Kanayan İslam Coğrafyaları-4 “Keşmir’’ Konferansı düzenlendi

Kanayan İslam Coğrafyaları-4 “Keşmir’’ Konferansı düzenlendi

Konya İHH İnsani Yardım Derneği tarafından Keşmir’de yaşanan insanlık dramına duyarsız kalmamak için Kanayan İslam Coğrafyaları-4 Keşmir konulu konferans düzenlendi.

Konya İHH İnsani Yardım Derneği tarafından gerçekleştiren konferansa Keşmir de faaliyet gösteren Keşmir Cemaat-i İslami Lideri Abdurraşid Turabi, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektör Yardımcısı Hüseyin Kara, SÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Ramazan Altıntaş da katıldı.

Konya Ticaret Odası Konferans Salonunda düzenlenen Konferansın açılış konuşmasını yapan Konya İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Op. Dr. Hasan Hüseyin Uysal, “Keşmir sorunu adıyla bilinen mevzu, aslında 1947 yılında yaşanan Hindistan-Pakistan bölünmesinin tamamlanmamış bir parçasıdır. İngiliz sömürge dönemi zayiatlarından biri olarak bugüne kadar birçok insanın hayatına mâl olan bu sorun, son kertede günümüzün iki nükleer gücü Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmalarının merkezi haline gelmiştir. Bugün şiddet olaylarının ve sıkıntının en yoğun yaşandığı bölge, Hindistan kontrolündeki Cammu ve Keşmir’de bulunan “Keşmir Vadisi’’dir. Bu vadi genel olarak Cammu ve Keşmir’in yüzde 10’unu teşkil etmektedir. Bununla birlikte tüm Cammu ve Keşmir eyaletindeki nüfusun yarısı burada yaşamaktadır. Vadi, aynı zamanda bütün eyaletin gelirlerinin de kaynağıdır. “Cammu ve Keşmir” isimlendirmesi 1947 yılındaki bölünmeden önce, Pakistan ve Çin tarafında kalan bölgeler de dâhil tüm siyasi coğrafyanın adıydı; hâlihazırda ise sadece Hindistan tarafında kalan bölgeyi ifade etmektedir. Konya İHH İnsani Yardım Derneği olarak Keşmir sorunu çok önemsiyoruz bu konuda sizin de hassas olmanızı rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.

KEŞMİR TARİHİNİ ANLATTI

Konferansa konuşmacı olarak katılan Keşmir Cemaat-i İslami Lideri Abdurraşid Turabi, “Keşmir deki bağımsızlık mücadelesini sürdüren liderimiz Ali Gelani’nin selamını size getirerek geldim size selam olsun. Konya İHH Başkanı Hasan Hüseyin, çalışma arkadaşlarına Celalettin’i Rumi’nin şehrinde bana böyle bir imkân verdikleri için teşekkür ediyorum. Cammu ve Keşmir denilen bu bölge asırlarca İslami bir yönetim altında kalmıştı ta ki İngilizler gelene kadar. İngilizler Hindistan’a geldikten sonra yavaş yavaş bütün Hindistan’ı işgal altına aldı. Keşmir bölgesini de almaya çalıştı. O vakitlerde bir Hindu general olan Gulapsi ile iş birliği yaparak Keşmir bölgesini de ele geçirdi. İngilizler 1846’da Hindu general ile beraber bu bölgenin tamamını ele geçirdi. O günden beri Keşmirliler bununu kabul etmiş değiller bu mücadele 1846’dan beri sürüyor. Muhammed ikbal İngilizler Hindistan’dan çekildikten sonra gördü ki Müslümanlar Hindu’nun eline geçecek o zaman bir İslam devleti kurmak için çalışmalarına başladı ve hangi bölgelerde Müslüman çok ise orası Pakistan olacak geri kalanı ise Hindistan olacak işte Hindistan ikiye bölünürken Pakistan ortaya bu şekilde çıktı. Keşmir bölgesi de o zaman yüzde seksen Müslümandı ama bir şekilde Keşmir’e el koydular. Ekim 1947 yılında Hindistan oraya asker indirdi. Bu şekilde Hindistana bağladılar, Keşmir halkı bunu kabul etmedi. Silahlı bir mücadeleye girişti, bu direniş ile bugün Azad Keşmir denilen bölgeyi kurtardı. Hindistan bu olaydan sonra Birleşmir Milletler (BM)’ye giderek bu sorunu masaya oturarak çözüme kavuşturulmasını teklif etti. Bunun üzerine bir halk oylamasına gidilmesi kararı alındı. İlerleyen süreçlerde Hindistan bu sürece engel oldu. Bölgeden askerlerini çekmedi.

Hindistan demografik yapıyı değiştirmek için birtakım çalışmalara girdi. Kasım ayına gelindiğinde ciddi bir katliam yaptı. “

300 BİNE YAKIN İNSAN KATLEDİLDİ

Keşmir’deki demografik yapıyı değiştirmeye yönelik bilgiler veren Turabi sözlerine şöyle devam etti, Hindistan burayı değiştirmek için 300 bine yakın insanı katletti ve dünya buna sessiz kaldı. İki buçuk milyon insan yerinden edildi. Müslüman halkı bölgeden çıkartmak için her türlü yöntemi kullanmaktan çekinmediler”

kanayan-islam-cografyalari-4--(4).jpg

TÜRKİYE’NİN BAYRAĞI ALTINDA BİRLEŞMEYE VE NEFERİ OLMAYA HAZIRIZ!

Turabi sözlerine şu şekilde bittirdi, “ Biz inanıyoruz ki Türkiye bir gün Osmanlı gibi gelecek, bizde bu bayrağın altında birleşeceğiz. Şuan da İslam sancaktarı olan Türkiye’nin bayrağı altında birleşmeye hazırız ve sizin bayrağınız altında bir nefer olmaya razıyız” diyerek sözlerine son verdi.

kanayan-islam-cografyalari-4--(6).jpg