Selman S. Akyüz

Selman S. Akyüz

Çirkin maç, güzel galibiyet

PTT 1. Lig’de ilk yarının son maçına çıkan Konyaspor’un Ankaragücü karşısında ne yapacağından çok, Uğur Tütüneker’in Şanlıurfa beraberliğinden sonra benim soruma verdiği “evet iki santrfor oynasak daha iyi olurmuş” şeklindeki cevabını hazmetmeye çalışıyordum. Kritik iki puanın uçup gitmesine neden olan “Konyaspor’un aradığı teknik direktör”, bu kez Ankaragücü maçını kazanıp ilk altı hedefinden de uzaklaşmamak için oyuncularını daha iyi motive etmiş göründü. Maçın hemen başında ardı ardına yapılan ataklar ve atılan şutlar Ankaragücü’nün genç kadrosunu korkuttu. Fakat 15. dakikadan sonra rüzgar biraz duruldu, ev sahibi toparlanmaya başladı derken haftalardır ısrarla üzerinde durduğum “Neca’nın üzerine kurulu hücum sistemi” çok iyi uygulanarak beklenen gol bulundu. Maçın başından itibaren çok istekli olduğu görülen Portekizli Oyuncu, Şenol’un da akıl dolu hareketinin desteğiyle Erdal’a şık bir gol attırdı. Tekrar söylüyorum; Neca’yı oynatabilen bir Konyaspor diğer oyuncularının da, tıpkı Erdal’da olduğu gibi, bireysel özelliklerini çok daha verimli kullanabilir. Pas alamayan yetenekli oyuncuyu takımda tutmanın ne anlamı olabilir? Maç oynanırken, ben bunları yazarken aynı ikilinin frikikteki harika uyumu ikinci golü getirdi. 30 dakikada iki gol bulan Konyaspor’un işi çok daha kolaylaştı. Sezonun en iyi performansını sergileyen Erdal Kılıçaslan, kendisinin düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı gole çevirince futbol kariyerinde ilk kez hat-trick yaptı.

İkinci yarıyı oynamaya gerek kalmadığını düşünürken, Ankaragücü’nün holiganları tam da 42. dakikada sahaya girip maçın gerçekten oynanmaması için ortalığı savaş alanına çevirdi. Ankara Emniyeti’nin yetersiz güvenlik önlemleri, sahaya giren yüzlerce fanatiği tribünlere geri kovalamakla yetinen polislerin görüntüsü, Türkiye’de futbol terörünün önlenmesi için daha çok yol alınması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Kendi futbolcularına bile tekme-tokat saldıran taraftarların tribünlerde yeri yok. Ankaragücü’nün genç oyuncuları bu çirkinliği hak etmedi. Türk futbolu bunu hak etmiyor. Ama maalesef Türkiye’deki spor yöneticileri bu olayların sorumlusu. Doğru dürüst yasa hazırlamayan siyasilere, sporda şiddet yasasını uygulamayan yargıya, Futbol Federasyonu’na, Cemal Aydın’a, Melih Gökçek’e, spor - siyaset ilişkisine, beceriksiz, art niyetli, kültürsüz yöneticilere, o görüntüleri izleyen herkes “yuh olsun size” dedi. Hakem maçı devam ettirse bir “yuh” da o hak etmişti.

TRANSFERE DİKKAT

 Konyaspor ilk yarıyı 3 puanla kapattı. 22 puanla 11. sıraya yükseldi. Lider Manisaspor ile aradaki 9 puanlık fark, taraftarı da, yönetimi de, futbolcuları da ikinci yarı için tamamen ümitsizliğe sürüklemiyor. Açıkçası “bu ligde her şey olur” genel kanaati bir kez daha tüm gerçekliğiyle ortaya duruyor. Ankaragücü maçını baz alıp takımın ikinci yarı bir iki transferle uçup kaçacağını düşünenler varsa boşuna heveslenmesinler. Öncelikle Uğur Tütüneker’in Konyaspor’u şampiyonluğa oynayan bir takım oynamaya hazırlaması gerekiyor. Tabi öncesinde yönetimin çok akıllı transferler yapması gerekiyor. Menajer Seyit İçgül, Karabük’te görev yaparken Emenike transferinin kendisi için şans olduğunu söylemiş. Bu kez şansa bırakmasa iyi olur. Yoksa sezon başında transferler kötü yapıldığı için bu kez Seyit İçgül’ün insiyatifi ön plana çıkacaksa bu da büyük hata olur.

Sivasspor’dan ayrılması gündemde olan Konyalı Abdülkadir, Konyaspor’a fayda sağlayabilir. Ama asıl önemlisi yabancı oyuncu. Kasımpaşa’daki Dimitrov’un gündemde olduğu konuşuluyor. Kulağa fena gelmiyor ama 1. Lig’deki takımları taşıyan oyuncuların hareketli siyahi isimler olduğunu düşünürsek, “Seyit İçgül’ün şansı tutsun da, Neca ile uyumlu oynayabilecek bir Emenike daha bulsun” diye temenni de bulunmak en mantıklısı.

Yoksa benim pek umudum yok bu seneden.  

Önceki ve Sonraki Yazılar