Başbakan Yardımcısı Canikli AA Editör Masası'na konuk oldu: (4)

Başbakan Yardımcısı Canikli AA Editör Masası'na konuk oldu: (4)

"OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna çok kısa süre içinde atamalar yapılacak. 16 Nisan'dan önce de bu komisyonun faaliyete başlamasını ve müracaatları almasını bekliyoruz" - "Yeni OHAL kararnameleri var ama içeriğiyle ilgili bir açıklama yapamayız, ilgili

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Olağanüstü Hal (OHAL) İşlemleri İnceleme Komisyonuna çok kısa süre içinde atamalar yapılacağını belirterek, "16 Nisan'dan önce de bu komisyonun faaliyete başlamasını ve müracaatları almasını bekliyoruz. Yeni OHAL kararnameleri var ama içeriğiyle ilgili bir açıklama yapamayız, ilgili onay süreçleri devam ediyor." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Canikli, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun kanun hükmünde kararname (KHK) ile kurulduğunu anımsatan Canikli, bununla ilgili çok kısa sürede atamalar yapılacağını,16 Nisan'dan önce komisyonun faaliyete başlamasını ve müracaatları almasını beklediklerini ifade etti.

Canikli, OHAL süresi içinde KHK'ların çıkarılmaya devam edileceğini belirterek, "İçeriğiyle ilgili bir açıklama yapamayız, ilgili onay süreçleri devam ediyor, şu anda da çalışmasını yaptığımız bir KHK taslak çalışması var." diye konuştu.

Canikli, OHAL'in uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin soru üzerine, "OHAL uzatılır mı onu hep birlikte göreceğiz. Şu an itibarıyla uzatılması ya da uzatılmaması noktasında verilmiş net bir karar yok." yanıtını verdi. OHAL'i gerektiren nedenlerin bugün itibarıyla ortadan kalkmadığını dile getiren Canikli, "FETÖ, PKK ve DEAŞ dünyanın en kanlı 3 terör örgütü... Şu ana kadar yaptığımız işlemlerde, FETÖ bağlantısı ve iltisakı tespit edilenler için işlem tesis edildi, gerekli tedbirler alındı, ihraçlar dahil. Ancak kriptolar herhangi bir noktada iz bırakmamışlar. Bizim tespit kriterlerimiz çerçevesinde herhangi bir işleme takılmıyorlar. Mücadelemiz tavizsiz devam edecek." dedi.

- "Bank Asya'nın tasfiyesinde mağduriyet oluşmayacak"

Bank Asya'nın tasfiye sürecine ilişkin de bilgiler veren Canikli, şöyle devam etti:

"Yurt dışından sermaye benzeri bir borçlanması var, yaklaşık 250 milyon dolar civarında. Normalde iç mevzuatımıza göre tasfiye olduğunda sermaye benzeri kredilerin ve kuponların ödenmesi en sona bırakılıyor. Özellikle uluslararası kredibilite açısından sıkıntı yaşanmasın diye onların kupon ödemelerini gerçekleştiriyoruz. Eylül kupon ödemelerinde bir gecikme olduğunu belirledik. En çok tartışılan nokta bu. O da ödenecek. Tasfiye sürecinin 2,5-3 yıl içinde tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Burada hiçbir mağduriyet oluşmuyor. Yurt dışından aldıkları krediler de dahil olmak üzere hepsini tamamen ödeyeceğiz. Tasfiye yapılırken mağduriyet oluşmaması için Hazineden, bütçeden bir ilave kaynak aktarımı da söz konusu değil."

Canikli, Türkiye'nin dünyanın en güçlü bankacılık sistemine sahip olduğunu belirterek, bankaların sermaye yeterlilik rasyosu ve aktiflerinin son derece güçlü göründüğünü, takibe düşme oranının yüzde 3,2 ile uluslararası seviyenin de altında bulunduğunu dile getirdi.

Küresel kriz nedeniyle ABD ve Avrupa'nın kendi bankalarına çok büyük kaynaklar aktardığına dikkati çeken Canikli, buna rağmen banka yapılarının çok kırılgan ve hassas olduğunu dile getirdi.

Canikli, krizin Türkiye'ye de yansıdığını ancak bankalara etkisini ortadan kaldırmak amacıyla kaynak aktarmadıklarını vurgulayarak, "Kamu kaynağı olarak bankalarımızın mali yapılarını güçlendirmek adına Merkez Bankasından da, Hazineden de bir kuruş aktarılmadı. Bu en önemli kriterdir. 2008 küresel krizinden hiçbir şekilde etkilenme söz konusu olmadı." diye konuştu.

- "Piyasalar referandumu olumlu olarak fiyatladı"

Avrupa ve ABD bankalarında aktiflerin türev, üretilmiş, fiktif, sanal, reelin çok üzerinde değer taşıyan varlıklarla dolu olmasının en zayıf noktaları olduğuna dikkati çeken Canikli, "Türk bankacılık sektöründe bu oran bire birdir. Hiçbir risk ve şişkinlik yok, hiçbir şekilde türev söz konusu değil. Üretilen mal ve hizmetlerle onu temsil eden finansal varlıklar arasındaki ilişki bire birdir. Bizim bankaların aktiflerinde bunlar var." ifadelerini kullandı.

16 Nisan'da yapılacak referandumun piyasalara yansımasını da değerlendiren Canikli, "Piyasalar şu günlerde büyük oranda 16 Nisan referandumunu olumlu olarak fiyatlama başladı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kalıcı sermaye girişi devam edecek"

Körfez ülkelerinin gelişmiş ülkelerdeki paralarına yönelik ciddi tehditlerin söz konusu olduğuna dikkati çeken Canikli, "Avrupa siyasetindeki kafatasçı ve Nazi eğilimli siyasi düşüncelerin merkeze kaymaya başlaması bu sermaye için büyük tehditlerden biri. Onlar da en azından bu sermayelerinin bir bölümünü riski dağıtmak ve bütün yumurtaları tek sepete koymamak için güvenebilecekleri ülkelere kaydırmak istiyorlar. Gözleri de Türkiye'de. Varlık Fonunun en büyük kuruluş nedenlerinden biri budur." ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisine yönelik güvenin devam ettiğini belirten Canikli, 15 Temmuz'dan kısa süre sonra bile yabancı sermaye girişinin devam ettiğini bildirdi. Canikli, özellikle Körfez sermayesinin gelmesi için uygun finansal araçları oluşturduklarını vurgulayarak, "Önümüzdeki günlerde kalıcı ve yüksek miktarda, ağırlıklı olarak Körfez'den yabancı sermaye girişi göreceğiz." dedi.

Yabancı bankaların Türkiye'de şube açmak istediklerini de belirten Canikli, "Türkiye içerisinde rekabeti bozucu bir yapının ortaya çıkmasını istemiyoruz. Biz, seçtiklerimize bankacılık kurma izni veriyoruz. Bu konuda seçici davranıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler