AK Parti Konya Milletvekili Hasan Angı, Konya’da takdir eksikliği bulunduğunu söylüyor…

Yani Konya için yapılması gereken işlerin bitmeyeceğini ama yapılıp edilenin de ilgililerce takdir edilmesi gerekirken sürekli bir eleştiri halinin mevcut olduğunu…

Özellikle de çiftçi kuruluşlarından…

Tarım ve hayvancılığa hükümetin verdiği desteklerin azımsanamayacak düzeyde olduğunu söyleyen Angı, 2002’de 83 milyon YTL düzeyinde olan teşvikin, 2006’da 700 milyon YTL’ye çıktığını anlatıyor.

2002 yılında yem bitkilerine 30 milyon YTL destek verilirken bu rakam 2006 yılında 270 milyon YTL’ye çıkmış…

2002 yılında 600 bin baş hayvana suni tohumlama yapılırken, bu sayı 2 milyon 100 bine, 420 bin ton olan kırmızı et üretimimiz sağlanılan desteklerle 490 bin tona yükselmiş…

Hayvancılık destekleriyle ilgili de bilgiler veren Hasan Angı, son olarak 81 Hayvancılık Kooperatifi’nin aldığı desteğin 4’ünün Konya’ya verildiğini söyledi.

4 rakamının kendi başına düşük gibi görülebileceğini vurgulayan Angı, yüzdeye vurulduğunda sadece bir ilin 4 projesine destek sağlanılmasının önemli olduğunu düşünüyor…

Angı’ya göre, özellikle geçtiğimiz sene, bir yanlış anlamayla Konya çiftçisinin gereği kadar desteklenmediği yönünde açıklamalarda bulunan çiftçi kuruluşlarının, alınan bu desteklerden sonra hükümete teşekkür etmesi gerekiyor.

Verilen sayılara bakınca -yetersiz gördüğümüz halde- biz de takdir etmemiz gerektiğini düşünmemize neden olacak şeylerle karşılaşıyoruz.

12 yılda Türkiye genelinde toplam desteklenen kooperatif sayısı yalnızca 48’miş…

AK Parti döneminde ise bu sayı 450’yi bulmuş…

Sınırlı kaynaklara rağmen verimli değerlendirmelerle ülkenin ve tarımın önünün açıldığını söylüyor Angı…

Mesela susuzluk çektiğimiz bugünlerde Ziraat Bankası’nın sağladığı faizsiz Damla Sulama Desteği’nden de en çok Konyalı çiftçiler yararlanmışlar.

Halen devam eden bu desteğin devletin sübvansesiyle gerçekleştiğini söyleyen Angı, çiftçilerimize bu olanak verilmeseydi böyle bir çalışmayı dışardan ancak yüzde 20 faizle elde edebileceklerinin altını çiziyor.

Yani devlet damla sulamayı yaygınlaştırmak, su kaynaklarını heba etmeden ürün verimliliğini artırmak için yüzde 20’lik bir miktarı çiftçisine hediye ediyor…

Bunca çalışmanın elbette takdirini vatandaş seçimlerde gösteriyor…

Fakat ziraat odalarının da kaz gelecek yerden tavuğu esirgememesi gerekiyor…

AÇIK  LİSELİLER DERTLİ

Konya’da eğitimini açık öğretim yoluyla devam ettiren lise ve ilköğretim öğrencilerinin problemleri bitmiyor…

Daha önce Eğitim Araçları Müdürlüğü’nden kitaplarını temin eden öğrenciler son bir iki senedir neredeyse kitap yüzü görmeden sınavlara girdiler.

Eğitim Araçları Müdürlüğü’nden Halk Eğitim Merkezleri’ne kaydırılan açık liselerden mezun olanlar, şimdi güncel bir sıkıntı yaşıyorlar.

Mezun öğrencilerin diplomalarının Konya’ya gelmesinin vakit alacağı belirtiliyor…

Oysa bu öğrenciler ÖSS’ye girmek için diplomalarını almak zorundalar…

Milli Eğitim Bakanlığı’nın açık liselilerle ilgili hizmet verdiği sitede “Mezun öğrencilerimiz, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüklerinden alacakları, "MEZUN OLDUĞUNU BİLDİRİR BELGE" ile birlikte istedikleri Lise Müdürlüklerine ÖSS başvurusu yapabilirler” deniliyor…

Fakat Konya’daki Halk Eğitim Merkezleri bu belgeyi öğrencilere vermediği gibi adres olarak da Ankara/Gölbaşı-Ballıkpınar Köyü’ndeki Açık Öğretim Lisesi Müdürlüğü’nü gösteriyorlar…

Bir mezuniyet belgesi için bu kadar eziyetin fazla olduğunu düşünerek Milli Eğitimden sorumlu milletvekilimiz Sami Güçlü’yü, İl Milli Eğim Müdürümüz Halil Şahin’i ve İl Genel Meclisi Milli Eğitim Komisyonu Başkanımız Hacı Alıcı’yı bu konuyla ilgilenmeye davet ediyorum…

Ne de olsa Açık Lise’den mezun olan öğrencileri bilgisayar ve internet çağında Ankara’ya göndermek yakışıksız bir durum…