Doç. Dr. Murat Kayacan

Doç. Dr. Murat Kayacan

Aklın yolu

Konya’da yeni kurulan bir derneğin adı MUHİT. Açılımı Muhabbet Hareket İhsan ve Temizlik Derneği. Dernek başkanı İslâm Tarihi hocası Mehmet Ali Kapar. Dernek, adından da anlaşılabileceği gibi insani ilişkilerde sıcaklığı teşvik etmek, dinamizmi korumak, Allah’ı görüyormuş gibi kulluk bilinciyle hareket etmek ve “en geniş anlamıyla” temizliği yaygınlaştırmak niyetinde.

Derneğin dönemler halinde gündeme getireceği kavramlar söz konusu olacak. Bunların ilki “gülümsemek”. Bu amaçla dernek üyeleri muhitlerinde (ev, iş, çarşı) güler yüzlü olmayı teşvik edecek. Bu konuda yarışmaların (kompozisyon, şiir, nesir vb.) düzenlenmesinin faydasını vurgulayacak ve önümüzdeki eğitim-öğretim yılının başlarında bu konuda bir panel düzenleyecek.

MUHİT; muhabbet dolu, hareketli, temiz bir muhit sağlamada bir katkı olma niyetinde.

Benzer bir hassasiyet de Özgür-Der’in düzenlediği ve Mehmet Pamak, Ahmed Kalkan, Ramazan Kayan, Hamza Türkmen’in katıldığı "Kur'an Nesli Platformu Oluşturulabilir mi?" başlıklı panelde Pamak tarafından ifade edildi: “Halkın sorunlarına bildiri ve eylemler dışında da onlara temas ederek ve örneklik oluşturacak şekilde yanlarına giderek ilgilenmemiz gerekiyor. Merhamet ve adaletle, sıkıntılarını paylaşan ve sorunlarına ortak olan mütevazı, ahlaklı, emin ve sebatkâr bir örneklik oluşturmamız gerekiyor. Kitlelere onların dünya ve ahiretleri için olunduğu, kendilerinden hiçbir karşılık beklemeden sadece Allah için hayırlarına çaba gösterildiği imajının oluşturulması gerekiyor. İnsanlarda: ‘Bunlar bizim iyiliğimizi istiyorlar, bunların bizden bir ücret beklentileri yok; tam tersine riski göze alıp bizim için çırpınan kimselerdir bunlar.’ güveninin oluşması gerekiyor."

Panelin sonuç bölümünde ifade edilen görüşlerden birisi de şöyle: “Kur'an Nesli anlayışına, birikimine ve mücadelesine sahip olan insanların "azim bir ahlak üzerinde" olmaları gerekir. Hele insanların fıtratlarından yabancılaştırıldıkları bugünkü teknolojik ifsad çağında birikimi, olgunluğu, saygısı, adabı, eminliği, ahde vefası, adanmışlığı, tevazusu ile örnekleşmeyen söylem ve tutumlar bu dairenin dışında tutulmamalıdır.”

Görüldüğü gibi mekanlar ve üsluplar farklı da olsa, gidişata ihlaslı bir yaklaşımla yön vermek ve bunu çıkar gözetmeksizin yapmak arzusu ortak. Allah yollarını açık etsin.

Tilke meseletun uhra

RP lideri Necmettin Erbakan\'la birlikte 79 kişinin hapis cezası aldığı “kayıp trilyon” davası, Anayasa Mahkemesi dışında Yargıtay\'ın isteği ile ağır ceza mahkemesinde görülmüş, RP\'nin neredeyse bir tır dolusu evrakı bir bilirkişi tarafından yaklaşık 60 gün içinde incelenip iddianame hazırlanmıştı.

Şimdi CHP için benzer bir suçlama var hem de Maliye Bakanlığı’nın tespitine göre, 3 trilyonluk bir usulsüzlük. Bakanlık, kayıp trilyon dosyasını bir yıl önce Anayasa Mahkemesi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Mart 2008'de de Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdiyse de henüz tık yok. Ne var ki, RP için Yargıtay Başsavcısı o dönemde vakit geçirmeden harekete geçmişti ama aynı aceleciliği günümüzde CHP’nin usulsüzlüğü konusunda görmek mümkün değil. Zira CHP’ye yönelik böyle bir hareket “şık” olmayabilir. Çünkü CHP “kan emici bir vampir ya da habis ur” değil aksine “mümtaz bir siyasi kuruluş!”

Bu olay bir fıkrayı hatırlattı bana. Nasreddin Hoca’ya bir adam gelerek bir konuda hüküm vermesini istemiş: “Hocam bir köprüden karşıya geçmek isteyen iki boğadan birisi diğerine boynuz vurup düşürse, düşüren boğanın sahibinin ölen boğa dolayısıyla ödemesi gereken bir meblağ söz konusu mudur?” Hoca: “el-Cevap: İkisi de hayvandır, bir şey ödemek lazım gelmez.” demiş. Adam: “Hocam teşekkür ederim verdiğiniz güzel cevap için. Boğanız sizlere ömür!” deyince Hoca: “Tilke meseletun uhra!” (O başka mesele) demiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum