İSTANBUL (AA) - ZEHRA MELEK ÇAT - Sarıyer'de eşiyle çiçek üretimi yaptıkları seraları yağan kar nedeniyle zarar gören Şevval Kaptan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan aldığı hibe ile yeniden yapılandırdıkları işlerini büyütmenin mutluluğunu yaşıyor.

Şevval Kaptan, 2005 yılında Sakarya Üniversitesi Kaynarca Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Bankacılık ve Sigortacılık bölümünden mezun oldu. Evlenip, Sarıyer'e bağlı Gümüşdere Mahallesine yerleşen Sarıyer, çiçek üretimiyle uğraşan eşi sayesinde seracılığı öğrendi.

Üretimde bilgi sahibi olan eşine, mali konularda yardım etmeye başlayan Kaplan, ocak ayında kar yağışı nedeniyle seralarının zarar görmesi nedeniyle zor günler yaşadı. Sarıyer İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekiplerinin mahallede yürüttüğü çalışmalarla Kırsal Kalkınmayı Desteklemeleri Kapsamında Genç Çitçi Projelerinin Desteklenmesi Programı'ndan haberdar olan Kaptan, aldığı 30 bin lira hibe ile zararını karşıladı ve serasını büyüttü.

Şevval Kaptan (31), AA muhabirine yaptığı açıklamada, evlendikten sonra 2010 yılından beri çiçek üretiminin içinde olduğunu anlattı.

Eşi çalışırken izlediğini, seranın içinde gezdiğini ifade eden Kaplan, "2,5-3 yıldır daha aktif çalışıyorum. Eşim çiçeklerin üretimiyle, teknik konularla ilgileniyor. Ben de mali konularda çalışıyorum. Geçen yıl ocak ayında çok kar yağdığı için seralar çöktü. Hasar gören seraların onarımı 70-80 bin liraya çıkıyordu. O alanı kapatıp şu anki mevcut yerde yeniden sera kurduk. Yer değiştirmek daha avantajlı geldi." dedi.

Çiftçilikle uğraşan yakınları sayesinde Kırsal Kalkınmayı Desteklemeleri Kapsamında Genç Çitçi Projelerinin Desteklenmesi Programı'ndan haberdar olduğunu anlatan Kaptan, "İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nden yetkililer zaman zaman köye geliyordu. Bu köy ziyaretlerinde tanıştık. Kırsal Kalkınmayı Desteklemeleri Kapsamında Genç Çitçi Projelerinin Desteklenmesi Programı'na başvurdum. 30 bin lira geri ödemesiz hibe aldım." diye konuştu.

Kaptan, eşinin merakı ile çiçek üretimine başlamasını şöyle anlattı:

"Eşim çiçekçilikle uğraşıyordu. Onun teknik bilgisi vardı. Eşim işini severek yapıyor. Bu da beni mecburi teşvik etti. Ben 2005 yılında Sakarya Üniversitesi Kaynarca Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Bankacılık ve Sigortacılık bölümünden mezun oldum. Mesleğimi seviyordum. Evlenip köye yerleşince kurumsal bir firmada çalışmanın zor olacağını düşündüm. Şehirden uzak. Buradaki hayat da güzel. İnsan alışınca, dışarı çıktığı zaman şehrin kalabalığı, koşuşturması fazla gelmeye başlıyor. 'Hiç gerek yok' dediğim zaman da proje karşıma çıktı. Biz zaten kendi işimizi iyi kötü götürüyorduk fakat proje beni şevklendirdi. Devletin karşılıksız destek vermesi azmimi artırdı. Biz işimizi yapıyorduk, üretimi artıracağımıza söz verdik. Çiftçilik çok meşakkatli. Yağmur yağıyor, acaba sel olur mu diye tetikte bekliyoruz. Kar yağınca, rüzgar olunca sürekli tetikteyiz. Çünkü ürünün var, gözünün içine bakıyorsun. Bu fideleri ektiğimizde ufacıktı. Çok fazla emek gerektiriyor. Her iş emek istiyor ama çiftçilik, hayvancılık yani canlı ürünle uğraşmak çok daha fazla emek istiyor çünkü o da bir çocuk gibi ve maalesef konuşamıyor."

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından başlatılan Genç Çiftçilerin Desteklenmesi Programı kapsamında Sarıyer'de bitkisel üretim yapan 7 ve hayvansal üretim yapan 1 çiftçi destekten faydalandı.

AA