Kurtlar Vadisi Irak, Karikatür, Islık Çalan Seyisler…

Kurtlar Vadisi Irak gösterimde. Gişe rekorları kırıyor. Ankara’da filmin galasında görüştüğümüz senaryo supervisoru Ömer Lütfi Mete “İnsanların bilinçaltına mesajımızı kazıyoruz” dedi. Birilerine göre ise planlı bir eylem, milletin Amerika’ya karşı gazını alma girişimi.

Bundan binlerce yıl önce, İslam’ın gelişinden de önce Varaka Bin Nevfel “olacak neyse olur” demişti. Olacak olan oluyor. Sky Türk’te İbrahim Karagül birileri karikatürleri Danimarkalı gazetecilere sipariş verdiler iddiasında bulunuyor. Birileri sipariş veriyor. Birileri yayınlıyor. Sokaklara dökülen, hırpalanan, ölen yine Müslümanlar. Suçlanan da. Bu nasıl bir puzzle. Parçaları ne? Trabzon’da bir Rahip öldürülüyor sessiz sedasız. Henüz bilmediğimiz yerlerde bilmediğimiz şeyler de oluyor. Sesi ve dumanı yakında çıkacak. Müslüman entelektüeller, Müslüman think thank kuruluşları neler olup bittiğini değerlendiriyor mu? Karikatür siparişini verenler kıs kıs gülüyor olmasınlar?

Hayatında ve sağlığında daha ağır hakaretlere uğramadı mı Allah Resulü? Tepkisel mi davrandı? Bu kadar kolay mı Müslümanları sokağa dökmek? Bu kadar mı edilgeniz?

Şu an yakıp yıkan ve  Müslümanların önünde gidenlere dikkat kesilmek gerekmez mi?

Bir yandan film seyredip gavurlara bilenen, diğer yandan gavura tahta kılıçlarla saldıran, tahta kılıçlarla savaşa gidenler kim? Müslümanlar…

Polat, sonuçta çuvalı başımıza geçirenlerden intikamımızı alıp onları öldürdü.

Filmde Sam Amca, “Biz yıllardır bunları planlıyoruz siz televizyonlarda kovboy filmleri seyrederken” demeye getirdi. Sizin kazanmaya ya da hesap sormaya hakkınız yok dedi Polat’a. Bırakın okumayı, çalışmayı, üretmeyi ya da tefekkürü; neler olup bittiğine dair kısacık da olsa vakit ayırıp değerlendirecek kadar bile disipline, sabra tahammülümüz yok.

Aklı akla katma zamanı. İstişare etme zamanı. Akılları birleştirme zamanı. Bu kadar basit gaza gelmemeli Müslüman. Kaçıncı kez ısırılışımız aynı delikten.

Moğollar saldırdığı ve yakıp yıktığı zamanlarda, Moğollardan korkmayın Moğolların Allah’ına sığının demişti Mevlana.

Sanırım sabrı öğrenme zamanı. Çalışmak için sabır. Düşünmek için sabır. Üretmek için sabır. Planlamak için sabır.

Öfke kontrolünü öğrenme zamanı. Tepkisel ve edilgen olmamak için.

Hedef koymayı öğrenme zamanı. Basamak basamak yakın ve uzak hedefler için. İstişare mekanizmaları oluşturma zamanı. Aklı akla katmak için.

Yapmadıklarımız, tembelliğimiz,Yapmaya muktedir olduğumuz halde yapmadıklarımızdan,potansiyelimizden bile hesaba çekileceğimize göre;tüm bunlardan dolayı tövbe etme zamanı.

Ta ki “En Yeni Dünya Düzeni”ni planlasın Ömer Lütfi Mete.

Filmlerle onlar avunsun.

Hz. Hüdavendigar’a kulak verelim:

(3/4292.) Hakîm-i Gaznevî, buyurmuştur ki: tayla anası su içerlerken, seyisler, “atlar gelsinler, su içsinler” diye ıslık çalıyorlardı.

Tay ıslık sesini duyunca başını kaldırdı, ürküp su içmekten vazgeçti.

(3/ 4295.) Anası “Yavrucuğum, neye ürküyor su içmiyorsun?” diye sordu.

Tay dedi ki: “Bunlar ıslık çalıyorlar. Hep birden ıslık çalmalarından korktum.

Yüreğim titredi, yerinden oynadı. Hep birden ıslık çalıp bağırmaları beni korkuttu.”

Anası “Dünya kurulalı abes işler de bulunanlar vardır… Bu dünya böyle kurulmuş, böyle gider!

Benim akıllı yavrucuğum,sen işine bak… onların kendi saçlarını, sakallarını yolmaları yakındır!” dedi.

(3/4317.) Bil ki gökten inen mübarek su, gönüllere gelen vahiydir, dillere gelen doğru sözlülüktür.

Biz de tay gibi ırmaktan su içelim de bizi kınayan vesveseciye bakmayalım, aldırış etmeyelim.

Peygamberlerin izini izliyorsan yola düş, halkın bütün kınamalarını hava say!

(3/4320.) Yol aşan, menzil alan yol erleri ne vakit köpeklerin havlamasına kulak astılar? (Mesnevi)

www.pozitifdegisim.com