Yeni bir sezon. Yeni bir heyecan. Ama bir çok şey eski. Mesela yönetim eski. Yani bildiğimiz bir ekip. Teknik Direktör eski. Sadece bildiğimiz değil gerçekten eski bir adam. Ligin bayağı eskilerinden. Eskiye rağbete devam.

En önemlisi futbolcular eski. Transfer sezonu başlarken gazetecileri toplayıp, “ne yapalım?” diye sorup “gençler dursun!” cevabını aldıktan sonra “siz bir işten anlamazsınız” dercesine takıma futbolcu doldurmak da eski. Eski bir transfer taktiği.  

Son yapılan transfer de eski. Hem de Konyaspor’un kasasında taraftardan toplanan üç beş kuruşu haczedecek kadar eski bir “profesyonel”. Eski Erdal. Kılıçarslan. Robak’tan kurtulduğumuza sevinirken Konyaspor’un değerlerinden de mi kurtulduk?

Neyse, bunları yazmak için Hüsnü Hoca Konya Basınına daha çok fırsat tanıyacaktır. Bildiğimiz Eski Hüsnü Özkara.

Gelelim sezonun ilk maçına. Geçen yıldan 4 oyuncunun yer aldığı kadro ilk 15 dakika iyi bir görüntü sergiledi. Ancak Bucaspor, ev sahibinin üzerine gelmediğini görünce Mehmet Battal’a daha çok top attı ve net pozisyonlar buldu. Orta alanda ön liberolar ile Neca ve ileriye dağılan üçlü birbirlerine yabancı gibi oynayınca Buca daha cesur oynadı. Bilal Aziz’in oynadığı kanattaki sıkıntı da ilk 35 dakika pozisyon ve topla oynama üstünlüğünü tamamen rakibe verdi. Ve aynı kanattan Zafer Çevik’in getirdiği topu ve Mehmet Battal’ın güçlü fiziğiyle attığı çalımı stoperler izleyince ilk yarı Bucaspor’un hak ettiği gibi bitti.

Konyaspor ikinci yarıya beklemediğim bir hamleyle başladı. Hüsnü Özkara, oyunu orta sahada istediği gibi rahatlatamayan Serkan Şahin’in yerine İshak Çakmak, futboluna ve mücadelesine hiçbir şey katmamış görünen Ali Dere’nin yerine de Ali Zitouni’yi aldı. Bu erken değişikliğe şaşırdım doğrusu. Ve takım ikinci yarı ev sahibi ve favori takımdan beklendiği gibi daha istekli oynamaya başladı. Fakat bu baskı 15 dakika sürdü ve zaman zaman kontra denemeleri yapan Bucaspor, “ben bu lige fazlayım” diyen Mehmet Battal’ın defansı dağıtması sonucu bulduğu pozisyonda 2-0’ı yakaladı. Ve maç bitti.

Yazıda hep eskilerden bahsettik. Hasılı kelam, yani sözün sonu diyelim. Konyaspor çok transfer yapmakla iyi yapmadı. İlk maçta da bu belli oldu. Alınan oyuncuların iyi olduğu aşikar. Coşkun, Ahmet Gökhan, Kaleci Kaya iyi oyuncular. Neca, Zitouni ve Erkan da tartışılmaz. Ancak uyum sorunu da ortada. Taşlar dağıtılmış ve Hüsnü Özkara’ya farklı renklerden taşlar gelmiş. Yerden taş çekip yeni varyasyonlar denemesi gerekiyor galiba. Bu maçta elindeki tek iyi taş Selim Ay’dı. Harika oynadı.

Erken ama genel fikrim şu: Ömer Ali’nin de gelmesiyle bu takım 5. haftadan sonra daha iyi olacak gibi görünüyor. Ama çok iyi olur mu bilemem.

Not: Futbol sadece sahada top kovalama işi değildir. Protokol üyelerine garsonlarla hizmet verirken taraftarın oturduğu koltuklarda ve namaz kılınan yerlerde üç aylık pislik olursa, büfeler yine kapalı olursa, sizi nasıl yad ederler bilemiyorum. Stadyum sorumlusu sayın yöneticiye duyurulur.  

Lütfen organizasyon yapın.