Adli yıl açılış töreni

Adli yıl açılış töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Bundan sonra bizim çok daha farklı çalışmamız lazım. Hiçbirimizin ülkemizin ve milletimizin çıkarları, ihtiyaçları dışında bir kritere göre hareket etme hakkı yoktur. 15 Temmuz’dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır, öyle o

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bundan sonra bizim çok daha farklı çalışmamız lazım. Hiçbirimizin ülkemizin ve milletimizin çıkarları, ihtiyaçları dışında bir kritere göre hareket etme hakkı yoktur. 15 Temmuz’dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır, öyle olmak zorundadır. Şahsım dahil, kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem, böyle anlarda hemen açıp, 15 Temmuz şehitlerinin listesine bakmalarıdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2016-2017 adli yıl açılış törenine katılarak, konuşma yaptı.

"Biz 79 milyonuyla tek milletiz." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Abaza’sı, böyle bir ayrım yok. Tek milletiz, böyle olmak zorundayız. Böyle olursak hedefe ulaşacağız ve bizim tek bayrağımız var, rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızı işte her şehidimizin ta kendisi. Böyle bir bayrak dünyada yok. Anlı, şanlı bu bayrağımızın karşısına bazı paçavralar çıkarılıyor. Asla bunlara yer veremeyiz, asla bunlara müsaade edemeyiz. İşte şimdi de bütün yapılan operasyonlar bu ülkede bunların olamayacağının bir ifadesidir. Sonuna kadar da bu mücadele, bu operasyonlar aynı kararlılıkla devam edecektir." diye konuştu.

Türkiye’nin 780 bin kilometrekareyle tek vatan olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimse bu vatan toprakları üzerinde asla bir operasyon düşüncesi içerisine girmesin, girdikleri anda karşılarında ordumuzu bulacaktır, polisimizi bulacaktır, köy korucularımızı bulacaktır, hepsinden öte milletimizin ta kendisini bulacaktır. 30 Ağustos’ta da ifade ettim burada tekrarlıyorum, bu millete, bu ülkeye karşı kötü niyet besleyenler çok iyi bilsinler ki Türkiye sanıldığı gibi 570 bin kişilik değil, 79 milyonluk bir orduya sahiptir ve bununla yürüyoruz. Tek devlet, devletin içinde devlet olmaz, birileri bu hevese kapıldılar. Devletin içinde devlet oluşturmanın gayreti içerisine girdiler. 40 yıldır bunun hesabındaydılar onun için ben 15 Temmuz’u atalarımızın da ifadesiyle, 'Bir musibet, bin nasihatten evladır' öyle görüyorum ve bundan dolayı da 241 şehidimiz var, 2 bin 194 yaralımız, gazimiz oldu ama Allah’a hamdediyorum ki böyle bir imkan, böyle bir fırsat önümüze çıktı ve şimdi buradan inanıyorum ki Türkiye kazanacak, milletimiz kazanacak ve yeni bir milat olarak geleceğe yürüyeceğiz."

- "15 Temmuz’dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır"

Darbe girişiminin yaşandığı gece verilen şehitlerin 68’inin asli işinin güvenlik olduğunu, diğer 173 şehidin sivillerden oluştuğunu aktaran Erdoğan, şehitlerin içinde 14-15 yaşlarında gençlerin ve hemen her meslek grubundan, her ilden vatandaşların bulunduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"İçlerinde Abdullah Tayyip gibi 17 yaşında olanı da var, Cemal amca gibi 67 yaşında olanı da. Yani o gece bu ülkenin her rengi, her kesimi 15 Temmuz’da iradesine, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıktı. Milletimiz görevini o gece layıkıyla yerine getirdi artık sıra bizde, yani bu ülkenin yönetiminde, siyasetinde, bürokrasisinde görev alan herkeste. Yasama, yürütme, yargı, hepimizde. Bundan sonra bizim çok daha farklı çalışmamız lazım. Hiçbirimizin ülkemizin ve milletimizin çıkarları, ihtiyaçları dışında bir kritere göre hareket etme hakkı yoktur. 15 Temmuz’dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır, öyle olmak zorundadır. Şahsım dahil kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem, böyle anlarda hemen açıp, 15 Temmuz şehitlerinin listesine bakmalarıdır.

Şayet orada gördüğümüz isimlerin hikayeleri, orada gördüğümüz hayatlar, orada gördüğümüz fedakarlık bizi kendimize getiremiyorsa, hepimize de yazıklar olsun. Dolaştığım şehit evlerinde, gazi evlerinde gerçekten kendim için yeni bir geleceği kazanmanın mutluluğunu yaşıyorum, çünkü hepsinden dersler çıkarıyorum. Anlatılanlar çok farklı şeyler ve bu hem tecrübenizi artırıyor hem de bu millet ne asil bir millet, ya Rabbim sana hamdolsun bizi böyle bir milletle haşrettin. Şehitlerimizin emanetini, gazilerimizin vebali üzerinde hisseden hiç kimsenin ülke ve millet için çalışmaktan başka bir yola, yönteme, niyete kapılması mümkün değildir."

- "Bir an önce hukuk içinde neticeye gidelim"

"FETO denilen hain yapıyı kahr-u perişan eden nedir biliyor musunuz?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Söz sahibi, güç sahibi oldukları her yerde sergiledikleri adaletsizliklerdir, merhametsizliklerdir, bunu yaptılar. Sadece ve sadece kendi mensuplarının çıkarlarını gözeten, diğer herkesin hakkını, hukukunu yok sayan anlayışları sebebiyle FETO milletimizin gönlünde zaten mahkum olmuştu. Emniyet teşkilatımızın, adliye teşkilatımızın yaptığı iş milletin gönlündeki bu manevi mahkumiyeti şimdi vicahiye çevirmektir. Adaletin ne kadar önemli olduğunu sadece bu örnek bile bize anlatmakta ziyadesiyle yeterlidir. Madem ki dünya adalet üzere dönmektedir, öyleyse hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza düşen görev adaletin en mükemmel şekilde yerine gelmesi için çalışmaktır ve bu süreci hızlandıralım. Bir an önce hukuk içinde neticeye gidelim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"O gece, 30 küsur kişi darbecilerden öldü fakat 241 kişi, evet, darbe karşısında direnenlerden öldü, şehit oldu. Demek ki bizler kalkıp da güvenlik güçlerimize 'darbecileri, bunların hepsini vurun' diye bir talimatı vermedik. Yine de 'onları yakalayın gelin adalete teslim edin' dedik. Ey dünya hala sen bize hangi gözle bakıyorsun? Biz adalete yakalayıp teslim ediyoruz, siz ise kalkıp 'endişe ile izliyoruz' diyorsunuz. Bu terbiyesizlik değil mi? Bu millete karşı terbiyesizlik değil mi? En önemlisi şahsımı almaya veya vurmaya gelenler günlerce, biliyorsunuz, Marmaris’in ormanlarında gizlendiler ama bizim jandarmamız onları orada vurmadı. Vurabilirdi, öldürebilirdi, ne yaptı? Yakaladı, götürdü yine savcıya teslim etti. İşte bu millet bu kadar asildir ve biz bu denli hukuk içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz ama diyorum ki ‘geciken adalet, adalet değildir’. Öyleyse süratle kararlarımızı verip, bir an önce almaları gereken ceza neyse bu cezayı almalarıdır. İnsanın olduğu her yerde elbette hata da olur, eksik de olur hatta hatta ihanet de olur. Önemli olan sistemin bir bütün olarak adalet üzere çalışmasıdır, işte o zaman bireysel hataların ve yanlışların en az zararla telafi edilebildiğini görebiliriz."

Adalet kelimesinin kökenini oluşturan, "adl"in ifadesinin "bir şeyi doğru yere koymak, düzeltmek" anlamına geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani adalet, herkese hakkını teslim etmek, bunun için de gerekiyorsa eğriyi düzeltmektir. Bu durumda adaletsizlik de 'bir kimseye hakkı olmayanı vermek', bir başka ifadeyle 'eğriyi düzeltmeden bırakmak' anlamını taşıyor. Bu tıpkı gülü sulamakla dikeni sulamak arasındaki fark kadar önemli, belirgin ve aynı zamanda ince bir çizgidir." dedi.

Erdoğan, yeni adli yılda yüksek yargı organlarından kürsülere kadar adalet teşkilatındaki tüm kademelerde görev yapan hakim, savcı ve avukatların adaleti tesis etmek için her zamankinden daha çok çalışacağından hiç şüphe duymadığını vurgulayarak, "FETÖ operasyonları kapsamında 15 Temmuz'dan beri gözaltına alınan 3 bin 495 hakim ve savcının adalet teşkilatımızda herhangi bir zaafa yol açmayacağına, tam tersine gerçek adaletin tesisi konusunda ciddi bir rahatlama sağlayacağına inanıyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda tüm adalet teşkilatının adli yılını kutladı ve çalışmalarında başarılar diledi.

- Törenden notlar

İlk kez Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen adli yıl açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın seslendirilmesinin ardından, başladı.

Törende daha sonra Yargıtayın kuruluşunun 148. yılı dolayısıyla hazırlanan "Kuruluşundan Bugüne Yargıtayımız" adlı tanıtım filmi gösterimi yapıldı.

Programda ayrıca, Yargıtayın, Ankara'nın Çankaya ilçesi Ahlatlıbel Mahallesi'nde yapılması planlanan yeni hizmet binası ilk kez tanıtıldı.

İçişleri Bakanlığı görevine dün akşam atanan Süleyman Soylu, salona gelişinde tebrikleri kabul etti.

Adli yıl açılışı törenine, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcıları Tuğrul Türkeş ve Veysi Kaynak, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, milletvekilleri ve yüksek yargı organlarının temsilcileri ile uluslararası davetliler katıldı.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler