CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2)"OHAL kararnameleriyle hak arayan insanlar içerde ama Türkiye'yi acımazsız şekilde FETÖ'ye teslim edenler dışarıda. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkıncaya kadar her türlü mücadeleyi yapmaya Türk milletine söz veriyorum"- "Kat

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, OHAL kararnameleriyle hak arayanların içeride olduğunu savunarak, "Ama Türkiye'yi acımazsız şekilde FETÖ'ye teslim edenler dışarıda. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkıncaya kadar her türlü mücadeleyi yapmaya Türk milletine söz veriyorum." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan dahil 7 ülkenin, Katar'ı teröre destekle suçladığını anımsattı.

"İslam dünyasının geldiği noktaya bakın." diyen Kılıçdaroğlu, barış, bereket, mağfiret ayında İslam dünyasının içine düştüğü çelişkiye işaret etti. Herkesin karışan Ortadoğu'dan, yaratılan terör, can kaybı ve akan kandan ders çıkarması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, siyasetin etnik kimlik, inanç üzerinden yapılması halinde acı ve kanın asla önlenemeyeceğini ifade etti.

-"Rabia işaretinden vazgeçmeli"

Hükümete önerilerini sıralayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Birinci öneri şu; Katar, İhvan'a, yani Müslüman Kardeşler'e desteğini kesmeli. Bu konuda İhvan'ı destekleyecek siyasetten Adalet ve Kalkınma Partisi uzak durmalı. Müslüman Kardeşleri destekliyor başta Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı. Bu çok tehlikelidir. O desteğini süratle çekmelidir. Rabia simgesinden de vazgeçmelidir. Çünkü Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Müslüman Kardeşleri terör örgütü olarak görüyor. Siz gitmişsiniz Müslüman dünyasının bir kesiminin terör örgütü olarak gördüğü İhvan'ın simgesini getirip, Adalet ve Kalkınma Partisinin simgesi haline getiriyorsunuz. Hani bunun yerlisi, hani bunun millisi? Ne yerli ne milli. Bir terör örgütünün 4 parmağını getirdiniz kendi simgeniz yaptınız. Akıl alacak şey değil. Adalet ve Kalkınma Partisinin İhvan'dan desteğini süratle çekmesi lazım.

İkincisi; Yemen'deki kirli savaşın bitirilmesi konusunda başta BM olmak üzere Türkiye'nin de her türlü destek vermesi lazım. Üçüncüsü; Türkiye, Suudi Arabistan ile Katar arasında taraf olmamalı, tarafsızlığını korumalı. Arap dünyasıyla ilgili temel politikamız, Arap dünyasıyla dostluğumuzu koruyacağız ama Arap dünyasındaki kavgaların tarafı olmaktan özenle kaçınacağız. Taraf olmak, soruna taraf olmak, sorunun parçası olmaktır. Tarafsızlığınızı korursanız çözümün parçası, çözümün ana aktörü olursunuz. Bu konuda dış politikayı yürütenlerin dikkatli olması lazım."

- "Tarihe geçecek rapor"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimine karşı parlamentodaki 4 partinin ortak tavır takındığını, parlamento dışındaki bütün partilerin de o tavra destek verdiğini anımsattı.

Amaçlarının bir daha bu ülkede darbeyle karşılaşmamak olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ilk olarak 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonunu kurduklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, "Kurduk da sonuca ulaştık mı? Hayır." dedi.

Zaman zaman iktidarı ve darbe yapanları eleştirdiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, darbe yapanların kimler olduğunun gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını istediğini, haksızlıklar varsa üzerine gidilmesi gerektiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, bunları söylediğinde, "Siz FETÖ'yü mü destekliyorsunuz?" denildiğini aktararak, hayatlarının, politikalarının Fetullah Gülen cemaatiyle mücadeleyle geçtiğinin, araştırma, soruşturma önergeleri verdiklerinin altını çizdi . Kılıçdaroğlu, bir siyasi partinin yapması gereken her şeyi yaptıklarını dile getirerek, darbeyle ilgili kafalarında büyük soru bulunduğuna işaret etti.

Komisyondaki CHP milletvekillerinin, tarihlerine geçecek çok önemli bir rapor hazırladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, hem CHP hem Türkiye hem siyasal hayatları hem dürüst bütün vatandaşlarının iradesine tercüman olacak bir rapor hazırladığını bildirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Darbeyi araştırma komisyonu kurduk. Neden gereğini yapmıyorsunuz, kapatıyorsunuz? Neden darbenin araştırılmasını istemiyorsunuz? Kaçtılar. Siyasal iktidar kaçtı. Hangi gerekçeyle kaçtı? Ayrıntılar ortaya çıkmasın, millet yeteri kadar bilmesin, darbenin arkasında kimler var onu kimse öğrenmesin. Bunu eleştirmeyecek miyiz? Bunu eleştirdiğinizde FETÖ'cü mü oluyorsunuz? Bunu eleştirdiğiniz zaman hayatını kaybeden şehit 249 kişinin kanına, malına, vicdanına sahip çıkıyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.

-"Milli güvenliğimize nasıl zarar veriyor?"

Adil Öksüz konusunu ilk kez kendilerinin dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, neden tutuklanmadığını, telefonlarının elinden alınmadığını sordu. Kılıçdaroğlu, "En son MİT açıklama yapıyor; bizim yaptığımız açıklamalar milli güvenliğimize de zarar vermektedir. Adil Öksüz ne zamandan beri bizim milli güvenliğimize zarar veriyor? Eğer zarar veriyorsa Öksüz demek ki çok önemli bir adam, sıradan bir adam değil. Ben de kabul ediyorum, çok önemli bir adam, sıradan olmadığını. Ama nasıl oluyor da Öksüz, milli güvenliğimize zarar veriyor?" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, bunu, 249 şehidin kanının yerde kalmaması için sorduğunu dile getirdi.

MİT'e ilk ihbarı veren subay O.K'nın, "Orduda şunlar, şunlar oluyor." dediğini, kamuoyuna, "MİT Müsteşarının helikopterle kaçırılacağı" bilgisinin servis edildiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, ancak daha sonra O.K'nın, MİT'te, askerlerin darbe yapacağını ifade eden tutanağının da çıktığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bu ifadenin kamuoyundan neden gizlendiği sorusunu yönelterek, şöyle devam etti:

"Öyle anlaşılıyor ki Genelkurmaya da bu konuda doğru bilgi verilmiyor. Sonra, O.K, MİT elemanı olarak istihdam edilmeye başlandı. Niçin? Bir daha hiçbir savcı O.K.'nın ifadesine başvurmasın diye. Bunu sormazsam darbenin ayrıntıları ortaya çıkmaz, 249 şehidin kanı yerde kalır. Sayın AK Parti Genel Başkanı, 11 Nisan 2017'de bir kanalda, '3 ayrı noktada o gece bizim uçak var çünkü hedef saptıracak.' Darbenin olduğu gün 3 ayrı noktada hedef saptırmak amacıyla Erdoğan'ı bekleyen uçaklar var. 3 ayrı noktada eğer uçak bekliyorsa, sen hedef saptırma amacıyla bu uçaklara talimat verdiysen, senin bundan bilgin, haberin var. Bunu sormayacak mıyım? Sormazsam darbe nasıl aydınlanacak?

Darbe girişiminde bulunuyor. Cumhurbaşkanı'na haber veriliyor, MİT'in, Genelkurmayın haberi var. Habersiz kim; Binali Yıldırım. Hiç kimsenin aklına gelmiyor, 'Şu Binali Yıldırım'a da telefon edelim, ona da bilgi verelim...'Ne AK Parti'nin şimdiki Genel Başkanı ne MİT Müsteşarı ne Genelkurmay Başkanı, hiçkimse 'Başbakan'a telefon edelim' demiyor."

-"Yeni bir darbe süreci"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidar kanadının yapığı darbeden söz ettiğini dile getirerek, OHAL uygulamasıyla Türkiye'de yeni bir darbe sürecinin başladığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, haklı, haksız herkesin tutuklanmaya, bütün muhaliflerin FETÖ'cü diye suçlanmaya başlandığını, hapishanelerin tıka basa dolduğunu savundu.

FETÖ'nün darbe girişiminden sonra tutuklanan İsmail Sade isimli bir erin, kendisine gönderdiği mektubu okuyan Kılıçdaroğlu, Sade'nin mektubunda, "Hain darbe girişimi günü, birliğimde 3 günlük erdim. 15 Temmuz gecesi ne silahım ne mühimmatım vardı. Hücum yeleğim bile yoktu. Araçlara bindirildik, silah seslerinin arasında buldum kendimi, araçtan kafamı çıkarmadım. Yetkililere sorun, benim suçum fakir olup, bedelli askerlik yapmamak, seve seve askerlik ocağına gelmek mi?" diye sorduğunu aktardı.

-"Ben hiçbir zaman Pensilvanya'ya gitmedim"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Eğer siz Harp Okulu öğrencilerini, erleri, erbaşları hapse atarsanız, emirlere uydukları için şu anda hapistelerse bunu hangi vicdan, ahlak kabul eder? Bunların haklarını savunuyorum diye bize FETÖ'cü diyorlar. Ben hiçbir zaman, 'Ne istediniz de vermedik' demedim. Ben hiçbir zaman Pensilvanya'ya gitmedim. FETÖ'cülerin baklavacılar, pastacılar, öğretim üyeleri kolu vardı, fırıncılar, kavurmacılar vardı şimdi de FETÖ'nün damatlar kolu var. Aynı menzile yürüyenler dışarıda ama damatlar içerde. 'Ne istediniz de vermedik' diyenler dışarıda, damatlar içerde. Ülkeyi parsel parsel sattılar, satanlar dışarıda, damatlar içeride. 'Bitsin bu hasret' diyenler dışarıda, damatlar içeride. FETÖ liderinin kardeşinin cenaze törenine koşa koşa gidenler dışarıda, damatlar içerde. Katar katar Pensilvanya'ya seferler düzenleyip, gidip el etek öpenler dışarıda ama damatlar içerde. Daha acı olanı ise OHAL kararnameleriyle hak arayan insanlar içerde ama Türkiye'yi acımazsız şekilde FETÖ'ye teslim edenler dışarıda. Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkıncaya kadar her türlü mücadeleyi yapmaya Türk milletine, hepinize söz veriyorum. Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkaracağım."

(Bitti)




AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler