Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (2)

"Güçlü bir yönetim modeline geçeceğiz. Milletimiz 16 Nisan'da büyük bir şekilde 'evet' diyecek ve Türkiye'nin önü açılacak"- "Başta millet içeriğini fazla bilmiyordu. Sistemin içeriğini öğrendikçe daha iyi bilinmeye başlandıkça milletimizdeki olumlu algı

ELAZIĞ (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Güçlü bir yönetim modeline geçeceğiz. Milletimiz 16 Nisan'da büyük bir şekilde evet diyecek ve Türkiye'nin önü açılacak." dedi.

Elazığ'daki temasları kapsamında Anadolu Yayıncılar Derneği üyesi yaklaşık 50 televizyon kanalı tarafından canlı yayınlanan programa katılan Kurtulmuş, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Kurtulmuş, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde 18 yaşındaki gençlere milletvekili seçilme hakkı verilmesini ve milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasını eleştirenlere bir anlam veremediğini belirtti.

Türkiye'de bir milletvekilinin yaklaşık 80 bin oyla seçildiğini, Avrupa Birliği ülkelerinde bunun ortalama 25 bin olduğunu ifade eden Kurtulmuş, dolayısıyla daha iyi bir temsilin olabilmesi için milletvekili sayısının artırılmasının işin doğası gereği olduğunu söyledi.

- "Demokrasiye uygun bir durumdur"

Kurtulmuş, bir kişinin hem milletvekili hem bakan olamayacağını işaret ederek, şöyle konuştu:

"Yürütmeyle yasama iç içe olmayacak. Milletvekili olan bakan olursa dolayısıyla milletvekilliği düşmüş olacak. Dolayısıyla parlamentonun iki asli fonksiyonu var, yasa çıkaracak ve hükümeti denetleyecek. Onun için 600 milletvekilinin çıkması daha iyi temsilin olması bakımından önemlidir. Mesela tek milletvekili veya iki milletvekili olan illerimiz var. Daha fazla temsilin olması sağlanacak. Bu son derece normaldir, demokrasiye uygun bir durumdur.''

Milletvekili seçilme yaşanın 18'e düşürülmesinin 600 milletvekilinin hepsinin de 18 yaşında olacağı anlamına gelmediğini vurgulayan Kurtulmuş, "Kaldı ki; şu anda seçilme yaşı 25, kaç tane 25 yaşında milletvekili geldi? Yani 27-28-29 yaşlarında genç arkadaşlar var." ifadelerini kullandı.

- "Yaklaşık 8 milyon gence siyasetin önünü açıyor"

Kurtulmuş, 18-24 yaş aralığında her yaşta 1 milyon 200 bin yeni seçmenin bulunduğunu işaret ederek, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 8 milyon gence siyasetin önünü açıyor. Bu gençlerimizin arasında Türkiye'de siyasetin önünü açacak çok sayıda genç gelir diye ümit ediyoruz. İşte 'kendi adamlarını, akrabalarını, yeğenlerini, oğullarını milletvekili yapacaklar' demek akla ziyan bir şeydir. Meclisin en genç grubu AK Parti'dir. Bizim genç milletvekili arkadaşlarımız çiftçi, işçi, emekli, işsiz çocuğudur. Milletten vekalet alarak milletvekili olmuşlardır. Eğer böyle bir şeyde endişe ediyorlarsa CHP'li arkadaşların elini kolunu bağlayan kim? İstanbul birinci sıraya getirsinler 18 yaşında bir işçiyi ya da işçi çocuğunu getirip oturtsunlar, buna mani bir şey var mı?. Gençler de 'demek ki siz bizi istemiyorsunuz, görürsünüz 16 Nisan'da' diyor."

- "Güçlü bir sistem ortaya çıksın istiyoruz"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bir gazetecinin ''Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra bir başkası devletin başına gelirse tüm bu yetkilerle ülkeyi felakete götürebilir diyorlar, bu konuda neler düşünüyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

''Esas Erdoğan'dan sonra bu kadar yüksek liderlik vasıflarıyla donatılmış birisi gelmediği zaman da sistem güçlü olsun, güçlü bir sistem ortaya çıksın istiyoruz. Yani seçim akşamı, sandık açıldığı zaman kimin ülkeyi yöneteceği belli olsun. Aylarca süren koalisyon pazarlıkları oldu, kurulamayan hükümetler oldu, böyle olmasın. Seçim akşamının ertesi günü seçilen hükümetini kursun. Güçlü, hızlı, etkin karar alabilen bir sistem olsun. İnsanların gücüne değil sistemin gücüne dayalı bir Türkiye ortaya çıksın. Bunun için değişikliği yapıyoruz. Tam da Erdoğan sonrasını planladığımız için bunları yapıyoruz. Güçlü bir yönetim modeline geçeceğiz. Milletimiz 16 Nisan'da büyük bir şekilde 'evet' diyecek ve Türkiye'nin önü açılacak.''

- "Bu olağanüstü hal meselesini de ciddi görmeleri lazım"

Kurtulmuş, olağanüstü hal ortamında halk oylamasına gidilmesine ilişkin soru üzerine olağanüstü hal uygulamasının istenerek ortaya koyulmadığını söyledi.

FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden sonra devletin içinde 40 yıl odaklanmış olan bir şeyi devletten temizlemek için olağanüstü hal uygulamasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Şimdi laf olsun diye, fantezi olsun diye, elimize ilave bir güç versin diye bunu istemedik. Gerçekten devletin bu terör örgütlerinden temizlenebilmesi için böyle bir yetkiye ihtiyaç olduğu, Türkiye'de olağanüstü şartlar yaşadığı için. Yani kusura bakmasınlar. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarı olmuş olsaydı bugün 'OHAL var' diye ağzını açanlardan hiçbirisi Türkiye'de darbenin karşısına geçmeyecekti. Darbecilerin karşısında suspus duranlar darbe tehdidine karşı alınan bu olağanüstü hal meselesini de ciddi görmeleri lazım. Kaldı ki bunu söyleyenlere şunu da hatırlatırım. Bugün savundukları 1982 anayasası öyle çok serbest bir ortamda olmadı. Askeri darbe döneminden sonra askerini silahlarının gölgesinde, tankların, paletlerin şakırtıları arasında yapılan bir anayasa değişikliğiydi.''

- ''Yeni sistemde yasamayla yürütme sıkıntılar oluşturur mu''

Yeni sistemde yasamayla yürütmenin sıkıntı oluşturacağı ve yasamanın adeta geriye itileceği şeklinde yorumlar yapıldığını anımsatan Kurtulmuş, tam tersine 82 anayasasının sanıldığı gibi güçler ayrılığı prensibi üzerine kurulmadığını, güçler çatışması prensibi üzerine kurulduğunu söyledi.

Parlamenter sistemde bugüne kadar yürütme, yasama ve yargının hep birbirleriyle çatışma halinde olduğunu ve bunun birçok örneği olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, "Yasama, yürütme ve yargının arasındaki kavgalardan çok çektik. Burada herkes yerli yerinde oturacak. Tam manasıyla bağımsız ve tarafsız bir yargı, bütün işleri sadece yasa yapmak olan bir meclis. Yani meclisteki milletvekilleri tamamen yasa yapmak ve hükümet sistemini denetlemekle meşgul olacak.'' dedi.

- Halkın desteği artıyor

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anaya değişikliğine halkın desteğinin arttığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Başta millet içeriği fazla bilmiyordu. Sistemin içeriğini öğrendikçe daha iyi bilinmeye başlandıkça milletimizdeki olumlu algı çok daha fazla artıyor. Gözümüzün önünde evetler yukarıya doğru çıkıyor. Açık ara hiçbir tereddüde mahal vermeden seçmenin kafasındaki bulanıklık hızla gidiyor. Millet bunun bir parti meselesi olmadığını görüyor. Bu memleket meselesi Türkiye'nin bekası, bütünlüğü meselesi. O yüzden Avrupa’dan saldırılar oluyor, terör örgütleri bastırıyor. Bütün bunları görüyor. O yüzden çok kuvvetli bir evet gelecek."

Hükümetin bölgenin kalkınması için çok önemli çalışmalar yaptığını anımsatan Kurtulmuş, 65. hükümetin ana ekseninin Türkiye'nin üretim gücünü artırmak olduğunu kaydetti.

Bölgenin kalkınması için çok sayıda karar aldıklarını Cazibe Merkezleri Programı'nın da bunlardan bir tanesi olduğunu işaret eden Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Elazığ’da da çok sayıda müteşebbis Cazibe Merkezleri Programından yararlanmak için projelerini getirip Kalkınma Ajansı ya da Kalkınma Bankasına sunmuşlar. Buradan Elazığ ekonomisine çok güçlü bir şekilde destek geleceğini düşünüyorum. Burada on binlerle istihdam oluşacak, milyarlarca dolarlık yatırım yapılacak. Aynı şeyi Malatya’da da gördüm sevindim. Ben iş adamlarımızın da bu bölgeye gelip 23 cazibe merkezi ilimizi kalkındıracağını düşünüyorum."

- "Tek parti hükümetleri güçlü bir motivasyonla çalışıyor"

Kurtulmuş, siyasi istikrar ve ekonomik istikrarın içi içe olduğunu belirterek, Türkiye'nin 67 yıllık çok partili siyasi hayatına bakıldığında tek parti dönemlerinde yıllık kalkınma hızının yıllık 5.6, koalisyon dönemlerinde yüzde 4, darbe dönemlerinde ise yılda 3.4 olduğunu aktardı.

"Hesap ortada, Türkiye tek parti dönemlerinde daha kuvvetli bir şekilde işe sarılıyor, ekonomik kararları daha hızlı alıyor, kurumlar daha ciddi şekilde çalışıyor. İnşallah Türkiye'de bunu sağlayacağız." diyen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Geçmiş performanslara baktığımızda istihdamdan faiz oranlarına kadar her alanda göstergeler bize teyit ediyor ki tek parti hükümetleri güçlü bir motivasyonla çalışıyor, daha uzun vadeli kararlar alabiliyor. Önümüzdeki dönemde Çanakkale Köprüsünün temelini atacağız. Türkiye'nin büyük yatırımlarının tek parti döneminde yapılması çok daha kolay. Örneğin AK Parti'nin 15 yıllık geçmişi 3. Köprüsü Osman Gazisi, Marmarayı, 3. Havalimanı hayal gibi projelerin önemli bir kısmı hayata geçirilmiştir. Bir kısmı da devam ediyor. Tek parti iktidarları sürdüğü sürece daha kuvvetli ekonomik istikrar ortaya çıktığı sürece bunlar çok kısa sürede bitirilecek, Türkiye 2023 hedeflerine güçlü bir şekilde ulaşacaktır."

(Bitti)













AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :