'darbe' diyemediler. Burada darbe başarıya ulaşmadığı halde yine bu darbe teşebbüsüyle onları lanetlemek, demokrasiye sahip çıkmak yerine 'efendim darbeciler de fena adamlar değil, bunları fazla hırpalamayın' gibi nasihate başladılar. Burada kabul edilebilir bir şey yok. Gerçek dostumuz olmayanı bu darbe girişiminde çok iyi anladık. Kimin samimi, kimin samimi olmadığını çok iyi anladık. Bundan sonra tabii ona göre de gerekli dikkati göstereceğiz."

Bazı ülkelerin ileri giderek, "Darbeciler nerede hata yaptılar da başarısız oldular, şunu, şunu yapsalardı başarısız olamazlardı." dediklerine işaret eden Yıldırım, "Yeni darbe yapacaksanız şunlara da dikkat edin." tarzında reçeteler de verilmeye başlandığına, bunların da çok üzücü ve incitici olduğuna dikkati çekti.

Yenikapı'daki birliğin, beraberliğin, kardeşliğin görülmesinin ardından havanın değiştiğini vurgulayan Yıldırım, şimdi demokrasi şarkılarının ön plana çıkmaya başladığını belirtti.

- "Bölücü terör örgütü Almanya'nın kılcal damarlarına kadar sızmış"

"FETÖ'yle ilgili ilişkilerin mercek altına alınması talebi pek karşılık bulmamış gibi görünüyor Alman cephesinde. Diğer taraftan Alman İçişleri Bakanlığının Ortadoğu'daki İslamcı grupların merkezinin Türkiye olduğuna ilişkin bir belgesi ortaya çıktı. Almanya'nın bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Yıldırım, Almanya'nın hem Avrupa Birliğinin lokomotifi hem de Türkiye'nin büyük ticaret ortağı olduğunu ifade etti.

Almanya'da çok sayıda Türk'ün yaşadığını ve iki ülke ilişkilerinin çok eskiye dayandığını vurgulayan Yıldırım, ne Almanya'nın Türkiye'yi ne de Türkiye'nin Almanya'yı gözden çıkarabileceğini söyledi.

Yıldırım, zaman zaman iç siyasetten kaynaklanan birtakım gerginliklerin yaşandığını ama iki ülkenin bunu körüklememesi gerektiğini kaydetti.

Almanya İçişleri Bakanlığının bir densizlik yaptığını, Türkiye'nin de çok sert tepkiyle karşılık verdiğini anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Yanlışlık oldu, kusura bakmayın' dediler. İçişleri Bakanlığının işi değil ki bu, sana ne. Dış politikayı Dışişleri Bakanlığı takip eder. Dolayısıyla böyle zaman zaman yol, iletişim kazası oluyor. Ermeni tasarısında da bunu yaşadık. Almanya'daki en büyük problem; oradaki bölücü terör örgütü Almanya'nın kılcal damarlarına kadar sızmış. Özellikle basın ve medya tarafında çok zemin kazanmışlar ve Alman kamuoyunu da bir mağduriyet edebiyatıyla maalesef kullanıyorlar. Bundan da Alman hükümeti zaman zaman etkileniyor. Bizim onlara söylediğimiz, 'Biz dostuz, müttefikiz, ahde vefa lazımdır. Siz ahde vefa gösterdikçe biz de karşılığını vereceğiz.' Dolayısıyla bölücü terör örgütünün, Türkiye aleyhinde çalışanlardan ziyade Türkiye'nin ne söylediğine itibar etmelisiniz."

Başbakan Yıldırım, bölücü terör örgütünün Avrupa genelinde, dünyada algı ve mağduriyet oluşturmada gayretinin çok fazla olduğuna işaret etti.

Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Onlara inanmak biraz işlerine de geliyor. Türkiye biraz daha meşgul olsun, Türkiye'nin 2023 hedefleri, geleceğe yönelik projeleri geciksin, aksasın... Bunlar da işlerine geliyor olabilir bazı yetkililerin, içerideki bazı grupların ama biz Almanya'yla ilişkilerimizin gelişmesinden yanayız, geriye gitmesinden yana değiliz. Bu konuda Alman hükümetine şunu söylüyoruz; 'Elinizde 4 bin, 5 bin tane bölücü terör örgütünün dosyası var. Bunlara bakın, bunlar suç işlediler, bunlar Türkiye'ye zarar veriyor. Bunlar size de zarar veriyor ve zarar vermeye de devam edecekler.' Onun için bizim dostluğumuzun arasındaki bu sorunları ortadan kaldırmamız lazım. Ben geleceğe yönelik karamsar değilim."

- "Sapık bir düşünce"

FETÖ'ye ait okulların bulunduğu ülkelerin tutumuna ilişkin soru üzerine de Yıldırım, bazı ülkelerin hemen kararlar alıp kapattığını hatırlattı. Rusya'da da benzer adımlar atıldığını dile getiren Yıldırım, diğer ülkelerin de zamanla tehlikenin farkına varıp gerekli adımları atacaklarını belirtti.

Söz konusu okulların yerine ikame olacak başka okulların açılıp açılmayacağı sorusunu da yanıtlayan Yıldırım, Türkiye Maarif Vakfının kurulduğunu, bu vakfın ana gayelerinden birinin yurt dışında zehirleyici örgütün okullarını o ülkelerle anlaşarak devralmak olduğunu aktardı.

Ülkelere bu konuda destek verebileceklerini söyleyen Yıldırım, "Biz şunu söylüyoruz, 'Bu okullar sadece bize zarar vermiyor, bunlar size de zarar verecek.' Çünkü bunlar, sakat düşüncelerle yetişiyor, buradaki çocukların akılları formatlanıyor. Buradaki terörist başı, sadece Türkiye meselesi değil, o dünyanın üstünde bir varlık olduğunu düşünüyor. 'Peygamberler bile benden bir derece aşağıda' diye düşünüyor. Böyle bir sapık düşünce var. Kainatın imamı. Sen kimsin de kainatın imamısın? Kainatın imamı, 'Gidin insanları öldürün' diyor mu, 'Gidin insanlara şantaj yapın' diyor mu? Bizim anlayışımızda böyle bir şey var mı? Tamamen sapık bir düşünce." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :