Salih Sedat Ersöz

Salih Sedat Ersöz

Terör, İdam ve Dönüşüm Meram

Ülkemizde son aylarda artış gösteren terör ve buna bağlı olarak cinayetler, katliamlar zirveye ulaştı.

Ülkemizi işgal etme, milletimize diz çöktürme ve kendilerine uşak etme amacı ile dış güçlerin başlatmış olduğu bu saldırılar içerideki hainlerin kullanılması ile gittikçe azgınlaşıyor.

Şehitlerimiz ve gazilerimizin olmadığı gün geçmiyor.

15 Temmuz’daki mağlubiyetleri, taş gibi içlerine oturdu. O gün başaramadıklarını gerçekleştirmek için haince, alçakça, kalleşçe, kahpece saldırdıkça saldırıyorlar.

FETÖ’sü, PKK’sı, DAEŞ’i hepsi birlik olmuş güzel ülkemizi, aziz milletimizi alt etmeye çabalıyorlar. Zaten bütün bunlar tek merkezden yönetiliyor. 

Ne yaparlarsa yapsınlar; 15 Temmuz’da darbeye ‘dur’ diyen bu millete diz çöktüremeyecekler, vatanımızı bölemeyecekler, bayrağımızı indiremeyecekler, ezanımızı susturamayacaklardır.

Evet, şehitlerimiz olacak ama mücadele bırakılmayacak. Gazilerimiz olacak ama 15 Temmuz’daki şanlı direniş devam edecek.  Acımızı yüreğimize gömeceğiz ama hainlere dünyayı dar edeceğiz.    

Yeter artık’ diye feryat etmemize yol açan bu korkunç saldırılar, ferden ferda hepimizi derinden yaralasa da, bu güzel ülkemizi kimseye bırakmayacağız. Hepimiz öleceğiz ama küffar çizmesini bu vatana sokmayacağız.

***   ***   *** 

Şu anda ülkemizde bir savaş yaşanıyor. Savaşta düşmanın alt edilebilmesinin her yolu uygulanır.

Mevcut ceza sisteminin bu saldırıları önleyemediği bir gerçektir. Mevcut cezalar caydırıcı olmaktan uzaktır. Cezaların caydırıcı olması esastır. Yeni bir ceza sistemine şiddetle ihtiyaç vardır

Bunun için, idam cezasının acilen ve mutlaka yeniden getirilmesi gereklidir. Bu tüyler ürpertici korkunç saldırıların önüne geçilmesinin yolu, en büyük caydırıcı ceza olan idamın tekrar getirilmesidir. 

Nasıl ki, vücudu kurtarmak için kangren olmuş uzuv kesilip atılıyorsa, toplumu kurtarmak için de insanlıktan çıkmış, kangren haline gelmiş, iflah etmez cani ve katiller feda edilmelidir.

Bir vücuttaki kanser hücreleri kesilip atılmazsa, o vücudu tamamen kaplayan kanser kişiyi ölüme götürür.

Toplumda bulunan kanser tipi hastalıklı, canavarlaşmış kişiler de yok edilmezse o toplum da aynı şekilde ölüme gider. Toplumun kurtarılması uğruna, toplum içindeki hastalıklar temizlenmelidir.

Unutmayalım ki, ‘kısasta hayat vardır.’

***   ***   ***

Meram Belediyesi’nin düzenlediği ‘Dönüşüm Meram’ adlı tanıtım toplantısına davete icabet sünnettir anlayışı içinde katıldım.

Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Meram’da başlattıkları dönüşüm hamleleri hakkında geniş bilgiler verdi.

Meram, yeni imar faaliyetlerinin çok zor yapılabildiği bir ilçemizdir. Meram’ın gelişmesi ancak kentsel dönüşüm ile mümkündür. 

Halk arasında, göreve geldiğinden bu yana pek bir şey yapmadığı konuşulan Başkan Fatma Toru, toplantıda gördüğümüz kadarı ile şu ana kadar içeride çalışmış.

Dönüşüm hamlesi faaliyetleri, zaten içerde uzun süren bir mutfak çalışması ile başlar.

Dönüşüm için master planları hazırlanmış, projeler yapılmış, dönüşüm müdürlüğü kurulmuş ve toplam olarak yaklaşık 1,5 milyon metrekarelik bir alanda dönüşüm çalışmaları başlatılmış.

7 bin 300 malik, 5 bin 17 bağımsız birim ve 2 bin 596 parseli kapsayan bir dönüşüm hamlesi başlatılmış Meram’da… Şu anda vatandaşlarla anlaşmalar yapılıyor. Anlaşmaların 4-5 ay içinde tamamlanması ve baharla birlikte inşaat çalışmalarının başlanması hedefleniyor.

Meram’da gerekli olan ve çok geç kalan bu dönüşüm hamlesinin aksamadan tamamlanmasını temenni ediyor, Başkan, yönetici ve çalışanlarına hayırlı faaliyetleri nedeniyle teşekkürlerimi iletiyorum.   

Bu arada, bir konuyu da buradan iletmek istiyorum.

Kozağaç mahallesi bahçeli ev imarına sahip bir bölgemiz. Buna rağmen, askeri alanın karşısındaki, Zer Meram’ın aşağı kısmındaki yol kenarına yüksek kat izinleri veriliyor.

Bu bölgede yüksek katların yaygınlaşması o bölgenin yeşil alanını yok eden ve zamanla taş binaların hakim olduğu bir yapılaşmaya dönüşmesine neden olacaktır. 

Meram’ın dönüşümünü yaparken, yeşilini de muhafaza etmemiz gerekir. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.     

 

Önceki ve Sonraki Yazılar