Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz

El-Cezire Televizyonu'nun eski Genel Müdürü ve Eş-Şark Forumu Başkanı Hanfer:- "Askeri çözüm gibi beklenmedik herhangi bir tırmandırıcı adım, bölgeye ve uluslararası camiaya ağır bedeller ödetecektir"-"Katar'ı boykot eden bu ülkelerde, Doha yönetiminin il

İSTANBUL (AA) - MUHAMMED ŞEYH YUSUF - Katar'da yayın yapan El-Cezire Televizyonu'nun eski Genel Müdürü ve Eş-Şark Forumu Başkanı Vaddah Hanfer, Katar'a yönelik yaptırımların tek kalemde uygulandığını belirterek, askeri çözüm gibi beklenmedik herhangi bir tırmandırıcı adımın, bölgeye ve uluslararası camiaya ağır bedeller ödeteceği uyarısında bulundu.

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasında yaşanan krizi AA muhabirine verdiği özel mülakatla değerlendiren Hanfer, "Katar'ı boykot eden bu ülkelerde, Doha yönetiminin ilk andan teslim olacağına ya da korkacağına dair bir his vardı ancak sanılan olmadı, aksine Katar halkı ve yönetimi birbirine kenetlendi. Bu durum, ekonomiyi sarsmadı, temel insani ihtiyaçları etkilemedi." dedi.

Katar'a yönelik "hava ve kara sınırının kapatılması, Katar vatandaşlarının sınır dışı edilmesi ve Katar'a seyahatin engellenmesi" gibi tansiyonu yükselten yaptırımların tek kalemde uygulandığını ve pratikte yapılabilecek her şeyin yapıldığını kaydeden Hanfer, "Askeri çözüm gibi beklenmedik herhangi bir tırmandırıcı adım, bölgeye ve uluslararası camiaya ağır bedeller ödetecektir." diye konuştu.

Stratejik hesap yapanların bu çerçevede uygun bahanelerinin olmadığını ancak hesapsız bir maceraya girilirse bunun analiz ve stratejik dengelerin dışında kalacak başka bir durum ortaya çıkaracağını belirten Hanfer şöyle devam etti:

"Önemli nokta şu ki; Kuveyt gibi bölge ülkeleri hareketlenmeye başladı. Türkiye, Türkiye-Katar Askeri İşbirliği anlaşmasının hızlandırılması konusunda net bir tutum sergiledi. İran ve Almanya'nın tutumu da iyiydi. Fransa ve Rusya da öyle. Dolayısıyla bu mesele artık sadece bölgesel değil, uluslararası bir mesele halini aldı."

Hanfer, Katar'a yönelik kampanyanın arkasında yatan en önemli itici gücün, geçmiş adına hesaplaşma olduğuna dikkati çekerek, "Katar ile geçmişte sorunları olan bu ülkelerin, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetime gelmesinden istifade ettiler." ifadesini kullandı.

- "Katar'ın bağımsız bir siyaseti var"

Trump'ın, Beyaz Saray'da mütemekkin bir durumda olmadığına ve büyük sorunların bulunduğuna işaret eden Hanfer, terörle mücadele sloganı altında ve bu kulislere yakın bir ABD başkanı, Riyad'da ağırlandı ve devasa yatırımlarla döndü. Böylece Katar'ın üzerine çullanmak için bir fırsat olduğunu hissettiler. Çünkü Katar'ın bağımsız bir siyaseti var, kendisini egemen bir devlet olarak tanımlıyor ve bölgedeki diğer ülkelerin izlediği siyasete bağlı kalmayı reddediyor." dedi.

Abluka uygulayan ülkelerin Katar'dan talep ettiklerine ilişkin Hanfer, şunları söyledi:

"Şu ana kadar belirli bir talep listesi görmedik ancak medyada yer alan haberlere ve Körfezli bazı yetkililerin söylediklerine bakılırsa, hazırlanan bu liste, Katar'a karşı tahmin edilen, mümkün her türlü suçlamayı bir araya getirmek için oluşturulmuş. Dolayısıyla bunu ciddiye almıyorum. Bununla batı ve ABD halkına bir izlenim verilmek istenmiş. Katar'ın İran'a yakın olduğu, Hamas'ı, terör örgütlerini ve Hizbullah'ı desteklediği gerekçe gösterilmiş. Katar'ı abluka altına alan ülkelerin hazırladığı bu çelişkili liste, söz konusu ülkelerin Katar'a karşı attıkları adımları güçlendirmek için bir bahane oldu."

Katar'ın suçlandığı "Hamas ve Suriye ile diğer yerlerdeki terör gruplarını desteklemek, İran'a yakınlığı ve Hizbullah'a destek" gibi bir takım konuların aynı dosyada yer almasına işaret eden Hanfer, bu şekilde Trump ve ABD yönetiminin Ortadoğu siyaseti başta olmak üzere batıyla uyum içinde görünmeye çalışıldığını savundu.

ABD Başkanı Trump'ın çelişkili açıklamalarının herkesçe görüldüğüne işaret eden Hanfer, "O kadar ki, ABD'deki gazeteciler, Trump'ın Katar'ı boykot eden 3 ülkeye onay verdiğini dile getiriyor. Ancak bu karar konusunda ABD'deki devlet kurumlarında bir konsensüs sağlanmadı. Bu da bizi kafa karışıklığına itiyor." dedi.

Hanfer, şöyle devam etti:

"Trump, Körfez ile bireysel ilişkileri aracılığıyla bu rolü üstlenmeye ve desteklemeye hazır ancak diğer kurumlar, tehlikenin farkında, bu kararın yol açacağı bölgesel meydan okumaları biliyor. Bu fırsatçılık yapılacak ya da keyfi bir mesele değil. Dünyanın bir bölgesinde birisi diğer ülkelerin tutumları ve güç dengelerini dikkate almaksızın orman kanunu uyguluyor. Dolayısıyla ötekiler Trump'ın tutumundan daha dengeli bir tavır aldı."

-"Türkiye ahlaki, stratejik, siyasi ve aklı selim karar verdi"

Türkiye'nin Katar'da üs kurması ve asker göndermesi kararının onaylanmasını, "tansiyonun yükselmesi ve kötüye gitme sürecinin durdurulmasında önemli bir adım" olarak nitelendiren Hanfer, Türkiye'nin siyasi tutumunun, bölgede ahlaki bir stratejik vizyonla uyumlu olduğunu belirtti. Hanfer ayrıca Katar'ın Körfez'i çatışma alanına dönüştürmek ve bölgede yeni bir sıcak alan olmasını istemediğini aktardı.

Hanfer, "Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda ahlaki, stratejik, siyasi ve aklı selim karar verdi. Öte yandan Katar'a yaptığı yardımlar ve uluslararası toplumla birlikte çözüme ulaşma çabaları önemli. Çünkü bölgede nüfuz sahibi bir ülke, duruşu var. Türkiye olmadan artık bölgenin yeniden şekillendirilmesi mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

Katar'da hayatın normal seyrinde yürüdüğünü, gıda maddelerinin temininde herhangi bir sıkıntı olmadığını belirten Hanfer, "Hiçbir fark göremedim. Tek fark Suudi Arabistan'dan gıda maddelerinin çok fazla geliyor olmasıydı. Şimdi o gıda ürünleri Türkiye'den geliyor. Bir eksiklik yok." dedi.

İstanbul'a Katar Hava Yolları'yla geldiğini ve Katar-İstanbul seferlerinde bir problem görmediğini ifade eden Hanfer, Katar'dan dünyanın diğer ülkelerine ve oralardan Katar'a yapılan seferlerde de aynı durumun söz konusu olduğunu kaydetti.

- "Bu abluka başarısız olacak"

Halihazırda en büyük problemin, Körfez bloğunun parçalanması olduğunu, Katar'a yapılanlar ile aslında "bölgede en fazla birbirine bağlı" Körfez birliğinin hedef alındığını söyleyen Hanfer, "Körfez İşbirliği Konseyi'ni vurdun. Türkiye ve İran gibi bölgesel aktörleri provoke ettin. Kendini jeopolitik açıdan sıkıntılı ve zayıf bir konuma düşürdün. Başarılı olman mümkün değil. Aksine bölgede stratejik ve siyasi açıdan daha zayıf olacaksın. Bölgenin geleceği açısından liderlik vizyonunun sarsıldı." diye konuştu.

Hanfer, Katar'ın bazı tavizler verdiği iddialarına ilişkin ise "El-Cezire kanalının kapatılması, Hamas ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın (İhvan) Katar'la ilişkisi olduğu gibi konularla alakalı olarak Doha yönetiminin medyanın öne sürdüğü şekilde bazı tavizler vermiş olabileceğini sanmıyorum. Şu ana kadar diplomatik abluka uygulayan ülkelerin net bir şekilde belirlenmiş resmi talepler ilettiğini duymadım. Böyle talepler iletmeleri durumunda Katar bunları değerlendirecektir. Katar gerginliğin tırmanmaması için çaba sarfediyor ve tavizler vermemeye özen gösteriyor. Tavizler vermiş olması, siyasi bağımsızlığı ve egemenliği açısından büyük bir problem yaşadığı anlamına gelir. Bunu da yapacağını sanmıyorum. Resmi açıklamalar da bu yönde zaten. Abluka başarısız olacak." ifadelerini kullandı.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler