ADANA (AA) - Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Mehmet Acarla, yenilenebilir enerjide önümüzdeki dönemde en fazla yatırım çekecek alanın rüzgar olduğunu belirterek, "Tüm dünyada enerji projelerinin geliştirilmesi ve yatırım yapılabilir safhaya getirilmesi çok vakit alıyor. Türkiye'de en büyük sorun bu çalışmaların hakkıyla yapılmaması sonucu bir çok projenin hayata geçirilememesi." dedi.

Acarla, Adana'da düzenlenen 7. Türkiye Enerji Zirvesi'nde "Yenilenebilir Enerji Yatırımlarında Yeni Teşvik, Yatırım ve Ticaret Modeli Nasıl Olmalı?" başlıklı oturumda, Türkiye'de 2005'ten sonra yenilenebilir enerji yatırımlarında ciddi bir artış olduğunu ve bu artışta mevzuatsal düzenlemelerle birlikte uzun zamandır tıkanmış bir piyasanın önünün açılmasının etkisi bulunduğunu söyledi.

Önümüzdeki dönemde rüzgarın en fazla talep gören ve yatırımların hızla artması öngörülen bir alan olacağını vurgulayan Acarla, şöyle konuştu:

"Bunun yanına elbette güneşi de koyabiliriz. Ancak rüzgar alanında yatırım süreçleri çok meşakkatli. Tüm dünyada yenilenebilir enerji projelerinin geliştirilmesi ve yatırım yapılabilir safhaya getirilmesi çok vakit alıyor. Türkiye'de en büyük sorun bu çalışmaların hakkıyla yapılmaması sonucu bir çok projenin hayata geçirilememesi. Proje yatırım safhasına getirilirken, rüzgarı, coğrafyayı, verimi bilmeniz lazım. Bir senelik ölçümlerle olmuyor. Bir projenin geliştirilmesi demek sadece rüzgar ölçmek demek değil. Orman, kültür varlıkları, madencilik ile ilgili kısıtların değerlendirilmesi gerekiyor. Daha sonra da finansman geliyor. Bunları yapmak yatırımcı için çok önemli."

- "Şeffaflık ve öngörülebilirlik önemli prensipler"

GAMA Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ligvani de yenilenebilirde yatırım iklimi açısından işi iyi yapan ülkelere bakılması gerektiğini ve firma olarak yatırım yaptıkları ülkelerde dikkat ettikleri en önemli noktaların şeffaflık ve öngörülebilirlik olduğunu belirtti.

Yatırımın en kolay yapıldığı ülkelere örnek olarak İrlanda'yı gösteren Ligvani, bu ülkenin Avrupa'nın en küçük enerji piyasasına sahip ülke olduğunu ve kurulu gücünün ise 7 bin 500 megavatı bulduğunu söyledi.

Ligvani, İrlanda'daki yenilenebilir enerjinin kurulu güçteki payına bakıldığında rüzgarın yüzde 19, hidroelektriğin yüzde 4 olduğununun görüleceğini belirterek, "Bu pay nasıl yenilenebilir enerji tarafından dolduruldu diye baktığımızda, teşvikler tabi ki çok büyük rol oynadı. Yatırımcının hem yatırım, hem operasyon aşamasında maliyetlerini ve yüklerini azaltı. Bu yönde bir mekanizma var İrlanda'da. Türkiye ölçeğine uygularsak YEKDEM bankalar için öngörülebilirlik sundu, ancak sistemdeki beklenmeyen değişiklikler, hem finans kuruluşlarını hem de Türkiye'nin potansiyeline katkıda bulunmak isteyen yatırımcıların algısında negatif etkide bulundu. Şeffaflık ve öngörülebilir olmak çok önemli prensipler." değerlendirmesinde bulundu.

AA