Okuyan Konya’da

Okuyan Konya’da

Prof. Dr. Mehmet Okuyan tarafından Kur’an’dan Hayata’a konulu konferans Konya’da yoğun ilgiyle karşılandı

Prof. Dr. Mehmet Okuyan; Adıyaman, Elazığ, Malatya, Kayseri ve son olarak da Konya’da “Kur’an’dan Hayata” konulu konferans verdi. Son durağı Konya olan Prof. Dr. Mehmet Okuyan Selçuk Otel’de dinleyicileriyle buluştu. Konya’da yoğun ilgiyle karşılaşan Mehmet Okuyan, “yoğun ilgi gösteren vahiy dostu kardeşlerime gönülden teşekkür ediyorum. Rabbim vahyi hayatımıza, hayatımızı vahye şahit kılanlar eylesin” dedi.

okuyan-(2)-001.jpeg

“İFTİRA, GIYBET VE LAKAP TAKMAK GÜNAHTIR”

Açılış konuşmasının ardından Kur’an’dan Hayata’a isimli konuyu anlatan Prof. Dr. Okuyan, önemli mesajlar verdi. Müslümanların en büyük probleminin Kur’an’ı din konusunda temel referans kaynak olarak konumlandırmamak olduğunun altını çizen Okuyan: “Birbirini tekrar eden yanlışlar ‘çoğunluk’ maskesi altında asırlardır sürüp gidiyor. Bir sözün doğruluğunun ölçüsü o sözün geçmişten beri gelmesi ve çoğunlukça kabullenilmiş olması olamaz. Eğer din konusunda bir söz söylenecekse bu Kur’an’dan olmak zorundadır, Kur’an’a dayanmak zorundadır” dedi. Konuşmasında Hucurat suresi bağlamında gıybet ve iftira konusunu ele alan Okuyan, bir kimsenin yaptığı ama yüzüne söyleyemeyeceğimiz bir şeyi arkasından söylemenin gıybet, yapmadığı bir şeyi yapmış gibi anlatmanın iftira olduğunu bunun da Kur’an’a göre büyük bir günah olduğunu ve maalesef bunun yaygın olduğunu, bu hastalıktan kurtulmak gerektiğini vurguladı. Okuyan, bununla birlikte lakap takma konusunun da yaygın olduğunu ve Kur’an’ın bunu da yasakladığını belirtti.

okuyan-(3)-001.jpeg

TEVHİD VE ŞİRK KAVRAMINI ANLATTI

Sad suresi ilk onbir ayeti bağlamında tevhid inancına ve şirk kavramına vurgu yaptı. Kendisi ile ilgili sosyal medya ortamında belli çevrelerce yürütülen karalama kampanyasına da değinen Okuyan: “Münafık, kafir, müşrik gibi kavramların Kur’an’da geçiyor ve bazılarınca kolayca bir diğeri için kullanılabiliyor. Halbuki bu kavramlar bir diğerini nitelemek için değil anlamlarını bilerek bu kapsama girmekten korunmak için kullanılmaktadır. Kimin bu kavramların içine girdiğini sadece Allah bilir. Ahirette de herkes tek tek kendi hesabını verecektir. Allah kimseyi kimseye Jandarma olarak görevlendirmemiştir” Dedi. Okuyan, hadislere karşı olduğu yönündeki eleştirilere ise “Peygambersiz bir din olur mu? Kur’an’a inanan biri peygamberi nasıl devre dışı bırakır. Kur’an’ı bize getiren ve tebliğ eden Hz peygamber değil mi? Getirdiği kitaba inanan Hz peygamberi nasıl devre dışı bırakır, bu nasıl bir anlayıştır? Fakat Hz peygambere nispet edilen her sözü biz Kur’an’a arz ederiz. Zira Hz peygamber Kur’an’a aykırı bir şey söylemez. Ben kitaplarımda da konuşmalarımda da çokça hadis okurum. Ancak Kur’an’da karşılığı olmayan bir sözü hadis kitaplarında yer alsa dahi okuman ve kitaplarımda kullanmam. Bir sözü değerlendirmek için elimizdeki tek hakem Kur’an’dır” dedi. Okuyan, konferans sonunda soruları cevaplandırdı.