ABD'nin PKK/PYD'ye silah verme kararı

ABD'nin PKK/PYD'ye silah verme kararı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz:- "ABD, Fırat'ın doğusunda kendisine bir ortak bulmuş ve bu yapılanmayı güçlendirmek istiyor"- "Bir zamanlar Saddam'ı devirmek için Peşmerge'nin silahlandırılmasıyla bugün IŞİD'i Rakka'dan kovmak için PYD'nin, YPG'nin si

TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "ABD, Fırat'ın doğusunda kendisine bir ortak bulmuş ve bu yapılanmayı güçlendirmek istiyor." dedi.

Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin referandum sonrasında özellikle dış politikada ciddi zorluklarla ve risklerle yüzleşmeye başladığını söyledi.

ABD ile PYD'nin tanımı, YPG'nin silahlandırılması, Suriye'nin geleceği konusundaki fikir ayrılıkları, Fetullah Gülen'in iadesi, Rıza Sarraf davası ve Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısının ABD'de tutuklanması konusunda aynı çizgide bulunulmadığını ifade eden Öztürk, bu ayrılığın giderek de açıldığını savundu.

Farklı noktalarda bulunma durumunun kalıcı hale dönüştüğünü öne süren Yılmaz, "Öte yandan AB ile yaşadığımız gelişmeler de hiç iç açıcı değil. AB'den gelen heyetler Türkiye'nin demokratik karakterini kaybettiğini beyan ediyorlar. Rusya ile inişli çıkışlı ilişkiler de devam ediyor. Bizim önceliklerimiz masada yok. Rusya'nın öncelikleri var. En son Rusya'nın özellikle 4 güvenli bölge konusunda Suriye'ye dayattığı harita Rusya'nın kendi öncelikleri. Uçuşa yasak bölge konusunda Türkiye'nin istediği çerçeve Rusya'nın haritasında yer almadı." iddialarında bulundu.

- "Türkiye, önünde karar vereceği zor bir sürece giriyor"

"Hem komşumuz Suriye'de hem Irak'ta deprem etkisi yaratacak gelişmeler olacak bu yaz." görüşünü öne süren Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bunlar Türkiye'nin çıkarlarını ilgilendiren bir siyasi partinin ötesinde durum teşkil eden hususlardır. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünü gerçek manada destekliyor mu, desteklemiyor mu? Destekliyorsa bu gittiği yol nasıl bir yoldur. Desteklemiyorsa onu da açık açık konuşma zamanı gelmiştir. Bölgesel Kürt yönetimi, ağustos ayında bağımsızlığa gideceğini açıkladı. Türkiye bu konunun neresinde bulunmaktadır. Irak'ın toprak bütünlüğünü destekliyorsa bu öneriye yaklaşımı nedir, desteklemiyorsa ne düşünüyor? Çünkü takvim hızla ilerliyor. Türkiye, önünde karar vereceği zor bir sürece giriyor."

Irak'ta DEAŞ sonrası dönemin başlamak üzere olduğunu belirten Yılmaz, DEAŞ'ın elinde kalan alanın Irak genelinin yüzde 5'ine düştüğünü kaydetti.

DEAŞ'ın çekildiğini savunan Yılmaz, Türkiye'nin, Irak'la ilgili politikasında Telafer, Musul ve Kerkük konusunda ne düşündüğünü merak ettiğini söyledi. Yılmaz, "Eğer Irak'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde bir plan devreye sokmak istiyorsa hükümet, o zaman bu 2 vilayet ve en az o vilayetler kadar nüfusu olan Telafer ne olacak? Düşünmüyorsa sessiz bir şekilde bunu acaba bölgesel Kürt yönetimine mi katmak istiyor? Türkmenlerin geleceği hangi yapıda görülüyor." diye sordu.

- "Diplomaside başka kanallar vardır"

Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde hükümetin düşüncesinin ne olduğunu soran Yılmaz, şöyle devam etti:

"Hükümet, Suriye'nin toprak bütünlüğü konusunda bir çözüm istiyorsa attığı adımlar, muhaliflerle ilişkisi ve merkezi hükümetin zayıflatılması bu tezle çelişiyor. Eğer Suriye'nin birlikte kalacağına inanmıyorsa elinde çok az manivela unsuru kalmış ve Suriye'den politika olarak dışlanmış durumdadır. ABD bir adım attı ve bir karar verdi. Biz Kuzey Kore kadar dik duramıyorsak o zaman büyük devlet idealinden vazgeçtiğimiz anlamına gelir. Bazen masayı dağıtmak, planlanan bir ziyarete gitmemek, masadan kalkmak, gitmekten daha fazla olumlu etki doğurabilir çıkarlar açısından. Diplomaside başka kanallar vardır onları devreye sokarsınız. Türkiye, ABD karşısında ezik duruma düşürülüyor. Bizim coğrafyada ayakta kalabilmemiz ancak doğru dürüst bir politika takip etmek, ilkelere ve önceliklere sahip çıkmak ve dik durmaktan geçer. Bu tabloyu ona rağmen verdiğiniz anda kimse sizi dinlemez bu coğrafyada. Sonra 'Biz söylüyoruz bize kulak vermiyorlar' demeyin. Daha zaman var."

- "Onlar orada kalacak ve orada kullanılacak"

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Trump ile görüşmesinden olumlu bir sonuç çıkmayacağını düşündüklerini söyledi.

Bunun Obama döneminde devreye sokulan eski bir strateji olduğunu ifade eden Yılmaz, "ABD, Fırat'ın doğusunda kendisine bir ortak bulmuş ve bu yapılanmayı güçlendirmek istiyor. ABD Suriye'nin toprak bütünlüğüne şeklen inandığını söylese de esasen attığı adımlarla fikren katılmadığını ortaya koyuyor. Bir zamanlar Saddam'ı devirmek için Peşmerge'nin silahlandırılmasıyla bugün IŞİD'i Rakka'dan kovmak için PYD'nin, YPG'nin silahlandırılması arasında yöntem olarak çok büyük bir fark yoktur. Türkiye'nin dikkatli olması gerekir. Siyasette hamaset ve sorumsuz söylenen her söz arkasında duramıyorsanız size irtifa kaybettirir. Benim söylediğim öyle ağır bir yaptırım değildir. Irak'a dışarıdan getirilen hiçbir silah iade edilmemiştir. O yüzden Irak'ta terör örgütleri içeriden aldıkları silahlarla kan dökmüşlerdir. Şu anda da Suriye'de bu silahların iade edilmesini hiç kimse düşünmesin. Yok öyle bir şey. Gerçekçi olalım, onlar orada kalacak ve orada kullanılacak." değerlendirmesinde bulundu.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :