TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

Başbakan Yıldırım: (2)- "(Döviz kurları) Türkiye, bu yaşadığımız olayın benzerini AK Parti iktidarında dört sefer daha yaşadı. 2006'da böyle bir dalgalanma yaşadık. Para çıkışı oldu, atlattık. 2008-2009 küresel krizinde yaşadık, atlattık. Gezi olayları so

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, döviz kurlarındaki dalgalanmayla ilgili, "Türkiye, bu yaşadığımız olayın benzerini AK Parti iktidarında dört sefer daha yaşadı. 2006'da böyle bir dalgalanma yaşadık. Para çıkışı oldu, atlattık. 2008-2009 küresel krizinde yaşadık, atlattık. Gezi olayları sonrası yaşadık, yine atlattık. Bunu atlatacağız. Bakın çok emin olarak söylüyorum. Endişeye gerek yok. Sizin hoşunuza gitsin diye de söylemiyorum, bunun da üstesinden geleceğiz, bunu en iyi siz biliyorsunuz." dedi.

Başbakan Yıldırım, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes'ın konuşmalarında samimiyetle ülke ekonomisindeki ve dünyadaki belirsizlikleri anlattıklarını, endişelerini de haklı olarak ifade ettiklerini bildirdi.

Özilhan'ın konuşmasında birisi iyi diğeri kötü olmak üzere iki senaryoyu ortaya koyduğunu vurgulayan Yıldırım, "Kötümser olmak için şu günleri eğer baz alırsak, esas alırsak çok sebebimiz olabilir ama biraz geniş düşünürsek, uzun vadeli düşünürsek, vizyoner düşünürsek o zaman kötümser olmamız için bir sebep yok. Tedbirlerimizi alırken kötümser düşünelim de gelecek beklentilerimiz için kötümser olmamıza ihtiyaç yok diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Kısa vadeli yaşanan ortamı değerlendirmekte fayda olduğuna işaret eden Başbakan Yıldırım, doğru teşhis konulamaması halinde çözümün de doğru geliştirilemeyeceğini belirtti.

Yıldırım, 8 Kasım sonrasında ekonomi piyasalarında hareketlenme yaşandığını, kurlarda oynamalar bulunduğunu ve ekonomik belirsizlik söylentilerinin had safhaya çıktığına değinerek, "Bunun arka planına baktığımızda, özellikle 8 Kasım'daki Amerikan seçimlerini tahminlerin dışında Cumhuriyetçi adayın kazanması yatıyor." dedi.

Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın seçim kampanyasında Amerika’nın daha çok kendi içine yoğunlaşacağını ve dış dünyaya olan ilgisini azaltacağını anlattığını hatırlatan Yıldırım, "Ne dedi? 'Çin’le gerekirse ticaret kısıtlamasına gideceğim, göçmenlerin girişine izin vermeyeceğim, Amerika’nın dış dünyadaki faaliyetlerini sonlandıracağım yani Amerika'nın son 50 yıldır, 60 yıldır ihmal ettiği altyapısını geliştirip, halkının refahını artıracak çalışmalara daha çok yoğunlaşacağım.' Bu bir anlamda burada ifade edilmeye çalışılan küresel bakış açısından daha lokal, memleketine yoğunlaşan bir bakış açısı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu küresel bir gelişmedir, Türkiye'de bundan nasibini almıştır"

Amerika'daki bu söylemin bütün dünyada ekonomi üzerinde olumsuz etki yaptığını ve dalgalanmaların başladığını belirten Yıldırım, "Türkiye de bundan nasibini aldı, yani şu yaşadığımız 8 Kasım'dan bugüne kadarki olayları sadece Türkiye’ye mahsus görürsek bir kere yanlış yapmış oluruz. Bu, küresel bir gelişmedir, Türkiye de bundan nasibini almıştır. Meksika en fazla, bir aydaki kaybı Meksika'nın yüzde 10 küsur, bizimki de ikinci sırada geliyor." dedi.

Bütün ülkelerde para birimlerinde Amerikan dolarına göre değer kaybı yaşandığına, bunun tek istisnasının ise İngiltere olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "İngiliz parası da daha önce Brexit'le beraber büyük bir değer kaybına uğradı ve dolayısıyla bu dönemde o muhafaza etti değerini. Şimdi bizim bir ayrışmamız olduğu doğru, doğruları konuşalım, yani diyelim genel olarak bütün para birimleri yüzde 5, yüzde 6 sapma yaptıysa bizimki diyelim onun iki katı yaptı. Bunu da biliyoruz, bunun sebeplerini de biliyoruz." görüşüne yer verdi.

"Unutmayalım, Türkiye geçtiğimiz dört ay içerisinde uçurumun eşiğinden döndü, büyük bir tehlikeden kurtardı, 15 Temmuz darbe girişimi." diyen Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bakın sadece bir kıyas olsun diye söylüyorum, 60 darbesi öncesi Türkiye’nin kişi başı milli geliri 583 dolar, 1959’da. 61'de 194 dolara düşmüş. 80 ihtilalinden önce kişi başı milli gelir bin 860 dolar, ihtilal olmuş bin 195'e düşmüş 1984'te. Nereden nereye. İhtilaller ülkeyi fakirleştiriyor, ihtilaller kazanımları kaybettiriyor. 15 Temmuz darbesinde biz ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Niye? Çünkü darbe başarılı olmadı, olamadı, üstüne üstlük de vatandaşlarımız hemen, biz bir şey söylemeden ilk gün 2,5 milyar dolar bozdurarak bankalarda bir sıkıntı yaşanmamasını temin etti. Takip eden 15 gün içerisinde de bozdurduğu paralar vatandaşlarımızın, 11 milyar doları aştı. Öyle güzel bir millete sahibiz ki hem darbeyi önlüyor hem de ekonomiyi düşünüyor. Ne olur ne olmaz, ele güne karşı geliyor, bankalara para bozduruyor, piyasadaki sıkışıklığın önüne geçmeye çalışıyor. Bu da bizim başka ülkelerde olmayan bir hasletimiz, bir avantajımız.

Türkiye, bu yaşadığımız olayın benzerini AK Parti iktidarında dört sefer daha yaşadı. 2006'da böyle bir dalgalanma yaşadık. Para çıkışı oldu, atlattık. 2008-2009 küresel krizinde yaşadık, atlattık. Gezi olayları sonrası yaşadık, yine atlattık. Bunu da atlatacağız. Bakın çok emin olarak söylüyorum. Endişeye gerek yok. Sizin hoşunuza gitsin diye de söylemiyorum, bunun da üstesinden geleceğiz, bunu en iyi siz biliyorsunuz."

- "Her türlü tedbiri alıyoruz"

Yıldırım, Türkiye ekonomisinin kapalı bir ekonomi olmadığına ve küresel ekonominin bir parçası olduğuna işaret etti.

Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde finansal sektörün, iş aleminin dünyayla olan alışverişi devletten daha fazla, kat kat fazla. 200 milyar doların üzerinde sizlerin dünyayla ilişiğiniz var, alışverişiniz var. Eskiden devlet, Türkiye Cumhuriyeti devleti borçlanma yapamıyordu ama şimdi bizim özel sektörümüz kendi başına işlerini büyütmek, yeni iş alanları açmak, yeni istihdam oluşturmak için 200 milyar doların üzerinde küresel kaynak kullanmış. Bu muazzam bir şey, bunu görmezden gelemeyiz. Bunu biz en iyi şekilde görüyor ve bunun, bu güvenin korunması, devam ettirilmesi için de her türlü tedbiri alıyoruz. Bir kere bundan emin olmanız lazım."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :