Camiler ve çocuk

İslam medeniyetinde camiler şehrin kalbi gibidir. Bulunduğunuz yerleşim yerinin en yüksek yerine çıkıp bakın: Bölgenin ekonomik ve kültür seviyesine göre farklılaşan seviyelerde, her şeye rağmen 'mimari' nitelik taşıyan muhtemelen tek yapı camilerdir.

Çarpık yapılaşmanın ayyuka çıktığı günümüzde bile bu iş böyledir. Mahallede özel yapı olmamasına rağmen, mahalle camii sıvasıyla, malzemesiyle, işçiliğiyle, boyasıyla hemen dikkati çeker.

Camiler sadece dini ritüellerin ifası için değil, topluma yön vermek için inşa edilirler.

Adının "câmi" olması, yalnızca insanları topladığı için değil, toplumun birimi olan insanı dağılmaktan ve dağıtmaktan koruyup kendinde topladığı içindir.. 

Kim, ne derse desin camiler  insanımızın dinine verdiği değerin göstergesidir..

 

Bir cami düşünün.  Peygamber mescidi, gibi bulunduğu şehrin kalbi olmuş. Bölgenin yoksullarıyla varlıklılarını aynı mekânda buluşturuyor. Hem sığınılacak bir mekân aynı zamanda bir mektep.

Cami toplumun tüm kesimleri arasında köprü toplumsal katmanlar arasındaki uçurumu kapatan bir sosyal rehabilite merkezi gibi.

 Camide   cemaatle  namaz kılanlar bizzat şahittir;  camide kılınan her namaz, psiko-sosyal bir terapi  gibidir..

2011 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftası,  ''Cami ve Çocuk'' temasıyla kutlanıyor..

Bu kapsamda yürütülen kampanyayla, tüm aile fertlerinin camiyle buluşturulması ve çocukların camiyi tanıması amaçlandığı açık.
Peygamber Efendimiz döneminde kadın, erkek, çocuk camilerdeydi. Peygamber Efendimizin hayatına baktığımızda, namaz kılarken torunlarının omzunda olduğuna dair hadisler vardır.

Şefkat Peygamberi, hutbe okurken, torunları Hasan ile Hüseyin'in mescide girip düşe kalka kendine doğru geldiğini görüyor, minberden hutbeyi kesip iniyor ve onları kucağına alabiliyor. Böyle bir doğallık var orada.

Günümüze geldiğimizde ise camiye gelen çocuklar horlanmış, kovulmuş, sanki ibadetin, motivasyonun tek bozucuları gibi telakki edilir hale gelmiş. Bu arada “Cami bekçiliğine soyunan hacı emmilerin kulakları çınlasın”

Dolayısıyla İslam'ın mabedi, İslam'ın mescidi bu değil.

Bu çalışma, yarının cemaati, yarının Müslümanları olacak, ülkesini, vatanını, milletini, büyüğünü, küçüğünü tanıyacak nesilleri yetiştirmek adına, onların inandıkları dinin mabedini tanımaları adına son derece isabetli bir seçim.

 

 2011 yılında Camiler ve Din Görevlileri Haftası,  ''Cami ve Çocuk'' temasıyla kutlanmasına vesile olan, proje üreten görevlileri kutlamak gerekiyor.

 

 Bu proje''Cami ve Çocuk'' temasıyla medyaya görüntü vermekten öteye geçen bir proje olarak devam ettirilmeli diye düşünüyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum