İSTANBUL (AA) - LALE BİLDİRİCİ - Kendisi de omurilik felçlisi olan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Ramazan Baş'ın girişimiyle dernek bünyesinde kurulan tekstil atölyesinde engellilere istihdam sağlanıyor.

Önemli markaların üretiminin yapıldığı atölye, engelliler için gelir kapısı oldu.

Dernek başkanı Baş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 19 yaşındayken sığ suya balıklama atlaması nedeniyle omurilik felçlisi olduğunu söyledi.

O günden bu yana tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşadığını, bir süre fiziksel sorunların yanı sıra psikolojik sıkıntılar da mücadele ettiğini anlatan Baş, bireylerin başlarına bu felaketler gelmeden bilinçlenmesi gerektiğini anlamaları için çalışmalara başladığını kaydetti.

Bu doğrultuda Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğini 1988 yılında kurmaya karar verdiklerini dile getiren Baş, "Kazalarda Doğru Müdahale ve İlk Yardım" seminerlerine 1999 yılında başlandığını ve bugüne kadar 150 bin kişiye eğitim verildiğini belirtti.

Dernek kurulduktan sonra kendilerine yeni hedefler belirlediklerini aktaran Baş, şöyle devam etti:

"Her yıl ortalama 2 bin kişi çeşitli kazalarla felç kalabiliyor. Kazaların dışında enfeksiyon, tümör, kanser ya da doğuştan şeyler, omurilik felcine neden olabiliyor. Öncelikle ilk yardım ekibi kurduk, sonra kendi yaşantımızdan yola çıkarak tıbbi, mesleki, ekonomi, sosyal anlamdaki bütün sorunları alt alta koyduk ve hedefler belirledik. Toplumsal bilinç oluşturmaya çalışarak merkezi yönetim, üniversiteler, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak, önümüze koyduğumuz hedeflere tek tek ulaşmaya başladık. "

- Engelliler için tekstil atölyesi

Toplumun engellilere karşı farklı bir bakış açısının olduğunu dile getiren Baş, bugün bakıldığında, Avrupa’da olduğu gibi engelli bireylerin bilgisayar operatörü, mimar, mühendis olabildiğini aktardı.

Faaliyetlerinde sosyal amaçlı katılımı sağlarken aynı zamanda mesleki, sanatsal çalışmaların hepsinde istihdamı düşündüklerini anlatan Baş, şöyle konuştu:

"Bir engelli üretemiyorsa, ekonomik geliri yoksa siz ne yaparsanız yapın, mutlaka geri dönüş başlayacaktır. Yeniden evine kapanacaktır, sosyal çevresine giremeyecektir. Ekonomik gelir her şeyden önemli. Kurduğumuz tekstil atölyesi de hayallerimizden biriydi. Derneğe bağış yapmak için bir iş adamı geldi yıllar önce, bize nasıl destek olabileceğini sorduğunda mesleğini sorduk ve tekstil atölyesi kurma hedefimizi anlattık. Bugün tekstil atölyemiz çok önemli markaların üretimini yapıyor. Orada çalışan engelli arkadaşlar ev sahibi oldu, evlendi, emekli olanlar oldu. Tekstil atölyemiz, Başbakanlık Onur Ödülü aldı. Şu anda 12 kişi var ama şimdiye kadar onlarca engelliye istihdam sağlandı."

Atölyede engellilerin meslek edinerek hayata hazırlandığını vurgulayan Baş, "Aksesuarlardan, çantalardan giyim eşyalarına kadar tasarım yapıyoruz. Bizim bir de tasarım ekibimiz var. Burada tasarım eğitimi alan arkadaşlarımızdan özel sektörde iş bulanlar oldu. Bizle kalmak isteyenler de oldu, onların tasarımlarını yaptığımız modelleri sunuyoruz. Onları beğenenler bize sipariş veriyor, üretim yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Aileler engelli çocuklarına eğitim aldırsın"

Sanatsal çalışmalardan da bahseden Baş, 1999 yılında sahneledikleri ilk tiyatro oyunun "Ayak İzi" olduğunu anlatarak, "Başarıyla sonuçlanan AB projelerinden biri. İtalya, Yunanistan, Türkiye arasında engelli ve engelsiz dansçı ve müzisyenlerle yaptığımız tiyatral bir müzik, dans gösterisiydi bu. Türkiye’de 'Rüya ve Maskeler' isimli gösteriyle devam ettik. Türkiye’de 2004'ten şu ana kadar 150'ye yakın oyun sergilendi." diye konuştu.

Baş, sanatsal gösterilerde de engelli ve engelsiz sanatçılarla ortak çalışma gerçekleştirdiklerini anlattı.

Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı Baş, "Eskiden engelli saklanıyordu. Bu bir ayıp olarak algılanıyordu ama bu konuda ciddi bir gelişme var. Engelli sorunlarının kamuda ve medyada daha nitelikli işlenebilmesi çok faydalı oldu. Ancak eğitim konusunda istediğimiz noktaya ulaşamadık. O nedenle mutlaka engelli aileleri eğitim aldırsın çocuklarına. O çocukları toplumsal birlikteliğin dışında bırakmasınlar. Birlikte yaşamayı öğrensinler, böylece kendi ihtiyaçlarını daha rahat ifade edebilirler." değerlendirmesinde bulundu.

AA