AK Partiyi AKP’lilerden kurtarmak…

15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi sonrasında, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve darbenin finansörü konumunda bulunan iş adamlarına yönelik operasyonlar devam etmektedir. Daha önceki yazımızda vurgulamaya çalıştığımız gibi bu operasyonlar ivedilikle bitirilmelidir. Devlet ve iş dünyası normal, rutin işlerine acil ve hızlı bir şekilde dönmelidir. Devleti ve ekonomiyi durma noktasına getirebilirler.  Kaşımızda dünyanın en iyi ve süper istihbarat örgütleri tarafından yetiştirilmiş bir kitle, teşkilat ve örgüt ile karşı karşıyayız. Sürekli olarak vurgulamaya çalıştığımız; bu temizlik hareketi uzadıkça masum insanlar da zarar görmeye başlayacaktır. Darbe ve işgal girişimi ile hedeflerine ulaşamayan güçler, yapay ve geçici olarak ekonomik ve sosyal krizler üretmekle, sonuca vasıl olmayı düşünebilirler.

15 Temmuz hain darbe ve işgal girişimi sonrasında kamudaki temizlik harekâtı, çok kısıtlı olmakla birlikte belediyelerde görmekteyiz. AK Partili belediyelerdeki hain yapılanmalara çok fazla müdahale edilmediği kanaatindeyim. Belediyelerdeki hainlere yönelik olarak beklemenin kaynağını da anlamakta zorlanıyorum, doğrusu… Belediyelerdeki bu yapılanmanın arkasında AK Parti teşkilatlarındaki AKP’liler var mıdır? Bir gazeteci olarak sadece soruyorum. AK Parti teşkilatlarındaki bu AKP’li yapı koparılmadığı, arınma işlemi gerçekleşmediği takdirde, karşı darbeleri sürekli olarak beklemek zorunda kalırız. Öncelikli ve ivedilikle olarak bu yapıdan da teşkilatları ve ülkeyi temizlemek gerektiğini düşünüyorum.

AK Parti teşkilatlarındaki AKP’lilere yönelik olarak, atılması düşünülen adımlar, tartışılan operasyonlar, teşkilatlara ve partiye zarar vereceği noktasında, genel merkez genelinde bir kaygı bulunmaktadır. AK Parti içindeki AKP’lilere yönelik olarak atılması gereken adımların başında AK Parti teşkilatlarında tüm Türkiye genelinde acilen Olağanüstü kongreye gidilmelidir. AK Parti Olağanüstü kongreye giderken, yeni isimler ve yüzler tercih edilmelidir. Özellikle AK Parti Konya teşkilat yönetimi için eski Milletvekilleri ve yöneticilerin isimleri kamuoyunda birileri tarafından konuşulmakta ve algı oluşturulmaya çalışılmaktadır.İsimler üzerinden gitmek istemiyorum. Eskilerin ifadesinde olduğu gibi; ‘ Eskiye rağbet olsa idi bitpazarına nur yağardı’… Burada da aynı hataya düşüleceği kanaatindeyim. Yeni yüzler, kendisi ve çevresi ile barışık, heyecanı yüksek, ihale ve rant peşinde koşmayacak, işadamları haricinde olabilecek bir başkan ve yönetim, genel merkezin belirleyeceği yüksek bir maaş ve ücretle, sadece partisi ve ülkesi için koşturabilecek, vatanını ve milletini seven, bu asil millete hizmet etmenin bir gurur vesilesi olduğu inancında,  enerji dolu bireyler tercih edilmelidir.

Dünya emperyalistleri, özellikle ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı bulunan tüm güçler ‘Erdoğan’sız bir Türkiye ve AK Parti’ için her türlü mücadelenin içine girmektedirler. Ülkemiz içinde, özellikle de AK Parti teşkilatları ve milletvekilleri arasında bu konum ve düşünce de bulunan isimlermevcuttur. Milletini tanımayan, milleti tarafından talep edilen işleri – güçleri bir angarya olarak telakki eden çok milletvekilibulunmaktadır. Vatanı, milleti için çalışan, düşünen, kafa yoran ve mücadele eden, milletvekillerimiz müstesna… Milletin taleplerine karşılık, halk arasında eskiden konuşulan bir ifade vardır; ‘ Vekil, talebinizi, kırmızı kalemle sigara kâğıdına mı yazdı ‘’ şeklinde… Şimdi teknoloji gelişti, sigara kâğıdına kırmızı kalemle yazmıyor fakat vatandaşın yanında ararmış gibi yapıp daha sonra vatandaş makamdan ayrıldıktan sonra aranan kurum başkanı ve yetkiliye ‘ biraz önce aradığım konuyu at çöpe gitsin, tanımıyorum, referansım yok,  boş ver formatında’ bir vekillik… Biraz kendinize ve bu asil millete saygılı olun, sadece…   Seçim döneminde ve daha sonraki süreçlerde kendilerine destek olan ağababaları işadamlarının önünde eğilmekten, onlara hizmet etmekten ve onların talepleri için koşturmaktan büyük bir zevk ve şevk duyan vekillerimiz… AK Parti teşkilatlarının olağanüstü kongresinden sonra yapılabilecek en erken genel seçim veya başkanlık seçiminde, vatanını ve milletini tanımayan, milletine tepeden bakan, seçkin zihniyetine sahip, milletin sorunlarına bigâne vekillerden de acilen parti ve yüce meclisimiz temizlenmelidir, şeklinde sesli olarak düşünüyorum. 

Kartalın yeniden doğuşu hikâyesini duymayanımız yoktur. Kartal; kuş türleri içinde en uzun yaşayanı ve 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır.Ancak bu yaşa ulaşması için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.Kartal; yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir.Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır.Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır.Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir;Ya ölümü seçecektir, ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.Kendi yaşamımızda, ailemizde, çevremizde, partilerimizde ve ülkemizde de bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalabiliriz.


Yeni Türkiye’yi kurabilmek ve yeniden inşa edebilmek adına, çok ciddi kararlar almak zorunda kalabiliriz. AK Parti teşkilatları bünyesinde bulunan ve bünyeye zarar veren; ‘uzayan tırnaklar, gagalar ve tüylerden’ yani AKP’lilerden kurtulmak gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde Eski Türkiye sevdalısı bireyler, kurumlar ve zihniyet kalıntısı ile Yeni Türkiye’yi ne kurabiliriz, ne de dünya devletler rekabet liginde olabiliriz. Tercih bizim…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum