AB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır:

AB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır:

"(İzlanda'nın AB üyelik başvurusunu geri çekmesi) İzlanda'nın AB üyeliğinden beklentileriyle gerçekten başka bir ülkeyi mukayese etmek de doğru olmaz"- "AB üyeliği için müracaatı aslında daha çok İzlanda'nın çıkarlarını gerektiren, AB'nin dengeleri bakımı

İSTANBUL (AA) - AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İzlanda'nın AB üyelik başvurusunu geri çekmesini, "İzlanda'nın AB üyeliğinden beklentileriyle gerçekten başka bir ülkeyi mukayese etmek de doğru olmaz. AB üyeliği için müracaatı aslında daha çok İzlanda'nın çıkarlarını gerektiren, AB'nin dengeleri bakımından çok önem içermeyen bir hamleydi. Ekonomik kriz sırasında, bankacılık sektörü tamamen çöktüğü için 2008'de başvurdular, 2010'da da müzakerelere başladılar. Ancak tabii çok az dalda iktisadi bir gücü olduğu için, sırf balıkçılık üzerine oturmuş bir ekonomi olduğu için bu konudaki müzakereler İzlanda'nın istediği gibi gitmedi ve 15 Mart itibariyle de müzakereleri durdurduklarını açıkladılar. Hayırlı olsun" şeklinde değerlendirdi.

Bozkır, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'e refakati kapsamında, Zorlu Center'daki Macar Milli Günü resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye ile Macaristan'ın iki dost ülke olmanın ötesinde aynı ırktan insanların oluşturduğu iki devlet olduğunu dile getiren Bozkır, Janos Ader'in Türkiye ziyaretinin önem taşıdığını söyledi.

Bozkır, ziyaret kapsamında Ader'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiğini, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de ikili ilişkiler, AB, enerji konuları dahil olmak üzere çeşitli görüşmeler yaptığını hatırlattı.

Volkan Bozkır, bir soru üzerine, İzlanda'nın AB üyelik başvurusunu geri çekmesini şöyle değerlendirdi:

"İzlanda 320 bin nüfuslu, yaklaşık 12-13 milyar dolar milli gelire sahip küçük bir ülke. İzlanda'nın AB üyeliğinden beklentileriyle gerçekten başka bir ülkeyi mukayese etmek de doğru olmaz. İzlanda aslında 1970'ten itibaren Avrupa Ticaret Bölgesi'ne üyedir, EFTA üyesi, 2000'li yıllardan itibaren de Schengen üyesidir. AB üyeliği için müracaatı aslında daha çok İzlanda'nın çıkarlarını gerektiren, AB'nin dengeleri bakımından çok önem içermeyen bir hamleydi. Ekonomik kriz sırasında, bankacılık sektörü tamamen çöktüğü için 2008'de başvurdular, 2010'da da müzakerelere başladılar. Ancak tabii çok az dalda iktisadi bir gücü olduğu için, sırf balıkçılık üzerine oturmuş bir ekonomi olduğu için bu konudaki müzakereler İzlanda'nın istediği gibi gitmedi ve 15 Mart itibariyle de müzakereleri durdurduklarını açıkladılar. Hayırlı olsun."

İzlanda'nın AB üyelik başvurusunu geri çekmesinin AB genişleme politikasında soruna işaret edip etmediğine ilişkin bir soru üzerine de Bozkır, Türkiye'nin de genişleme politikası içinde yer aldığını hatırlattı.

Bozkır, Türkiye'nin AB'ye üye olma arzusu ve saikleriyle diğer ülkelerin saikleri arasında çok farklılık bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Biz AB'ye ekonomik çıkarlardan hareketle üye olmak istemiyoruz. Türkiye bugün AB'ye üye olsa 22 üye ülkeden daha iyi ekonomiye sahip, 820 milyar dolarlık bir ülke, Almanya ile birlikte Maastricht kriterlerini yerine getiren tek ülke. Dolayısıyla bu genişleme konsepti içinde Türkiye'nin yeri tamamen ayrıdır ve biz 5 yıllık, 2 yıllık, 10 yıllık sürelere bakmadan Türkiye'yi üye olacağı noktaya getirmeye çalışıyoruz. Bunda çıkarımız olduğunu düşünüyoruz. İnsanlarımızın günlük yaşamında kalitenin arttığına, demokrasimizin geliştiğine, çevre, gıda güvenliği, sosyal politikalar konusunda bu sayede çok daha iyi bir Türkiye'ye gittiğimize inandığımız için bu ilişkiyi sürdürüyoruz. AB'nin de gerçekten Türkiye ile bu ilişkiyi sürdürmekte muazzam çıkarları var ve Türkiye'siz bir AB geleceğinin olmadığını düşünüyorum. Karşılaşılan sorunlardan çıkmanın bir anlamda anahtarı Türkiye'dir. Dolayısıyla bu ilişkiyi çok farklı bir konumda tutmak gerekir. Başka ülkelerle mukayeseyle bu sorunun cevabını bulamayız."

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler