BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Halit Çevik, Türkiye'nin "BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri"nin gerçekleşmesi için gerekli önlemleri almaya kararlı olduğunu bildirdi.

BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin kabul edilmesinden sonraki ilk yüksek düzeyli toplantı olan Sürdürülebilir Kalkınma Üst Düzeyli Siyasi Forumu yapıldı.

Türkiye, BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin kabul edildiği 2015 Zirvesi'nden sonraki ilk forumda, plan ve uygulamalarını sunan 22 ülkeden biri olup sürdürülebilir kalkınmaya, bu konudaki uluslararası dayanışma ve iş birliğine verdiği önemi ortaya koydu.

Çevik, forumda yaptığı konuşmada, hedeflerin gerçekleşmesi için gerekli önlemleri almadaki kararlılığıyla Türkiye'nin 22 gönüllü ülkeden biri olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye, BM'de BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleşmesi için gerekli önlemleri almaya kararlıdır." dedi.

Sürdürülebilir kalkınmanın "yeşil büyüme" ve "insan merkezli kalkınma yaklaşımı" ile Türkiye'nin mevcut 10'uncu Kalkınma Planının merkezinde yer aldığı belirten Çevik, Kalkınma Bakanlığının, ülkede kamu kurumları arasında planlama ve programlama süreçlerini koordine eden ana otorite olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin donör ülke rolüne değinen Çevik, şöyle devam etti:

"Türkiye, ihtiyacı olan diğer ülkelerle ekonomik büyüme faydalarını paylaşmak için kararlıdır. Kalkınma iş birliğinde önemli bir donör ülke olarak Türkiye'nin resmi kalkınma yardımları hızlı bir şekilde arttı. Türkiye, 2015'te 3 milyar 900 milyon dolar resmi kalkınma yardımı desteği sağladı. Bölgemizdeki kalıcı insani krize rağmen resmi kalkınma yardımlarımızın Gayrisafi Milli Hasılaya oranımız yüzde 0,54 oldu. Türkiye'nin 2014 yılındaki resmi kalkınma yardımı desteği 3 milyar 591 milyon dolar olarak gerçekleşmişti."

Çevik, İstanbul'da Mayıs 2011'de yapılan 4'üncü BM En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ) Konferansı'nda Türkiye'nin kapsamlı bir "Ekonomik ve Teknik İşbirliği Paketi" açıkladığını ve yardım taahhüdünü her yıl artırdığını hatırlattı.

Yardım taahhüdünün 300 milyon doları yıllık olmak üzere 1,5 milyar dolara çıktığını aktaran Çevik, "Ön veriler, 2015 yılı için EAGÜ'ye 442 milyon dolar tahsis edildiğini gösteriyor." ifadesini kullandı.

- Göç ve Suriye'deki gelişmeler

Göç konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çevik, şunları kaydetti:

"Göç, karmaşık bir olgudur ve uluslararası gündemin çok önemli bir ögesi haline gelmiştir. Göç, düzgün yönetilme koşuluyla sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunabilir. Bu bağlamda Suriye vakası dikkat çekicidir. Suriye krizi, 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük insani trajedidir. Komşu ülke olarak bu trajedinin çoklu etkilerini hissediyoruz. Türkiye, korunma ve yardım arayan 2 milyon 700 bin Suriyeliyi, 300 bin de diğer ülkelerden insanları ağırlayan bir komşu ülkedir."

Suriyelilere "geçici koruma" statüsü verilmesi, konaklama ve yiyecek ile sağlık, eğitim ve psiko-sosyal hizmetlerin sağlandığını bildiren Çevik, Ocak 2016'dan itibaren Suriyelilerin Türkiye'de yasal olarak çalışmalarına izin verildiğini belirtti.

Çevik, Türkiye'nin politikasının insani sorumluluk ve uluslararası hukuk olduğunu vurguladı.

İstanbul'un BM kuruluşlarının bölgesel merkezi haline geldiğine işaret eden Çevik, bunun yeni ortaklık ve önemli fırsatlar doğurduğunu dile getirdi.

Büyükelçi Çevik, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi'ne ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu sözlerine ekledi.

AA