Bakanlar Kurulu toplantısı

Bakanlar Kurulu toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (5)- "(FETÖ'nün darbe girişimi soruşturması) Toplam 10 yabancı uyruklu hakkında, bu örgütle irtibatlı olmak dolayısıyla işlem yapılmıştır"- "(Reklam gelirlerindeki RTÜK payı) Hükümet olarak karar aldık ve

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmaya dair, "Toplam 10 yabancı uyruklu hakkında, bu örgütle irtibatlı olmak dolayısıyla işlem yapılmıştır." dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım Başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

FETÖ'nün emriyle iddianameler hazırladığını, soruşturmalar açtığını itiraf eden savcı Ferhat Sarıkaya hakkında idari işlem yapılmadığının belirtilmesi ve hükümetin görüşünün sorulması üzerine Kurtulmuş, televizyonlarda herkesin konuştuğunu belirtti. Bu açıklamaların hepsinin savcılar için bir veri oluşturduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Savcılar bu açıklamalardan dolayı bu şahıs ya da başka televizyonlarda konuşanlar hakkında ya bilgisine başvurmak bakımından çağırabilir ya hakkında onlarla ilgili de herhangi bir şekilde dosya açabilir. Bu kısım savcıların bilgisi tahtında olan bir husustur. " diye konuştu.

Kurtulmuş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in, "Kobani'de kim hazırlık yaptı?" şeklindeki açıklamaları anımsatılarak, bu konuya açıklık getirilmesinin istenmesi üzerine, 15 Temmuz'un sadece bir darbe ve hükümeti indirme teşebbüsü olmadığını, tam tersine Türkiye'yi önce iç savaşa, arkasından da dış işgale hazırlama projesi olduğunu vurguladı. Kobani veya başka birçok yerde, Türkiye'ye ilişkin bazı düşmanca faaliyetlerin hazırlanmasının mümkün olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Ancak resmi olarak bunları söylememiz için bizim elimizde resmi delillerin, bilgilerin olması lazım. Biz bunları resmi olarak söyleyemiyoruz. Çünkü elimizde bu anlamda net bilgiler yoktur ama zannediyorum Sayın Çelik'in söylediği kendi duyumları, o bölgenin de bir milletvekili olarak, o bölgeyi de çok iyi bilen bir bakan arkadaşımız olarak duyumlardan kaynaklanan bazı ifadelerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 15 Temmuz gecesi tutuklanan veya gözaltına alınanlar arasında yabancılar bulunup bulunmadığı yönündeki soruya, soruşturmaların geniş kapsamlı sürdüğü yanıtını verdi.

FETÖ'ye ilişkin her ilde ayrı ayrı süren soruşturmalar bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Bizim elimizdeki bilgiler, bu artabilir de. Şu ana kadar, 10 yabancı uyruklu hakkında işlem yapılmıştır. Bunlardan 9 tanesi FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilenlerdir. Bunun 4 tanesi tutuklanmıştır, bir tanesi firaridir. Diğerleri hakkında da gözaltına alınmış bir tanesi serbest bırakılmıştır. Ayrıca yine yabancı uyruklu birisi, 6 Ağustos akşamı sabah 05.30'a doğru Hatay sınırından içeri girmiş. Şu anda gözaltındadır. Onun da FETÖ örgütüyle irtibatı, iltisakı olduğu bilgisi vardır, mevcuttur. Demek ki toplam 10 yabancı uyruklu hakkında, bu örgütle irtibatlı olmak dolayısıyla işlem yapılmıştır. Diğer soruşturma kapsamında da bu rakamın artabileceğini söyleyeyim."

Numan Kurtulmuş, devam eden ciddi sorgulamalar olduğunu, bu kişilerle ilgili bilgilerin de ayrıntılarıyla ortaya çıkacağını ifade etti.

- "ABD bu noktada bir tercih yapmak durumunda"

"ABD neden 79 milyondan korkmalı?" sorusuna karşılık Kurtulmuş, Türkiye'nin tek yumruk olarak darbeye karşı çıktığını, herkesin demokrasiden yana tavır ortaya koyduğunu ve herkesin bu çeteden ve liderinden nefret ettiğini, "Bu adamı bize verin." dediğini aktardı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Amerika ile Türkiye arasında on yıllarca devam eden bir ilişki bulunduğunu, iki ülkenin NATO çerçevesinde işbirliği yaptığını, DAEŞ ve benzeri örgütlere karşı stratejik müttefiklik içerisinde mücadele ettiğini anımsatarak, bu kadar yakın işbirliği olan iki ülkenin birisinde, öteki ülkeyi yıkmaya, dağıtmaya ve işgale hazırlamaya çalışan bir terör örgütünün elebaşının oturmasının siyaseten anlamlı olmadığına dikkati çekti.

ABD'nin bu noktada bir tercih yapmak durumunda olduğuna işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Şöyle olsaydı bu kadar net, açık ve yüksek perdeden belki konuşamazdık. Türkiye'de halkın bir kısmı darbeden yana, bir kısmı darbeye karşı olsaydı, o zaman başka bir siyasi tablo karşımızda olurdu. Belki istisnası vardır ama saymaya bile değmez. 79 milyonun tamamı darbeye karşı, tamamı FETÖ'ye karşı, tamamı bunun başındaki eşkıya başının Türkiye'ye getirilmesini istiyor. Bu siyasi tablo... Ben Amerika Birleşik Devletleri'nin yöneticisi olsam böyle düşünürüm diye söylüyorum. Ya 3-5 tane eşkıyayla işbirliği yapmaya devam edeceğiz ya da en azından onları korumaya devam edeceğim ya da 79 milyonluk müttefik bir ülkenin halkının gönlünü kazanacağım. Bu anlamda söylüyorum. Amerikalıların da akıllı siyasetçiler olduğunu tahmin ediyorum. Amerika'nın menfaatleri de bunu gerektirir diye düşünüyorum ve onun için de hele hele 7 Ağustos'tan itibaren yeni bir dönem başlamıştır artık. Pensilvanya'daki bu terör başının orada ikamet etmesinin Amerika Birleşik Devletleri'ne zarar verecek bir noktaya geldiğini düşünüyorum. Bunları onların değerlendirmesi en doğaldır, tabii olandır. Demokratik siyaset teamülleri içerisinde hareket edenler ve düşünenler böyle davranırlar diye ümit ediyorum. Bunun da bir iyi niyetli yaklaşım değil, normal, doğru bir demokratik yaklaşım bu olduğu kanaatindeyim."

Kurtulmuş, kendisinin hükümette basından sorumlu olduğunu hatırlatarak, RTÜK'ün televizyonlardan aldığı reklam gelirlerindeki payının düşürülmesi konusunda sektörden talep geldiğini aktardı.

15 Temmuz akşamında medyanın demokrasi sınavından yıldızlı pekiyi ile mezun olduğunu, ilk andan itibaren darbenin karşısında, demokrasi ve meşru iktidarın da yanında yer aldığını belirten Kurtulmuş, "Türk medyasının bu tavrı olmasaydı belki bu kadar net bir şekilde darbenin karşısında, milletimizin de sokaklara çıkması bu kadar mümkün olmayabilirdi. Bu net duruş dolayısıyla teşekkürümüzün, şükranımızın bir göstergesi olarak hükümet olarak karar aldık ve yüzde 3 olan reklam gelirleri payını, yüzde 1,5'e indirmeyi medyaya karşı şükran göstergemizin bir örneği olarak ortaya koymaya niyet ettik. Parlamentoya giden torba yasanın içerisinde bu teklif de vardır, bu madde de vardır ve bundan sonra inşallah yüzde 1,5'e indirilmiş olacak." ifadelerini kullandı.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :