Adalet Bakanı Bozdağ hakkındaki gensoru önergesi

Adalet Bakanı Bozdağ hakkındaki gensoru önergesi

Adalet Bakanı Bozdağ (1) :- "Hiçkimse, 'AK Parti Hükümeti, kendine muhalifleri kamunun içinden ayıklıyor' diyemez"- "Hiçbir devlet, teröristlerle çalışmaya zorlanamaz"

TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hiçkimsenin, "AK Parti Hükümeti, kendine muhalifleri kamunun içinden ayıklıyor" diyemeyeceğini belirterek, "Hiçbir devlet, teröristlerle çalışmaya zorlanamaz." dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda, HDP'nin hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına dair görüşmelerde Hükümet adına söz aldı.

Gensoru müessesesinin, anayasa ve içtüzükte belirtilen esaslar çerçevesinde kullanılmadığını belirten Bozdağ, Başbakan Binali Yıldırım'ın da bugün bunu ifade ettiğini anımsattı. Bozdağ, gensoru önergesinde, afaki, soyut, genel değerlendirmelerde bulunulduğunu bildirdi.

Bozdağ, ilk kez bir bakana görüşlerini açıkladığı için gensoru verildiğini, yaptığı bir değerlendirmenin gensoru konusu yapıldığını vurguladı. Bozdağ, TBMM çatısı altında her düşüncenin özgürce ifade edilmesini savunduklarını ifade etti.

Meclis tarihinde, "Kanaatlerinden dolayı bakanlığını sona erdirelim" diye gensoru önergesi olup olmadığını bilmediğini belirten Bozdağ, "Ama benim bildiğim ilk. Hayırlı olsun. Meclisimiz çok gensoru gördü, bu gensoru vesilesiyle, pek çok konuda itham yapıldığı için bazı hususları gensoru vasfı taşımasa da ifade etmek istiyorum." dedi.

-"İhanet olmaz mı?"

Adalet Bakanı Bozdağ, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün, Türkiye'de yaşandığını anımsatarak, aradan geçen zaman içinde 15 Temmuz yaşanmamış gibi hareket etme imkanlarının olup olmadığını sordu.

Bozdağ, Meclisin bombalandığını, pek çok kişinin hayatını kaybettiğini, yaralandığını, bazılarının elini, ayağını, gözünü kaybettiğini, demokrasi, anayasal düzen, seçilmiş organların tamamının yok edilmek istendiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Böylesi büyük tehlike ve tehdit geçirdikten sonra, Türkiye adeta uçurumun kenarından, milletimizin birlikte hareketiyle kurtulduktan sonra Türkiye'yi buraya getiren, bundan sonra daha büyük felaketlere götürmek isteyen Fetullahçı Terör Örgütü ve onunla irtibatlı, iltisaklı, üyelik irtibatı bulunanlarla ilgili çalışma yapmamamız, bu konuda herhangi bir adım atmamamız, bizim bu Meclise, anayasaya, vazifemize ihanet olmaz mı, elbette olur. Onun için biz, 15 Temmuz'da ortaya çıkan bu olağanüstü durumdan Türkiye'yi çıkarmak ve olağan duruma geçirmek için OHAL ilan ettik. OHAL esasında, hükümetin etkin, hızlı karar alması ve bu kararları sonuç alıcı şekilde, süratle uygulaması için getirdik. Türkiye'yi bu tehlikeden, tehditten kısa sürede kurtarmak ve demokrasimizi, milli irademizi, hukuk devletimizi, daha fazla tahkim ederek, daha güvenli bir şekilde geleceğe taşımak için ilan ettik. Yoksa bunları yok etmek isteyenlere güç ve kudret vermek için yapılmadı."

-"Darbe rüyası kurmalarını istemiyorsak..."

Bozdağ, bugüne kadarki OHAL uygulamalarına bakıldığında, tamamının anayasal ilkeler çerçevesinde uygulamalar olduğunu, OHAL'in de anayasal müessese olduğunu ifade etti.

Her şeyin, şeffaf şekilde, OHAL ile ilgili, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditi önlemeye yönelik, zorunlu, acil, orantılı tedbirler alma amacına dönük olduğunu vurgulayan Bozdağ, buna göre adımlar atıldığını bildirdi.

Bu son derece önemli, tarihi görevi, parlamentonun verdiği, anayasanın verdiği yetkiyle yaptıklarına işaret eden Bozdağ, "Demokrasimizi korumak istiyorsak, parlamentonun bir daha bombalanmamasını istiyorsak, Türkiye'de başkalarının darbe rüyası kurmalarını istemiyorsak, Türkiye olarak bu adımları kararlı şekilde atmamız gerekiyor. Bizim yaptığımız budur. Esasında bu yaptıklarımızdan dolayı takdir edilmemiz lazım. Gensoruya muhatap olmamız değil, 'doğru işler yapıyorsunuz, devleti, milleti, anayasal düzenimizi her türlü tehlike, tehditten kurtarmak için ciddi kararlar alıyorsunuz, bunların gereklerini yapıyorsunuz. Milletimize, devletimize önemli görevler ifa ediyorsunuz' diye takdir edilmeyi beklerdim." diye konuştu.

-"Bunun farkına varan tek siyasi lider"

Bozdağ, devlet içinde öbeklenmiş, devlet içinde devlet yapısı olarak ortaya çıkmış bir yapının farkına vardıktan sonra bununla ilgili gereğini yapmakla mükellef olunduğunu belirtti. Türkiye'nin bunun farkına vardığına dikkati çeken Bozdağ, daha önce de bunun farkına varıldığını vurguladı. Bozdağ, "Türkiye'de Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri ve bunun kurucu ve yöneticisi, terörist Gülen'in, bugünkü anlamda tehlike ve tehdit olduğunun ilk önce farkına varan tek siyasi lider, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır." ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP ve HDP'nin, medyada bazı çevrelerin de bu konuda açıklamaları bulunduğuna işaret eden Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu açıklamaların büyük bir kısmı, esasında başı örtülü veya muhafazakar bir yapı nedeniyle bir karşı duruş. Yoksa anayasal düzen, Türkiye'de demokrasi, rejim, hukuk devleti için bir tehlike, tehdit oluşturduğu gerekçesiyle değil. TSK'nın içinde, başka yerlerde, FETÖ'cü diye temizlik yapılırken, FETÖ'cüler içki içiyordu. Ama orada mütedeyyin insanlar FETÖ'cü diye tasfiye ediliyordu. Bunun büyük bir tehlike ve tehdit olduğunun biz farkına vardık, vardığımız andan itibaren çok net tavır koyduk. Milletimizin hukukunu korumak, demokrasimizi, devletimizi korumak için çok net tavırlar koyduk. Bir sürü de bedel ödedik, ödemeye devam ediyoruz. Ama Türkiye'yi Fetullahçı Terör Örgütü ve diğer örgütlerinin unsurlarından, devletin en azından yönetim aygıtını tamamen temizleyeceğiz. Bundan kimsenin endişesi olmamalı."

-"Kararlar alıyor, adımlar atıyoruz"

Adalet Bakanı Bozdağ, hiçbir devletin, çalıştırdığı insanların terör örgütleriyle irtibatlı, iltisaklı veya onların tamilatlarıyla hareket eden birisi olmasını kabul edemeyeceğini vurguladı. Hele hukuk devletlerinin bunu asla kabul etmeyeceğine dikkati çeken Bozdağ, "Ne Avrupa'da ne ABD'de ne de başka yerde, DEAŞ terör örgütü üyesi veya bu örgüte çalışan veya El Kaide terör örgütü üyesi veya bu örgüte çalışan ama bulunduğu görevler itibarıyla destek veren, ona yardım, yataklık yapan birisini kimse devlette çalıştırmaz." diye konuştu.

Bozdağ, devletin içinde terör örgütleriyle irtibatlı, iltisaklı olduğu değerlendirenlerle ilgili kararlar aldıklarını, adımlar attıklarına değinerek, şunları kaydetti:

"PKK'ya veya FETÖ'ye, başka terör örgütlerine eleman devşirmeye devam ettirmelerine izin mi verelim? Okullardan öğrencileri kandırıp, beynini yıkayıp göndermelerine göz mü yumacağız? Hiçkimse şunu söyleyemez; AK Parti Hükümeti, kendine muhalifleri kamunun içinden ayıklıyor diyemez. Bizim yaptığım çok net, terör örgütleriyle üyelik, irtibat ya da iltisakı olan ve terör örgütlerine destek verdiği değerlendirenlerle ilgili adımlar atıyoruz. Bu idari tasarruflar içindir.

Ceza yargılaması için yapılacak şey ayrı, onun hukuku ayrı. Mahkemeler onun gereği neyse usul, mevzuat çerçevesinde elbette yapacaktır. Bunu yapmak bizim görevimizdir. Türkiye'de devletin içindeki terör örgütlerine destek verenlerle ilgili bunlarla irtibat, iltisak kuranlarla ilgili adım atmak, bu devletin en temel hakkıdır. Hiçbir devlet, teröristlerle çalışmaya zorlanamaz. Terör örgütleriyle irtibatı, iltisakı olduğu değerlendirenleri kamuda istihdam etmeye mecbur edilemez. Dünyada başka arındırma kanunları da var. Hepsinde aynı şeyi görüyoruz. Biz de aynısını yapıyoruz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :