Konya’nın Hadim ilçesine bağlı Kalınağıl, Mernek ve Sarnıç ile Taşkenet’ bağlı Sazak mahalleleri arasında kalan vadiden akan Göksu Nehri’nin başlangıç kolu ürerinde bulunan dere üzerindeki tarihi “Korucu Köprüsü”nün içler acısı hali, görenleri üzüyor. Kitabesi olmayan ve ne zaman yapıldığı tam olmayan köprü kimi araştırmacılara göre Selçuklular döneminde, kimi araştırmacılar göre ise 18. veya 19. yüzyılda yapılmış. Bölge halkı, köprünün “Selçuklulardan kalma olduğuna ve Sultan Alaaddin Keykubat’ın da ordusuyla köprüden geçtiğine” dair rivayetlerin olduğunu ifade ediyor.

KADERİNE TERKEDİLDİ

Köprünün şu anki halinin içler acısı olduğu ve kaderine terkedilmiş bir halde olduğunu belirten bölge sakinleri köprünün define avcılarının da hedefi olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Bu köprü, Sazak köyü hudutları içerisinde yer alan ‘Korucu Köprüsü’dür. Sazak Köyünün 4 km Göksu’nun akıntı tarafından Sazak köyünden; Sarnıç, Kalınağıl ve Oduncu köylerine gitmek kullanılır. Araba olmadığı dönemlerde köprüden hayvanlarla geçilirdi. Daha sonra yanına yeni bir köprü yapıldı ve araçlar bu köprüden geçmeye başladı. Köprünün Selçuklulardan kaldığı rivayet edilmektedir. Sultan Alaaddin Keykubat’ın da ordusuyla bu köprüden geçtiği halk arasında konuşulur. Köprü yaklaşık 50 yıl önce köydeki iki usta tarafından tamir edilmiş. O dönemlerde tabi ki yetkililere haber verildi mi verilmedi mi bilmiyoruz ama bölge halkı köprüyü kendi çabalarıyla tamir etmeye çalışmış. Bu esnada kenarına betondan korkuluklar dökülmüş. Bu da köprüde ciddi bir ağırlık oluşturuyor.

Köprünün Sarnıç yakasında bulunan kayanın üzerinde kemer yapılmaya başlanmış ancak bu kemerin kayanın üzerine konan taşlarının 4 ve 5 tanesi sökülmüş. Bu taşları define bulmak isteyenlerin söktüğü tahmin ediliyor. Köprü şu anda çökmek üzere. Eğer deredeki su miktarı artarsa köprünün çökmesi kaçınılmaz gibi gözüküyor.  Böyle tarihi bir köprünün kaderine terkedilmiş içler acısı bu hali görenleri derinden yaralıyor. Biz yetkilileri duyarlı olmaya ve tarihi köprüye sahip çıkmaya çağırıyoruz.” M. Mustafa Özdemir-Memleket