Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Akmaz, Tolu ve Ersöz’ü daha yakından tanımak

Ak Parti’nin aday adayları arasındaki kıyasıya yarış bütün hızıyla sürüyor.

Bu yarışta ben de varım diyerek kendini kamuoyunun önüne atma cesareti gösteren aday adaylarının yaptığı çalışma ve koşturmalar, öyle görülüyor ki, listelerin Seçim Kuruluna verileceği 7 Nisan tarihine kadar devam edecek, etmelidir de… Madem ki ortaya çıkılmıştır, mutlaka bir çaba, bir gayret içinde olunmalıdır.

Daha önceki yazılarımda, listeye alınacak kişilerin, davasını satmayacak, maddi menfaat veya tehditler karşısında duruşunu ve çizgisini bozmayacak, gemiyi asla terk etmeyecek vasıflarda olması gerektiğini belirterek, bu özelliklerin de ancak Milli Görüş kökeninden gelenlerde olabileceğini kaleme almıştım.

Bu görüşümü, 28 Şubat’ta yaşanan hadiselerden de desteklemek mümkün…

Şöyle ki, 28 Şubat post modern darbesi yapıldığı zaman, iktidar ortağı olan ve bir kitle partisi konumunda bulunan DYP’ den 50 civarında milletvekili çeşitli vaatlerle çok rahat bir şekilde kopup gitti ama Milli Görüş çizgisinde bulunan Refah Partisi’nden her türlü tehdide rağmen bir çakıl taşı bile kopartılamadı. 

İşte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun da aynı kökten geldiği Milli Görüş çizgisinde bulunanlar geçmişte büyük imtihanlar vermişler ve gerek 28 Şubat gerekse daha önceki darbe imtihanlarından sürekli başarı ile çıkmasını bilmişlerdir. 

***   ***   ***

Geçtiğimiz günlerde Ak Parti aday adaylarından Ali Akmaz, Veli Tolu ve Ömer Lütfi Ersöz’ün basın toplantılarına davet edilerek katıldım ve yıllar öncesinden itibaren tanıdığım bu üç ismi böylece bir kere daha dinleme ve daha yakından tanıma imkânına sahip oldum.

Bu üç ismin en baştaki ortak özelliği; üçünün de Milli Görüş kökeninden gelmeleridir ki, yukarıda bahsettiğim darbe imtihanlarından büyük bir başarı ile çıkan çizginin temsilcileridir ve hiçbir şartta davasını satmayacak özellikleri taşımalarıdır. 

Ayrıca bu üç isim paralel yapılanma olayında da imtihanı başarı ile vermiş ve duruşlarını asla bozmamışlardır.

Geçmişte yaptıkları hizmetleri, tecrübeleri ve yürüdükleri yolları herkesçe malum…

Basın toplantılarındaki söylemleri, hitapları ve konuşmalarının içeriği ile oldukça dolu, donanımlı, kaliteli ve kapasiteli olduklarını da bütün kamuoyuna ispat etmişlerdir.

Diğer yandan Akmaz, Tolu ve Ersöz’ün referanslarının da ne kadar sağlam olduğunu biz de biliyoruz, bu isimleri yakından takip edenler de biliyor.

Bütün bu özelliklerini bir araya getirip değerlendirdiğimiz zaman, bu üç ismin listeye alınmaması için hiçbir sebep olamaz.

Konya’nın yapısına uygun bu değerli üç isim ve bunlar gibi sağlam isimlerle oluşacak olan liste ile girilecek seçimden, Ak Parti’nin tarihi bir zaferle çıkacağından kimsenin endişesi olmamalıdır.

Ahmet Davutoğlu’nun başta olacağı bir listenin devamı da, o kişiliğe uygun ve onu en iyi şekilde temsil edebilecek isimlerden oluşmalıdır.

ÇANAKKALE DESTANI

Bir İmanın gürleyip coştuğu, bir inanç patlamasının yaşandığı, büyük bir dirilişe imza atılan ve nice destanlar yazılan Çanakkale Zaferinin 100. yıldönümündeyiz. Bitti denilen bir ruhun yeniden coşması, yeniden ayağa kalkması, yeniden dirilişi, kurtuluşun müjdesi, bitmek üzere olan ümitlerin yeniden yeşermesiydi Çanakkale destanı…

Çanakkale ruhunu ve Çanakkale şuurunu yaşatmamız, yeni nesillerimizi bu iman ve bu inanç şuuru ile yetiştirmemiz, Çanakkale ruhunun bize bıraktığı emaneti yaşatmamız, o kutsal emaneti evlatlarımıza aktarmamız, Çanakkale destanını diri tutmamız ve o inanca sıkı sıkıya bağlanmamız gerektiği inancıyla bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim…

NOT: Kanal 42 TV HASBİHAL programımda, bu hafta konuğum olacak olan AHMET EFE abimizle, ŞİİR konusunda bir hasbihal yapacağız İnşallah… Her Pazar saat 11.00 canlı olarak, her Cumartesi saat 11.00 tekrar olarak HASBİHAL zamanı…

Önceki ve Sonraki Yazılar