Konyaspor mutlak puan için gittiği Fenerbahçe’den üç gol yedi ve puansız döndü. Ben geçen haftaki yazımda bu maçın favorisinin Fenerbahçe olduğunu ve bu maçı Fenerbahçe’nin kazanmasını gerektiğini belirtmiştim. Gerçekten de düşündüğümüz gibi oldu ve lider maçı kazandı. İlk yarıda Konyaspor biraz hareketli gibi görünse de pozisyon bulamadı. Sadece Da Silva’nın uzaktan attığı bir şut biraz heyecanlandırdı bizleri. Onun dışında pas yapmaktan başka hiçbir icraat yok. Konyaspor zorlu seri diye tabir ettiğimiz beş maçlık periyotta 2 galibiyet ve 2 mağlubiyetle sadece 6 puan toplayabildi. Kaybettiğimiz iki maçta da inanılmaz hatalı goller yedik. Bu hatalı golleri sadece Özden’e mal etmek son derece yanlış çünkü defansımız yol geçen hanı gibiydi. Özellikle Alex ve Kezman’ın attığı goller ancak mahalle maçlarında yenebilecek goller. Defans yönünden zayıftık, peki forvette neler oldu? Kocaman bir hiç oldu. Nurullah hoca Konyaspor’un ataklarını hazırlayan, korkusuzca ileriye doğru oynayan Neca’yı on birde başlatmadı. Kesinlikle sakattı diye bahane uydurmasın çünkü eğer Neca sakat olsaydı kadroda ne işi var. Eder ve Sabin hala kulübede oturuyorlar. Biz de hocanın prensi Sedat’ı izlerken deli oluyoruz. Futboldan anlamayan birini Sedat’ın yerine koysanız Sedat kadar pas hatası yapmaz. Evet Sedat iyi futbolcu, buna katılıyorum ama formsuz olan bir oyuncuda neden bu kadar ısrar ediliyor anlamıyorum. Bizim genç oyuncumuz Uğur eğer şans bulmuş olsaydı Arda gibi kendisinden söz ettirebilir ve bence geleceğin yıldız futbolcusu olarak gösterilirdi. Ama Uğur Konyalı olduğu için şans bulamıyor. Eğer Uğur yurtdışından gelmiş olsaydı bakın nasıl oynatılırdı. Netice olarak Fenerbahçe Konyaspor’u rahat geçti. Bizler Fenerbahçe’ye yenilmeye alıştığımız için söz edemiyoruz. İstatistiklere baktığımızda aradaki fark her şeyi açıklıyor.

Galatasaray maçını seyircili oynayacağımız açıklandı. Bu Konyaspor için son derece önemli bir avantajdır. Maç her ne kadar seyircili oynansa da tehlike çanları çalmaya devam ediyor. Bu maçta mutlaka galeyana gelmemek gerekir. Küfür olayının tamamen statlardan kalkması gerekir. Hiç kimse eşiyle, çoluğuyla çocuğuyla maça gelemeyecek mi? Çocuğunu getiren Konyasporlular küfürleri çocuklarına nasıl izah edecekler. Rakip takım seyircisi ne derse desin, hakem nasıl olursa olsun ağzımıza sahip çıkalım ve kulübümüze zarar vermeyelim. Eğer Nurullah hoca korkak bir futbol oynatmazsa Galatasaray’ı yenebiliriz. Ama yine Tayfun tek forvet oynar, skor avantajını rakibe kaptırır ve sonradan forveti dörtlersek fark bile yeriz. Bizim haddimize düşmez ama ben hoca olsam Özden- Muhammed, Tayfun,Erkan, Dasilva-Erman Özgür, Uğur, Mustafa, Neca- Eder, Sabin on biri ile başlardım. Bu sadece benim şahsi düşüncem. Futbolcuların son durumunu, antrenmanlarındaki form durumlarını en iyi hoca bilir. Birde futbolcuların motivasyona ihtiyacı var değil mi? Eğer hocamız oyuncusunu karşısına alıp ona güven aşılayamıyorsa tabiki yenilirsin. Galatasaray maçında korkmadan oynar, pas hatalarını minimum seviyede tutar ve forvette biraz etkili olabilirsek maçı alırız. Galatasaray’ın nasıl oynayacağını bilemiyoruz ama onlar liderlik hesabı içindeler ve stresli bir şekilde maça çıkacaklar.

Yıllardan beridir tekrarlanan tek eksiğimiz TARAFTAR. Başka takımların taraftarını övüyoruz ama kendi takımımızı bir türlü onlar gibi desteklemiyoruz. Maç içerisinde anons bile yapılıyor takımımızı destekleyelim diye ama ayağa kalkıp iki kez KONYA diyen geri oturuyor. Galatasaray maçında takımımızı yürekten desteklesek, onlara HEP DESTEK TAM DESTEK sloganındaki gibi maçın sonuna kadar tezahürat etsek ne olur. Hiçbir şey kaybetmeyiz ama aleme nasıl taraftar olunurmuş göstermiş oluruz. İnanın yazıyorum ama olacağını da sanmıyorum. Maça gelenlerin %75’i çekirdekçi , %15’i Galatasaray’ı mı Konyaspor’ u mu destekleyeceğini bilemeyen kişiler, %10’luk grupta Nalçacılılar olacak. İnşallah bu kez öyle olmaz ve stadı dolduran herkes Konyaspor için biraz fedakarlık yapar. Eğer bu maçı da kaybedersek işimiz pek kolay olmayacak. İnşallah UEFA hesapları yaparken düşme potasına gitmeyiz.