Et ithalatına çözüm Konya'dan

Et ithalatına çözüm Konya'dan

Türkiye buzağı doğum-ölüm oranlarında dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Dünyada yeni doğan buzağılarda ölüm oranı yüzde 2 iken Türkiye’de bu oran yüzde 12 seviyesinde.

TKDK Konya İl Koordinatörü Hakan Doğan, üzerinde çalıştıkları bir proje ile Türkiye’de oldukça yüksek olan buzağı ölümlerini azaltmayı hedeflediklerini dolayısıyla da Türkiye'nin et ithalatının da en aza indireceklerini söyledi.

 

hakan-dogan--(2).jpg

TKDK Konya İl Koordinatörlüğü Türkiye'deki buzağı ölüm oranının yüzde 15 olmasının hem ekonomiye, hem de Türkiye'deki büyükbaş hayvan varlığına olumsuz etkide bulunmasının önlenmesi dolayısıyla Türkiye'nin et ithalatının önüne geçmek amacıyla harekete geçti.

YILLIK 900 BİN BUZAĞI ÖLÜMÜ YAŞANIYOR

Milli Tarım Projesi kapsamında açıklanan 2016 verilerine göre Türkiye'de yıllık 6 milyon buzağı doğduğu ve bunlardan 900 bininin öldüğü belirtilirken, yavruların ölümlerinin doğumdan sonraki ilk 8 saat içinde annelerinden yeterli ağız sütü alamamalarından kaynaklandığını belirtildi. Zengin bağışıklık proteinlerini içeren ağız sütünü yeterli oranda ya da hiç alamadıkları için bağışıklık sistemi oluşmayan buzağıların doğumdan sonraki ilk 1 ay içerisinde öldükleri ifade edildi. Proje kapsamında büyükbaş hayvan yetiştiricilerinin ağız sütü konusunda bilinçlendirileceği belirtilirken, verilerin sağlıklı bir şekilde kayıt altına alınmasını sağlayan bir yazılım modeli üzerinde de duruluyor.

23926447_10209894310784851_3037356839827188854_o.jpg

ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Memleket'e özel açıklamalar yapan TKDK Konya İl Koordinatörü Hakan Doğan, ülkede kırmızı etle ilgili açık var. Yıllık 1 milyon 178 bin ton kırmızı et üretiyoruz fakat nüfusumuzdan ve ülkemize gelen turistlerimizden dolayı bu miktar yeterli gelmiyor. 150 bin tonluk açığımızı da ithalatla karşılamak zorunda kalıyoruz. Tesislerimizin modern olmasına rağmen bir takım nedenlerden kaynaklı buzağı ölümleri meydana geliyor. Biz de bu çalışmamızda buzağı ölümlerinin neden kaynaklandığını, Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ve Gıda ve Tarım Üniversitesi’ndeki hocalarımızın yardımıyla tespit edilmesi ve bunlara nasıl bir çözüm bulunabileceği, ilerleyen zamanlarda bu işletme sahiplerinin ne tür tedbirler alabileceği noktasında çalışmaya başladık." diye konuştu.

YENİ YAZILIM MODELİ GELİŞTİRİLECEK

Üç aşamalı bir çalışmadan bahseden Hakan Doğan, "Buzağı ölümlerinin önüne geçtiğimizde hem üretimi artırmış olacağız hem de et ithalatına gerek kalmayacak. Türkiye’deki değerlere baktığımız zaman yaklaşık 500 bin buzağının öldüğü istatistiklerine ulaşıyoruz. Yıllık da yaklaşık olarak 500 bine yakın hayvan ithalatımız var. Bu çalışma şu anda hazırlık aşamasında ve üç aşaması var. İlk aşama durum tespitine yönelik. İşletmelerde tam bir durum tespiti yapacağız. Durum tespitinin ardından ikinci aşamada hocalarımızla beraber çıkan raporları değerlendireceğiz. Kendi personelimiz de dâhil olmak üzere eğitimlerin nasıl yapılacağı noktasında bir çalışmamız olacak. En son aşamada da bunun dijital olarak nasıl yapılabileceği noktasındayız. Aslında sürü yönetim programını yatırımcılara veriyoruz. Sürü yönetim programında alınan süt verimleri ölçülebiliyor. Ama program içerisinde buzağı ölümlerinin girebileceği bir yer yok. Bu tür verilerin sağlıklı bir şekilde kayıt altına alınmasını sağlayan bir yazılım modeli üzerinde çalışmak istiyoruz. Bütçelendirdiğimizde de ayrıntılar biraz daha ortaya çıkacak." ifadesini kullandı.

PİLOT TESİSLER YAPILACAK

Çalışma ortakları arasında KOP, MEVKA, Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Başkanlığı ve üniversitelerin  yer aldığını da hatırlatan TKDK Konya İl Koordinatörü Hakan Doğan, "Bu projeyi Konya ve Karaman olarak gerçekleştireceğiz. İki pilot ilde ve sadece IPARD’ın pilot tesislerini yapacağız. Bizim yatırımcılarımız 5 yıl boyunca bizle bağlantılı olmak ve her türlü verileri bizimle paylaşmak zorundalar. Böyle bir yasal zorunlulukları var. Tabi ki bunlar gönüllü işletmeler olacak. Bir takım tespitler yaptık ama diyelim ki bu işletme sahipleri bizim istediğimiz şeyleri yapmadılar; O zaman projenin hiçbir anlamı olmayacak. Bizim amacımız burada bu işletme sahiplerinin bilimsel ve teknik anlamda bizim istediklerimizi yaptığında iyi bir netice alabilirsek o zaman demek ki tesisin doğru olduğu ve sonucun da iyi olduğu ortaya çıkacak. Bundan iyi bir sonuç çıkarsa belki de ithalata gerek kalmayacak" dedi.

M. Ali Elmacı-Memleket