"Saadetliler kendileriyle yüzleşmekten korkuyor"

"Saadetliler kendileriyle yüzleşmekten korkuyor"

AK Parti Konya milletvekili Leyla Şahin Usta vatandaş geleceği için 'evet' diyor dedi.

Leyla Şahin Usta referandum sürecine dair önemli açıklamalar yaptı.  Vatandaş artık herşeyi biliyor diyen Usta, Saadet Partililerin yaklaşımını da "onlar kendileriyle yüzleşmekten korkuyor" diyerek eleştirdi.

-Bu sürece nasıl gelindi, böyle bir değişikliğe ihtiyacımız var mıydı?

Anayasa değişikliği yıllardır yapılan bir şey, askerlerle değil sivil bir anayasayla yönetilme isteğimiz vardı. Ama anayasa değişikliği için sandalye sayımızın yeterli olması gerekiyor. Bazı paketler sunulsa da olmamıştı. Özellikle 15 Temmuz'u yaşadıktan sonra Türkiye yeni bir döneme girdi ve artık sivil bir anayasaya geçilmesi gerektiğini görmüş olduk. Bu anayasa değişikliği paketini getirdik gönül isterdi ki CHP de desteğini verseydi, daha güçlü bir şekilde kavgasız gürültüsüz halkın önüne getirebilseydik. Ama onlar süreci tersine işlettiler. Muhalefet hiçbir şey yapmıyor, yaptığı tek şey iktidarın yaptığına muhalefet olmak.

Biz istedik ki, milli ve üreten bir muhalefet olsun. Ancak MHP'nin desteğiyle o noktaya kadar getirdik.

-Bu konuda saha ne diyor? Yani vatandaş 18 maddeyi biliyor mu?

Evet biliyor. Halkta ve sahada referanduma karar verilip meclisten çıkarttığımız  ilk gün,  sandık zamanı geliyor dediğimiz gün ile bugün çok ciddi değişlim var. ilk günlerde ne diyeceğiz, ne yapacağız diye düşünüyordu belki ama şimdi kararlar netleşti. Sahada maddeler üzerinde bir sıkıntı yok. Sahadaki asıl sıkıntı muhalefetin uydurduğu yalanlar, bu yalanlara inanmayan ciddi bir kesim var. Bir de bunları pohpohlayan kesim var.

-Seçilme yaşının 18'e düşürülmesi ile ilgili neler söyleyeceksiniz?

Hedef şu ki; biz bu ülke için dertlenen ve bunun için kafa yoran gençler yetiştirmek istiyoruz. Gençlerimize vizyon ve hedef kazandıralım istiyoruz. Ama onlar istiyor ki; boş nesil yetişsin, sosyal medyada gezsinler, dünyadan habersiz yaşasınlar, hayatın sıkıntılarıyla ilgilenmesinler, eğlensinler. 25 yaşına gelince de zaten seçilme hakkı vereceğiz ama ne olduğunu ne bittiğini anlamadan bu ülkeyi tanımadan kusura bakmasınlar bir şey beklemesinler. O yüzden erken yaşta daha politik daha siyasetçi olsunlar istiyoruz.

-Gençler bu konuda istekli mi?

Çoğu istekli ama bazıları kendilerine güvenmiyor, "ne yapacağız?" diye düşünenler var ama tam tersine kendilerine güvenen, kendini iyi yetiştirmiş gençlerimiz de çok fazla ve onların önünü açmamız gerekiyor. Halkın takıldığı nokta şu; 18 yaşında milletvekili olacak, 2 yıl milletvekilliğinden sonra emekli olacak. Muhalefet şunu da söylüyor kendi çocuklarını milletvekilli yapmak için 18 yaşında gösteriyorlar,  çok komik bir durum. Muhalefet 600 milletvekilinin hepsi 18 yaş olacak gibi zannediyor.

17635140_10208212892310440_66944156874579265_o.jpg

-18 maddeyi vatandaşa anlatmakta sıkıntı çekiyor musunuz?

İlk başlarda oluyordu ama yapılan toplantılarda bunu öğrenmiş insanlar. Bunu biz her platformda dile getiriyoruz. Bu yanlış bilgilerin, karalamaların doğrularını anlattığımız için sıkıntımız yok. Artık 'hayır' diyenler aynı yalanları uydurup durdukları için herkes doğruları biliyor.

-Neden 600 milletvekili?

Türkiye’nin nüfusu 80 milyonu aşmış durumda.  Sadece seçmen sayımızın 58 milyon olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bizim ortalama 1 milletvekilimize düşen seçmen sayısı 150.000 . Bir milletvekilimize düşmesi gereken sayı 50.000 olması lazım ki; ancak o şartlarda milletvekili doğru bir şekilde seçmenine ulaşır.

-Muhalefetin en önemli iddialarından birisi de yeni sistemde Cumhurbaşkanının 'tek adam' olacağı şeklinde. Bunun için neler söylersiniz?

Yeni sistemde karar alma mekanizmaları güçleniyor. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanını ancak vatana ihanetten suçlayabilirsiniz ama yeni sistemde Cumhurbaşkanı görevini kötüye kullanırsa, işini iyi yapmazsa, hata yaparsa Meclis’in yetkisi var, soruşturma açabilir. Eski sistemde hesap sorma yetkisi yok, ama yeni sistemde var. 'Tek adamlık' bunun neresinde?

-Vatandaşın 16 Nisan’dan beklentisi nedir?

Vatandaş özellikle 15 Temmuz'dan sonra ülkenin bütünlüğü noktasında daha temkinli ve ciddi davranıyor. Tabi ki beklentiler de var. Mahallesinin yolunu yaptırmak isteyenler, köyüne mahallesine farklı çalışmalar isteyenler de var. Biz bütün eksikleri tek tek not aldık. Zamanı geldikçe bütün eksikler giderilecek. Yalnız 16 Nisan'ın bir parti seçimi, bir genel seçim olmadığının da farkında. Türkiye'nin çıkarına olan her konuda millet daha hassas.

Ben, özellikle Konya halkını tebrik ediyorum, konuya çok vakıflar. Kararları net ve paketi çok iyi incelemişler.  Dediğim gibi, genel anlamda maddeleri iyi okumuşlar, neyin ne olduğunu biliyorlar. "Biz bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyacağız" diyorlar.

-Ak Parti olarak şu ana kadar neler yaptınız?

 Yaklaşık 35.000 kişiyle sahadayız. Kapı kapı geziyoruz. Köyüne, beldesine, mahallesine uğrayıp, vatandaşın sıkıntıları varsa onları gideriyoruz. Kapıları çalıp broşür ve karanfil veriyoruz. Esnaf ziyaretleri yapıyoruz akşamları kafeleri ziyaret ediyoruz. Gençlerle buluşmak için  üniversite kampüslerini ziyaret ediyoruz. Her ziyaretimizde maddeleri tek tek anlatarak kafalardaki soru işaretlerini gideriyoruz. Vatandaşlarımıza gençlik kollarımız, kadın kollarımız mobil çadırlarımızda 16 Nisan Anayasa oylamasında neden ‘Evet’ denilmesi gerektiğini anlatıyoruz. Teşkilatımızın tüm birimleri, kadın kollarımız, gençlik kollarımız her bireyimizle sahalarda çalışmalardayız. İnşallah bu çalışmaların meyvesini 16 Nisan’da halkımız sandıkta mutlaka verecektir”

-Saadet Partisi'nin 'hayır' yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizi gördüklerinde ne broşürümüzü ne de karanfilimizi almak istemiyorlar. Neden korkuyorlar biliyor musunuz?  Bizimle diyaloğa geçerlerse, aslında bu CHP zihniyetinin sıkıntılarını birlikte çektiğimizin farkına vararak "biz  ne yapıyoruz?" diye kendilerine hesap sormaktan korktuklarını görüyorum. Buna sahada da şahit oluyoruz. Misal, sahada bizleri görüp Saadet Partili olduklarını söyleyen bazı insanlar "devletim için milletim için geleceğim için evet diyeceğim" diyor.

M. Ali Elmacı-Memleket