Bakan Özhaseki, AA Editör Masası'na konuk oldu

Bakan Özhaseki, AA Editör Masası'na konuk oldu

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki: (4)- "Eğer bundan sonra herhangi birisi kaçak yapıya başlarsa, buna göz yuman birisi varsa ve belediye de oraya kamu hizmeti veriyorsa hepsi içeri girecek. O yüzden bundan sonra kimse hapis cezasını göze alarak

ANKARA (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Eğer bundan sonra herhangi birisi kaçak yapıya başlarsa, buna göz yuman birisi varsa ve belediye de oraya kamu hizmeti veriyorsa hepsi içeri girecek. O yüzden bundan sonra kimse hapis cezasını göze alarak teşebbüs etmez." dedi.

Özhaseki, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.

Türkiye'nin birçok yerindeki tarihi eserlerin bulunduğu bölgelerin de "İmar Barışı" düzenlemesi kapsamında olup olmayacağı sorusu üzerine Özhaseki, tescilli eserler ülkenin değerleri olduğu için şahıs mülkiyetine çok konu edilmediğini söyledi.

Özhaseki, tescilli olan, birtakım kişilerde olan sivil mimarlık örneklerinin bulunduğunu, onların korunduğunu belirterek, buraya elektrik ve su alınabileceğini, burasının yıkılamayacağını ifade etti.

İmar affı ile imar barışı arasındaki farka da dikkat çeken Özhaseki, şunları söyledi:

"Bizde bir vatandaş yapısını yıktığı zaman eski binasını aynen yapamaz. Belediyeye gidecek, mevzuat neyse, orada ne yazıyorsa yapacak. Sonradan yaptığı kaçak katları bir hak olarak kendisine verilmiyor. Mevzuata uyacak. İmar barışının özellikle imar affından farkı bu."

- "Kimse hapis cezasını göze alarak teşebbüs etmez"

Vatandaşın kafasında, "Bu 13 kere geldi, bir de siz getirdiniz. Vatandaş kaçak yapıya devam eder. Nasıl olsa af geliyor." gibi birtakım düşüncelerin bulunduğunu aktaran Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kanunda yapan ve yaptıran için, buna göz yuman, kamu hizmetini götüren, elektriği, suyu bağlayanlar için hapis cezası var. Bu hapis cezası daha önce çok uygulanmamış veya ertelenmiş. Ama Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun aldığı bir karar var. Vatandaş orada kaçak yapıdan dolayı ceza yemiş, hükmün ertelenmesini istemiş. Yargıtay bu kararında diyor ki 'Bunu sana daha önce belediye ihtar ettiği halde, imara uygun hale getirmek gibi bir durum olduğu halde sen getirmemişsin. O zaman sen gönüllü olarak, bu işi bile bile yapmışsın. Bu yüzden hüküm ertelenmez. Hapsi gerekiyor.' Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararını bütün belediyelere, valiliklere, ilgili il özel idarelerine göndereceğiz. Eğer bundan sonra herhangi birisi kaçak yapıya başlarsa, buna göz yuman birisi varsa ve belediye de oraya kamu hizmeti veriyorsa hepsi içeri girecek. O yüzden bundan sonra kimse hapis cezasını göze alarak teşebbüs etmez. Zaten varsa yapıyor, bundan sonra yapacaksa da gidip ilgili belediyesinden ruhsatı alması lazım."

Özhaseki, 2017'nin sonuna kadar yapılan tüm yapılar için müracaat edilebileceğini, vatandaşın beyanının esas olduğunu, uydularla da izlenildiği için takibinin daha kolay yapılabileceğini vurguladı.

- "Otopark meselesi aslında büyükşehirlerimizin belalı bir sorunu"

Binalar için hazırlanan otopark yönetmeliğine ilişkin bir soru üzerine Özhaseki, "Otopark meselesi aslında büyükşehirlerimizin belalı bir sorunu haline gelmeye başladı. Herkes bu konuda sıkıntılı." diye konuştu.

Dünyada da otoparkla ilgili ciddi tedbirler alındığını dile getiren Özhaseki, şu ifadeleri kullandı:

"Biz bir taraftan otopark yasasını değiştirirken bir taraftan da tabi ki ileride doğabilecek bütün sorunları düşünerek bir yönetmelik hazırladık. Belli başlı prensipler şunlar. Her bir otopark için her müteahhit ya da şahıs, bina yapmadan bir otopark göstermek zorunda. On dairelik bina yapmışsa aşağıda 10 araçlık otopark göstermek zorunda. Yer olmazsa, görünmemesi şartıyla yerin altına inebildiği kadar serbest. Otoparkı imardan saymıyoruz. İki komşu bahçelerini birleştirip otopark yapabilirler. Çarşı içerisinde birisi, otopark sorununa çözüm bulmak için parselini yıkıp, otopark yapıp kendisi de otoparkı çalıştırabilir. Daha önceden bunun için plan tadilatları gerekiyordu. Belediyeye gittiği zaman zorlaştırıyorlardı."

Bakan Mehmet Özhaseki, okulların bahçesinin altlarının otopark olması projesine işaret ederek, bu sayede büyükşehirlerde hem mahallelinin rahatlatılacağını hem de okullara bir gelir temin edileceğini belirtti.

Özhaseki, "Bana göre çok doğru bir çözüm. Hem okullara gelir olur hem de mahallenin tamamının sorununu çözer." dedi.

Söz konusu projenin öğrenciler üzerinde oluşturabileceği etkilere ilişkin eleştirilerin hatırlatılmasına Özhaseki, "Okul idaresinin uygun görülen yerlerde buna izin vermesi lazım. Bazen öyle olur ki bahçe çok müsait değildir, çocukların gireceği yerde otopark girişleri birbirine karışıyordur, yapılamaz." karşılığını verdi.

- Okul bahçesinin altına iki kat otopark

Hafta içi de bu projenin uygulanabileceğini ifade eden Özhaseki, "Yerin altına iniyorsunuz zaten. Okulun bahçesini kullanmıyorsunuz. Çocuk bahçede oynuyor. Okulun altına iki kat yapabiliyor. Yer var. Niye olmasın?" diye konuştu.

Özhaseki, tatil zamanlarında akşam saatlerinden sonra okul idareleri uygun görürse bahçelerini otopark gibi kullanmalarına izin verdiklerini söyledi. Zaman zaman buna eleştirilerin yöneltildiğini anımsatan Özhaseki, ancak çarşı içerisinde olan, konutların az olduğu yerlerdeki okulların, bahçelerini akşam saatlerinde, gelir elde etmeleri karşılığında kullandırmalarında mahsur olmayacağının altını çizdi.

- Doğu ve Güneydoğu'daki inşa ve ihya çalışmaları

Özhaseki, Doğu ve Güneydoğu'da bölücü terör örgütünün harabeye çevirdiği yerlerde başlatılan inşa ve ihya faaliyetlerine ilişkin soru üzerine terör örgütlerinin bölgeye verdiği zararları anımsattı.

Bölgede bu örgütün bir terör devleti kurmak istediğini ve bunun üzerine kararlılıkla gidildiğini anlatan Mehmet Özhaseki, "O bölgede masum, kendi halinde yaşayan hane halkına ben binlerce kere teşekkür ediyorum. O teröristlere uymadılar, yanlarında olmadılar. 'Allah belanızı versin' dediler, çekildiler, evlerini boşalttılar." dedi.

Terörden etkilenen bölgelere ilişkin fotoğraflar gösteren Özhaseki, terör örgütlerinin harabeye çevirdiği ev, sokak, cami ve tarihi yapılar ile Bakanlık olarak bunların yerlerine yaptıkları yapıların fotoğraflarını karşılaştırdı.

Yıkılan yerlerle ilgili yürütülen inşa çalışmaları hakkında terör örgütünün bölge halkına yalan söylediğini aktaran Özhaseki, "Terör örgütleri, bir, 'Burayı yıkıp TOKİ konutları yaparsınız', iki 'Alışveriş merkezlerine satarsınız, zenginler gelecek buraya', üç, 'Zaten para sizin değil ki AB veriyor parayı, siz harcıyorsunuz' diyorlardı. Emin olun ben bunlar kadar vahşi, saldırgan, insanlara hiç acımayan, yalanda fütursuzca, sınır tanımayan adamlar görmedim. Herhalde üçüncü dünya ülkelerinde bile böyle bir örgüt kalmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde yapılan konutların fotoğraflarını da gösteren Özhaseki, "Burada yaşam başladı, kuralarını çektik, vatandaşlara teslim ettik." ifadesini kullandı.

Terörden arındırılmış bölgelerdeki toplam hasara ilişkin bilgi veren Özhaseki, "Çatışma alanlarında toplam 70 bin konuta hasar verdiler. Bunların 45 bini neredeyse az hasarlı olduğu için bedelleri ödenerek telafi edilebilecek zararda olanlar ama 26 bini hiç yaşanmayacak ve oturulmayacak durumda olanlardı. 26 bin konuta başladık. Bunların büyük bir kısmını yaptık, büyük bir kısmının inşaatları devam ediyor." açıklamasını yaptı.

Konutların çoğunu kendi yerlerinde yaptıklarına dikkati çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, şöyle devam etti:

"Vatandaş gelip anlaştığında yıkılan evi 100 metre ise, 110 metre almış ise o 10 metrenin bedelini istiyoruz. Onu da takside bölerek, uzatarak, faizsiz şekilde alıyoruz. Vatandaş bizimle anlaştığında evinden ilk çıktığı günden yeni evine girinceye kadar 700 lira civarında kira parası veriyoruz."

Bölgede yaraların sarılmaya devam edileceğini belirten Özhaseki, yapılan konutların içlerinin konforlu olduğunu, altyapı çalışmalarının da tamamlandığını dile getirdi.

Özhaseki, kayyum atanan belediyelerin bölgeye yaptığı hizmetleri anlatarak, geçmişte bölgedeki belediyelerin bölgeye yatırım için ayrılan kaynağı Kandil'e göndermenin yolunu aradığı, bunu da taşeron ihalelerindeki kişi sayısını fazla göstererek yaptığını vurguladı.

Buradaki bazı belediyelerin yatırım bütçesinin sıfır ancak personel giderlerinin ise yüzde 95'e varan oranlarda tutulduğuna işaret eden Özhaseki, "Belediye başkanlarının her birinin arka tarafındaki odada 3 tane PKK'lı militan oturuyor. Belediyede çöpçü gözüküyor ama asıl yönetici onlar. Onların da devletten geleni nasıl çalarız, nasıl dağa göndeririz, terk dertleri bu." diye konuştu.

Buralara kayyum atandığında anamuhalefet partisinin "Demokrasiyle gelmiş belediyelere el konur mu, kayyum atanır mı?" diye sorduğunu aktaran Özhaseki, "Demokratik bir ortamda oylamayla, seçimle iş başına gelmiş bir insanın kanunlar dışına çıkarak çalmak, çırpmak, hırsızlık yapmak gibi bir özgürlüğü var mı? Kandil'e para götürmek gibi bir özgürlüğü var mı?" dedi.

Özhaseki, kayyumların bölgeye hizmet getirdiğini kaydetti.

(Sürecek)



AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :