İSTANBUL (AA) - NURAN ERKUL - Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Fitch Ratings'in yapacağı değerlendirme konusunda, "Siyasi etkilerden arındırılmış bir değerlendirme olsa not düşüşü beklemeyeceğimi rahatlıkla söyleyebilirdim. Verilen karar o anlamda bir not düşüşünü ifade ederse, bunun siyasi bir karar olacağı çok açık. Eksi not verdikleri bir ülkenin 20 sene boyunca hiçbir şekilde borçlarını ödeyemez hale gelmeyişi, aslında bu kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmelerin ne kadar sağlıklı olduğu konusundaki soruları da arttırıyor. Bu noktada, doğrudan yabancı yatırımda herhangi bir etkisi olacağını beklemiyorum." dedi.

Ermut, Başbakan Binali Yıldırım'ın açıkladığı Cazibe Merkezleri Programı'nın yatırımlara etkisi ve Fitch Ratings'in 27 Ocak'ta yapacağı Türkiye değerlendirmesine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemlerdeki açıklamalarda cari açık, reformların yavaşlaması gibi konuları "zayıf noktalar" olarak belirlediklerini dile getiren Ermut, Türkiye'nin bu konularda çok önemli adımlar attığını ve daha iyi bir konuma geldiğini söyledi.

Fitch Ratings'in 27 Ocak'ta Türkiye'ye ilişkin yapacağı değerlendirme için de rakamlar açısından bakıldığında bir sorun olmadığını belirten Ermut, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Siyasi etkilerden arındırılmış bir değerlendirme olsa not düşüşü beklemeyeceğimi rahatlıkla söyleyebilirdim. Verilen karar da o anlamda bir not düşüşünü ifade ederse bunun siyasi bir karar olacağı çok açık. Eksi not verdikleri bir ülkenin 20 sene boyunca hiçbir şekilde borçlarını ödeyemez hale gelmeyişi, aslında bu kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmelerin ne kadar sağlıklı olduğu konusundaki soruları da arttırıyor. Bu noktada, doğrudan yabancı yatırımda herhangi bir etkisi olacağını beklemiyorum. Yani biz herhangi bir krize düşmüş, kamu bütçesinde sıkıntı yaşayan ve borçlarını ödeyemeyen bir ülke değiliz. Tam tersine çoğu Avrupa Birliği üyesi devletten çok daha iyi durumdayız. Ülkemizde etkin bir reel sektör var ve yatırımlarına devam ediyor, devlet de yatırımlarına devam ediyor. Altyapı konusunda birçok yatırım yapılmış, enerji konusunda sadece geçen sene 3 milyar dolar yatırım gerçekleştirilmiş. Bunun önemli bir kısmını kamu yapmış. Bütün bunları yapabilen ve uluslararası yatırımcıları çekebilen bir ülke olarak kredi notunun düşürülmesi için hiçbir sebep yok. Biz daha önce de değerlendirmeler yapılırken, siyasi etkilerden çok da bağımsız yapılmadığını gördük. 'İş Dünyası Elçileri' programında Amerikan şirketlerin Türkiye'deki yöneticileri orada kredi derecelendirme kuruluşlarına şunu sordular: 'Biz uluslararası sermayenin önemli temsilcileri olarak Türkiye'deyiz ve bölgedeki birçok ülkeyi de Türkiye'den yönetiyoruz. Siz bu değerlendirmeyi yaparken hiçbirimizi arayıp sormadınız. Kime sordunuz?' Bu sorunun da karşı taraftan ciddi bir şekilde not alındığını gördük."

- "Yatırımcı uzun dönemli dinamikleri dikkate alır"

Uluslararası doğrudan yatırımcıların yatırım kararlarını alırken uzun dönemli dinamikleri dikkate aldıklarını anımsatan Ermut, Türkiye'nin jeostratejik konumu, demografik yapısı, çevre ülkelerle olan ilişkileri, ekonomik dinamizmi ve etkin bir liderlikle perçinlenen siyasi istikrarı gibi yatırım çekmek için çok güçlü unsurları olduğunu anlattı.

Ermut, herhangi olumsuz bir kararın algı noktasında bir negatif etkilenmeye sebep olsa da yabancı yatırımda doğrudan bir etkisi olmayacağını belirterek, "Kredi derecelendirme kuruluşları gerçek yatırımcılar olarak paralarını değerlendiriyor olsalardı, gerçekten nereye yatıracaklarını o zaman sağlıklı bir şekilde görürdük. Şu anda bulundukları konum gereği yatırım yapar konumda değil de sadece kredi notlarını değerlendirir konumdalar. Zaten önümüzdeki yıl bölgesel anlamda sağlanacak istikrar ve onun sonucu olan rakamlarla birlikte bu kredi notlarının da pozitif anlamda güncelleneceğine yönelik umudumuz var. Umuyoruz onlar da siyasi etkilerden arındırılmış ve acele etmeden ve objektif bir şekilde değerlendirerek, Türkiye'nin hakkını teslim ederler." ifadelerini kullandı.

- "Cazibe merkezleri yabancı için ekosistem oluşturacak"

Başbakan Yıldırım'ın bölgeler için açıkladığı Cazibe Merkezleri paketinin, Türkiye'nin bu yoğun siyasi gündemde bile yatırım ortamını iyileştirme noktasındaki hedefinden şaşmadığını gösterdiğini vurgulayan Ermut, Türkiye'nin yatırımlar için teşvik sistemini sürekli güncellediğini aktardı.

Ermut, teşvik sisteminin yatırımcıya özel bir şekilde uygulanmaya başlandığına dikkati çekerek, "Hatırlarsanız teşvik sistemimiz daha önce bölgesel önceliklere dayanıyordu. Fakat sonradan ortaya çıktı ki belli bir ekosistem oluşmadan, altyapıyı sağlamadan yatırımcıların sadece teşvikler kanalıyla az gelişmiş bölgelere gidip yatırım yapması mümkün değil. Önemli olan yatırımcı için yatırım ortamının oluşması. Bu gerçekten hareketle teşviklerde önemli güncellemeler yapıldı, yatırımcıya özel teşvik uygulanmasına kadar geldi. Zaten genel tüketim alışkanlıkları bu noktaya doğru giderken yatırımcılar için belirlenen teşvikler de bu trende ve amaca doğru ilerliyor." diye konuştu.

Özellikle yatırım çekmek istedikleri daha az gelişmiş bölgelerde, öncelikli yatırımcının gelebilmesi açısından bu ekosistemin oluşmasının önemine işaret eden Ermut, "Bu teşvik sistemi sadece Türk yatırımcılara yönelik bir sistem değil ama özellikle küçük yatırımcılar, KOBİ seviyesindeki firmalarımız üretimlerini daha rekabetçi hale getirerek lokasyon anlamında bir fırsat elde edecekler. Ayrıca bu re-lokasyon bu bölgelere getirebileceğimiz uluslararası yatırımcılar için de altyapı ve ekosistem oluşturacak çünkü tedarik zincirindeki firmaların yakınında konumlandırılmış olması maliyetlerin çok fazla düşmesini sağlıyor. Bunun örneklerini bazı şehirlerde sağlayabilirsek, yatırımcılarımızın da önünü açma noktasında önemli bir eşik atlayacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Ermut, söz konusu paketle önemli bir işgücü istihdamının da sağlanacağını belirterek, bunun Türkiye için bir dönüşüm fırsatı oluşturacağını kaydetti.

AA