Ülkemin güzel insanları, yaşayanlar, yitip gidenler, yitirilenler, hala çalışmaya, üretmeye devam edenler, günaydın. Bana 1991’den bu tarafa neden siyaset yazmıyorsun diye sorarlar, ben de “sizede günaaaydııın” der geçerim.

Günaydın, gelecek için, ülkemin içinde cirit atan, pkk, mossad, cia, kgb, nkd, n1, n6, ajanları günaydın. TV’de değil ama, bir program seyrediyorum, Deşifre. Bu olaylar aylar önce gazetelerde de yayınlandı. Tabiki geçiştirilerek TV’lerde de.

1 - Hayat dolu bir insan babasının silahı ile ve tek kurşun ile intihar ediyor.

2 - İşinde başarılı on yıllık bir çalışan sol kolu ve boğazında kesikler ile ölü bulunuyor.

3 - Gene çok genç ve bilim adamı olan bir vatandaşımız, oturduğu apartmanın altıncı katından kendini atıyor...

4- Son olarak devletin bir kurumuna ait, bir sivil araçla adamın biri yakalanıyor, ruhsatsız silahlar ve bagajında bir cesetle, sonra nasıl serbest bırakıldığı bilinmiyor.

Tüm bu intiharlar tam beşbuçuk ay içinde oluyor.

Hepsi Aselsan ve bağlı kuruluşlarda üst düzey bilim adamlarımız.

Hepsi, genç. Gelecek vaadediyorlar, okullarının üstün mezunları.

Veeee, hepsi savunma sanayii konusunda çalışıyorlar...

Saldırı değil, savunma.

Bilir misiniz bilmem ama el bombası taarruz tipi korkutma amaçlıdır, yani öldürmek değil korkutmak ve yaralamak amacı taşır.

Oysa savunma tipi el bombası, tam anlamı ile yıkıcı ve öldürücüdür.

Biri tank, diğeri gece görüş, bir diğeri ise F16 projesinde çalışan bu gencecik, hayata bağlı insanların, bu çiçeklerin, kahramanların ölmesi, intihar ederek hem de, akla yakın mı ?

Bu tarz teknolojik gelişmelerde çalışan bilim adamlarının yokedilmesi...

Kime nasıl bir yarar sağlar?

Daha düne kadar cep telefonlarının bir mikrofon olduğunu bilmeyen...

GPRS cihazı olarak kullanıldığını bilmeyen...

F16 gibi en üst düzey savaş uçaklarımızın, bir elektronik yansıma ile, kendi filosunu bile düşman olarak göreceğini bilmeyen halkımız.

Günaydın...

Son zamanlardaki siyasal gelişmeleri göremeyen halkımız, günaydın.

ABD tarafından, Peşmerge gibi daha düzenli ordu olamamış, siz Türkleri dize getirirsiniz, aslansınız, kaplansınız diye pohpohlanmış mesajlarını duyan halkımıza günaydın.

Devletimizin tüm kurumları ile çatışma çıkartmaya çalışan örgüt mensubu hainler günaydın.

Kürdistan hayalini, üç kuruşluk beyinleri ile tüm dünyaya haykıranlara,  günaydın...

Bu ülkeyi bölmek, parçalamak, başkalarına maletmek isteyenlere ve dünya siyasal tarihine, ayrılık tohumları ekmek isteyenlere de günaydın...

İyi düşünenlere de, kötü düşünenlere de günaydın.

İyilik ve kötülük getirecek düşünceler, izafidir.

İzafiyete de günaydın.

Günaydın sevgiye inanalara, Allah(cc)tan korkanlara da, yürekten günaydın.

Irk, bölmek amacındaysa, bölmemek üzere günaydın...

Dış güçlere karşı tek yumruk, olmak isteyenlere de günaydın.

Dindarlığı suç olarak görmeyenlerede günaydın…

Hangi hükümet gelirse gelsin...

Tam bağımsız Türkiye için...

GÜNAYDIN...

Sevgilerimle arkadaşlar, GÜ-NAY-DIIIN...

Hoşça, Sağlıcakla Kalın, Ama En Önemlisi Adam gibi Adam Kalın Memleketi Okumada Kalın.

BİRAZDA GÜLELİM

NESLİ TÜKENEN TÜRK İNSANLARIMIZ

*Asıl görevlerinin büyük şirketlere eğitim vermek değil de, üniversite öğrencisi yetiştirmek olduğunu düşünen ve uygulayan hocalarımız…

*Km.saati ile oynama yapmadan 2.el araç satan galericiler…

*5 dakika korna çalmadan ilerleyebilen, şoförlerimiz.

*Simidini paylasan amca...

*Sırtınızı sıvazlayan dost...

*İstemeden zam veren patron…

*Dizini dövmeyen babalar…

*Küfretmeyen Taraftar,

*Taraf tutmayan Hakem,

*Rüşvet almayan gümrük memurları…

*Yerlere çöp ve sigara izmariti atmayan düşünceli insanlar

*Site komşularını tanıyan, site sakinleri.

*Karşı komşusuna rahatlıkla gidebilen evin erkekleri.

*Aracının amaç değil bir araç olduğunun farkında olan insanlar.

BÜYÜK YARIŞ

Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verildi.

Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu.

Türk Takımında ise 2 kişi kürek çekiyor, 3 kişi şeflik 3 kişi müdürlük yapıyor 1 kişi de dümeni kullanıyordu.

Her iki takımda, performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçti.

Büyük gün geldi ve iki takımda, kendini hazır hissediyordu. Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar...

Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılmıştı. Türk Şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi.

Yapılan araştırmalar, analizler ve uzun çalışmalar sonucu düzenlenen raporlara göre hata bulundu ve çözüm önerisi getirildi.

Çözüm olarak yönetimdeki düzeni güçlendirmek için 1 genel müdür atandı, ve sandaldaki ağırlığı dengelemek için kürekçi sayısı da 1’e indirildi.

Japonlara yeni bir yarış teklif etme kararı alındı.

9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandı.

Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor, 1 kişi dümencilik yapıyordu.

Türk Takımında ise yeni yapılanma şekli şöyleydi,

1 Genel müdür

3 Bölgesel müdür

3 Dümen şefi

1 Dümenci

1 Kürekçi

İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar.Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu hemen harekete geçti. Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovuldu, müdürlere ve diğer personele sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verildi.

HAFTANIN FIKRASI

Adam psikiyatristine gidip

-Doktor dün gece korkunç bir rüya gördüm!' demiş, ..Koroda şarkı söyleyen dünyanın en güzel kadınlarının arasındaydım…Sarışınlar, esmerler, kumrallar.. Bir sağa, bir sola ağır ağır sallanıp şarkı söylüyorduk..!'

-Bir dakika..'Bir dakika, demiş doktor, 'Bu rüya hiç de korkunç gözükmüyor..!'

-Ama..' demiş adam, 'Sondan üçüncü kadın bendim...!