Güçlü: Yeni sistem tutacak

Güçlü: Yeni sistem tutacak

Çumra Cuma Grubunda konuşan Dr. Mustafa Güçlü: “Yeni başkanlık sistemine göre Türk halkı demokratlar ve cumhuriyetçiler diye iki parti etrafında konsolide olacak. Bu sistem tutacak ve bu yeni sistemde yerli ve milli olanlar kazanacak.”

Çumra Cuma Grubu, yaz devresine girilmesi nedeniyle son final toplantısını Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü'nün misafirliğinde Sille'de yaptı. Dr. Güçlü'nün malikânesinde akşam yemeğinden sonra bir araya gelen Çumra Cuma Grubuna Dr. Mustafa Güçlü, 11 Mayıs 2018'de vefat edem Yazar Mehmet Niyazi Özdemir'in hayatını anlattı. Sohbetin ilerleyen saatlerinde Çumra Cuma Grubu sözcüsü Muzaffer Tulukçu, katılımcılardan son seçimleri ve siyasi gelişmeleri değerlendirmelerini istedi. Her katılımcı kendi görüş ve düşüncelerini ifade ettikten sonra söz alan Dr. Mustafa Güçlü, son siyasi gelişmeleri tarihi açıdan ve kendi perspektifinden bakarak değerlendirdi.

guclu-yeni--(3).jpg

ROTSCHİLD AİLESİ ANLATILDI

Dünyayı idare eden küresel güç olarak Alman asıllı Yahudi Rotschild Ailesi olduğunu ve savaşlar ile ekonomik krizler ile borsa ve para spekülasyonlarını bu küresel güç merkezlerinin çıkardığını, merkez bankaları bu ailenin elinde olduğunu kaydeden Dr. Güçlü, “Eğer tepe yapılanmasını çözersek Amerika ve Dünya’daki yapılanmasını da, eğer Tapınak Şövalyelerini çözersek biz FETÖ yapılanmasını da çözeriz” dedi. Büyük Britanya’nın “güneş batmayan ülke” olduğu yıllarda İslâm ülkeleri ve Müslümanlara yönelik yaptığı araştırmada, İslâm dünyasını esaret altına alabilmek için dünya Müslümanlarının Kur’an’a olan imanları ve halifeye olan bağlılıklarını öğreniyor. Bu iki bağı bitirebilmek ve Osmanlı’yı yıkmak için 100 ayrı proje geliştirdiklerini, hilafeti ortadan kaldırıp petrolleri ele geçirdiklerini söyledi. Daha sonra İngiltere’nin bir başka araştırmasında, “İslam dünyası tekrar toparlanabilir mi, toparlanırsa bunu hangi ülke yapar?” diye yaptırdığı rapora göre; “Osmanlı bir daha toparlanamaz. Çünkü o kadar fitne ve fücur soktuk ki atomize ettik, parçaladık artık bir araya gelemezler. Bunları bir araya getirecek ülke yok. Yalnız küçük bir ihtimal de olsa bir araya gelebilirlerse bunu bir tek ülke yapabilir. O da Türkiye’dir. Yalnız Türkiye’nin başına ördüğümüz çoraplarla onun da bunu yapma şansı yok.” diyor. Bu şansı ortadan kaldırmak için Osmanlı’yı 30 parçaya bölüp, Türkiye’yi de değerlerinden uzaklaştırarak Batı medeniyeti havzasına transfer ettiklerini ve Batı değerleri üzerine yeni bir toplum inşa ettiklerini kaydeden Güçlü, Batı’nın bize krallık ya da saltanat yerine demokratik hükümetleri önerdiğini de söyledi. İkinci Dünya Savaşından sonra gücün Amerika’nın eline geçtiğini belirten Güçlü, paralel yapılanmada dini anlamda FETÖ’yü bulup besleyip kurguladığını, APO’yla da Kürtleri harekete geçirdiğini ifade etti. Güçlü, Amerika’nın Türkiye’ye Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile girdiğini ve parlamenter sistemle de işi götürdüğünü kaydetti. Özel Harp Dairesi ve darbelerle dize getirilen Türkiye’deki parçalı yapıdan dış güçlerin istifade ettiklerini belirten Güçlü, şu görüşlere yer verdi: “Başkanlık sisteminin manipülasyonu krallık gibi biraz zor. Çünkü başkanlık sisteminde adam, yüzde 51 ile gelecek. Halkın yüzde 51’ini alan adam halka sırtını dayadığı için halkla birlikte yekvücut hareket edebilecek. Ve bunu manipüle etmek, buna nüfuz etmek çok zor olacak. Bu başkanlık sistemini zamanında parti liderleri (Türkeş, Muhsin, Özel, Erbakan)dahil memleketini seven her insan savundu. Ve neticede askeri vesayet, bürokratik vesayet ve paralel yapıdan dolayı uygulanamadı ve hayata geçirilemedi. Allah’ın bir lütfu ile derin devletin milli ve yerli olan kanadı tehlikeyi görüp bunu Tayyip’e aktarıp, onu ikna ettiler. MHP Lideri Devlet Bahçeli de eski görüş ve düşüncelerinden vazgeçerek hep birlikte bu vesayete karşı kararlı bir duruş sergilediler. FETÖ’nün atakları da bertaraf edildikten sonra son hamlelerin gününü biliyorlardı fakat zamanını bilmiyorlardı. Çeşitli girişimlerle onları erken doğuma zorladılar. Ara açılınca bunların hataları da arttı. 15 Temmuz’dan sonra başkanlık sistemine geçiş de hızlandırıldı. Risk alan Recep Tayyip Erdoğan da buna muvaffak oldu. Önümüzdeki günlerde Türk halkı iki parti (demokratlar ve cumhuriyetçiler) etrafında konsolide olacak. Bana göre Saadet’in CHP’ye gitmesi de bir taktik. Bu yeni sistemde yerli ve milli olanlar kazanacak. Amerika ve Batı çuvalladı. Bundan sonra kim gelirse gelsin yüzde 51’le halk desteğini arkasına alan adam Amerika’ya karşı direnir ve dik durur. Onun için bu sistem tutacak diye düşünüyorum. Zaman içerisinde MHP de, İyi Parti de küçülecek ve dindarlar, muhafazakârlar ile milliyetçiler Ak Parti’ye gelecek.” Haber Merkezi

guclu-yeni--(2).jpg