Doğum yapan kadınlara iş yerlerinde "analık cezası"

Doğum yapan kadınlara iş yerlerinde "analık cezası"

Araştırmalar, dünyanın birçok ülkesinde çok sayıda kadının doğum sonrası işe döndüğünde ayrımcılıkla karşılaştığını ve bir çeşit "analık cezası"na çarptırıldığını gösteriyor -

 Araştırmalar, dünya genelinde çalışma hayatındaki kadınların en büyük sıkıntılarından birinin doğum sonrası iş yerinde ayrımcılığa uğramak olduğunu ve bir nevi "analık cezası"na çarptırıldıklarını gösteriyor.

Merkezi İngiltere'de bulunan Sözleşmeli İşletme Enstitüsü (CMI) tarafından yapılan bir araştırmada, yeni doğum yapan kadınların iş yerinde aynı konumdaki erkek ve kadınlardan daha düşük maaş aldıkları ve daha düşük pozisyonlara getirildikleri kaydedildi.

Kadınların doğum sonrasında işe döndüklerinde "daha kolay ve daha az çaba gerektiren" konumlara yerleştirildiği ifade edilen araştırmada, bu şekilde kadınların sosyologlar tarafından "analık cezası" olarak tanımlanan ayrımcılığa maruz kaldığı belirtildi.

CMI uzmanları, annelerin yüzde 74'ünün işe döndüğünü ancak kadınların sadece yüzde 40'ının tam zamanlı çalışabildiğini bildirdi.

Annelik Hakkı İçin Eylem Vakfı Direktörü Rosalind Bragg de CMI araştırmasını destekleyerek, hamilelik döneminde ya da doğumdan sonra kadınların bir çeşit ayrımcılığa maruz kaldıklarını söyledi.

Bragg, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kadınlar çocuk sahibi olduktan sonra iş yerinde aynı konumda bulundukları erkeklerden ve diğer kadınlardan daha az maaş almaya başlıyor. Kadınların erkeklere kıyasla çocuğa temel bakım sağlayan kişiler olmaları sonucu hamile kadınlar ve yeni doğum yapan anneler iş yerinde ayrımcılıkla karşılaşıyor. " dedi.

Birçok ülkede siyasilerin hamile kadınlar ile yeni doğum yapan annelerin haklarını korumak için önlem alması gerektiğini vurgulayan Bragg, iş hayatında ayrımcılığı önleyecek yasalara ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

-Diğer bir sorun: Doğum sonrası izin

Genel anlamda "analık cezası" doğum sonrasında kadınların iş yerinde karşılaştığı ayrımcılığa işaret ediyor. Ancak kadınların işe dönmeden baş etmeleri gereken en büyük sorunlardan bir diğeri de doğum sonrası izinler.

Birçok ülkede doğum sonrası izin hakkının kısa olması, bu süreçte karşılaşılan maddi sıkıntılar ve çoğu annenin ücretsiz izin alma imkanının bulunmaması, "analık cezası"nın kapsamının aslında daha geniş olduğuna işaret ediyor.

Araştırmalar, doğum sonrası yeterli iznin hem çocuk hem de anne sağlığı açısından hayati önem taşıdığını gösteriyor.

2012 yılında yapılan "Doğum Sonrası İzin ve Yeni Annelerin Ruh Sağlığı" adlı çalışmada, 12 haftadan daha az izin kullanan annelerde depresyon belirtilerinde artış görüldüğü, 8 haftadan önce işe başlayan annelerin genel sağlık durumlarının kötüleştiği tespit edildi. Ayrıca, çok kısa doğum izni yapan annelerin kendilerini işe dönmeye hazır hissetmediği ve genellikle işi bırakmayı tercih ettiği bildirildi.

Buna karşın araştırmalar, yeterli ücretli doğum izninin yeni doğan bebeklerde ölüm oranlarını düşürdüğünü, annelerdeki doğum sonrası depresyonu azaldığını ve daha fazla anne sütü alabilen çocuklarda bağışıklık sisteminin güçlendiğini ortaya koyuyor.

- ILO "14 hafta" diyor

Doğum sonrası verilen izinler, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 2000 yılındaki Analık Haklarını Koruma Sözleşmesi uyarınca düzenleniyor. Sözleşmede kadınlara 14 hafta doğum izni verilmesi ve bu süre boyunca kazancının en az üçte ikisinin ödenmesi öngörülüyor.

Dünyada neredeyse ülkelerin hepsi analık haklarına yönelik kanunları kabul etmesine rağmen 830 milyon kadının bu alanda yeterli korumaya sahip olmadığı belirtiliyor. Bu kadın işçilerin yüzde 80'inin Afrika ve Asya'da bulunduğu belirtiliyor.

ILO'nun 185 ülkeyi kapsayan araştırmasına göre, ülkelerin yüzde 53'ü sözleşme maddelerini uyguluyor ve doğum sonrası 14 hafta ücretli izin vererek annenin kazancının en az üçte ikisini ödüyor. Ülkelerden yüzde 27'si ise 12 haftadan daha az doğum izni tanıyor.

En uzun doğum izini gelişmiş ekonomiler, Doğu Avrupa ve Orta Asya'da veriliyor. Bu bölgelerde izinler 21 ile 27 hafta arasında değişiyor. Ortadoğu ise ortalama 9 hafta ile en düşük doğum izni veren bölge olarak ön plana çıkıyor.

Annelik Hakkı İçin Eylem Vakfı Direktörü Rosalind Bragg, 14 haftanın anne ve bebeğin gerekli bağı kurması için yetersiz olduğunu dile getirdi.

Doğum yapan kişiye maddi desteğin hem annenin hem de bebeğin sağlığı için daha uzun süre sağlanması gerektiğini belirten Bragg, annelerin maddi sıkıntı nedeniyle işe daha erken dönmek zorunda kaldığını ifade etti.

- Türkiye ILO standartlarının üstünde

Türkiye'de 2016 yılında yürürlüğe giren yönetmelikle "kadın işçinin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmaması" kararı alındı. Buna ek olarak 3 yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine çocuğun aileye teslim edildiği tarihten itibaren 8 hafta analık izni hakkı verildi.

Yönetmelikte, ücretsiz iznin bitiminden itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağı başlayana kadar anneye herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunma hakkı da sağlandı.

Böylelikle, Türkiye'nin yeni doğum yapan kadınlara ücretsiz izin ve diğer imkanlar konusunda ILO standartlarının üzerinde haklar tanıdığı görülüyor.

- OECD ülkelerinde doğum izinleri

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) 2016 yılı verilerine göre, OECD ülkelerinde doğum sonrası izinler sadece anneye ve anne ile babaya verilen izinler olarak ayrılıyor. Ebeveynlere sadece doğum sonrası değil, evlatlık edinme durumunda da izin verilebiliyor.

OECD ülkeleri genelinde annelere ortalama 18 hafta ücretli izin hakkı tanınıyor.

En fazla ücretli doğum izni veren ülke 58,6 haftayla Bulgaristan iken, bunu 43 haftayla Yunanistan izliyor. Bulgaristan'da anneye doğum öncesi maaşının yüzde 90'ı, Yunanistan'da yüzde 53,9'u ödeniyor.

Bu ülkeleri 39 hafta ile İngiltere, 34 hafta ile Slovakya, 30 hafta ile Hırvatistan, 28 hafta ile Çekya, 26 hafta ile İrlanda ve Polonya izliyor.

En düşük doğum izni veren ülkeler ise 6'şar haftayla Avustralya ve Portekiz.

- ABD'de ücretli doğum izni yok

Tabloda ortaya çıkan en dikkat çekici bilgi ise ABD gibi refah düzeyi yüksek ve ekonomik olarak gelişmiş bir ülkede annelere ücretli doğum izni hakkı tanınmaması.

ABD'de 1993 yılında düzenlenen Sağlık Durumu Nedeniyle İşten İzin Alma Kanunu uyarınca doğum yapan kadınlara 12 haftaya kadar ücretsiz izin verilmesi öngörülse de çalışılan şirketin en az 50 kişiyi istihdam etmesi ve annenin bu iş yerinde en az bir yıldır çalışıyor olması koşulları aranıyor. ABD'de işçilerinin yüzde 40'ının bu koşulları sağlayamadığı, ücretsiz izin imkanına erişse de bunu maddi olarak göze alamadığı bildiriliyor.

Sağlık ve sosyal alanlarda çalışmalar yapan Abt Associates adlı araştırma merkezine göre, 2012 yılında ABD'de 4 kadından 1'i doğum yaptıktan sadece iki hafta sonra işe başlıyor. Araştırma sonuçları, ABD'de nitelikli kadınların yüzde 43'ünün doğum sonrasında işe dönmediğini gösteriyor.

Dünya genelinde ise ABD'nin yanı sıra sadece Papua Yeni Gine ve Umman'da annelere doğum izni verilmiyor.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler