TBMM (AA) - HÜSEYİN GAZİ KAYKI - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili, AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, CHP'nin Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne ilişkin, "Sorumlu parlamenterlik anlayışı, hele hele ana muhalefet partisi lideri olmak, yargının kararlarına karşı insanların kışkırtılmasını gerektirmez. Burada kararı verecek olan nihai mercii bağımsız mahkemeler." dedi.

Benli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'a yürüyüşü konusunda AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kılıçdaroğlu'nun, bir mahkemenin kararına karşı tepkisini, mahkeme kararıyla ilgili yapılması gerekenleri yapmak yerine yürümek ve insanları sokağa çağırmak şeklinde gerçekleştirmesini, talihsiz buluyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi parti liderlerinin, özellikle de ana muhalefet partisi liderinin sorumlu hareket etme mecburiyetinin bulunduğunu dile getiren Benli, ana muhalefet partisi liderinin, yaptığı davranışların da diğer insanlar üzerindeki etkisini hesaba katması gerektiğini ve bunu dikkate almak zorunda olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun, yürüyüşe ilişkin duyurusunda kullandığı afişteki fotoğrafta bile, arkasında asker silüetlerinin bulunduğuna değinen Benli, şöyle devam etti:

"Bu da yaptıkları davranışın, çok fazla gerçekten de kendi içlerine dahi sinen bir davranış şekli olmadığını gösteriyor. Bugüne kadar diğer hak talepleriyle alakalı, başkalarının hakları ihlal edildiğinde, onlar hak taleplerinde bulunduklarında buna karşı gözlerini, kulaklarını kapatanların, herhangi bir davranış ve eylem içerisinde bulunmayanların, hukuk kuralları içerisinde yapılması gerekenleri dahi yapmayanların 'Bugün biz bu kararı istemiyoruz, biz bu kararı beğenmedik. Mahkeme, bizim istediğimiz gibi bir karar vermedi' diyerek insanları sokağa çağırmaları, maalesef çok da iyi niyetli ve samimi olduklarını göstermiyor. Çünkü haklar konusunda samimi davranış içerisinde bulunsalardı o zaman daha önceki başkalarının yaşadığı hak ihlallerine karşı da daha samimi bir davranış içerisinde bulunurlardı. Bugün 15 Temmuz'a daha bir ay kala, bu kadar ciddi anlamda insanların sokağa dökülmesi, yarın çok daha farklı sıkıntılara sebebiyet verebilecek durumda."

Benli, İstanbul'un, mahkeme kararının verilmesinde herhangi bir şekilde etki edebilecek bir yer olmadığını bildirdi. Benli, "Madem bir mahkeme kararının haksızlık olduğu düşünülüyor, mahkeme kararına karşı gidilecek yollar bellidir. İstinaf Mahkemesi, daha sonra Yargıtayı var. Eğer kararın hakları ihlal ettiği düşünülüyorsa Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, akabinde de AİHM yolları var. Ama İstanbul yargı kararları noktasında hiçbir şekilde karar mercii olmayan bir yer." diye konuştu.

TBMM mensuplarının ve siyasi partilerin, herhangi bir yargı mensubu üzerinde baskı kurma lüksünün bulunmadığını vurgulayan Benli, "Sorumlu parlamenterlik anlayışı, hele hele ana muhalefet partisi lideri olmak, yargının kararlarına karşı insanların kışkırtılmasını gerektirmez. Bizim, parlamento ya da milletvekilleri olarak yargı üzerinde 'tutukla' deme hakkımız da yok, 'tutuksuz yargıla' deme lüksümüz de yok. Burada kararı verecek olan nihai mercii bağımsız mahkemeler." ifadesini kullandı.

Herhangi bir provokasyona karşı güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri aldıklarını vurgulayan Benli, şunları kaydetti:

"Bu kadar büyük çaptaki bir hareketin özellikle de pek çok farklı görüşlerden, düşüncelerden sadece olayı provoke etme amacıyla katılabilecek kişilerin bulunabildiği bir hareketi yönlendirme, böyle bir vakanın olması halinde onları engelleyebilme çok da kolay olabilecek bir durum değil. Bunun çok acı örneklerini geçmişte yaşadık. Güvenlik güçlerimiz ne kadar çok önlem alsalar da insanların oraya gelirken gerçekten Kılıçdaroğlu'na destek için mi geldiğini, yoksa bu olayı provoke amaçlı mı geldiğini bilmeleri ve ona göre ayırt etmeleri, olası olumsuzluğu ortadan kaldırmaları fiilen hiç de kolay değil."

AA