65. Hükümet Programı görüşülüyor

65. Hükümet Programı görüşülüyor

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (5)- "IŞİD ile mücadelenin teolojisi, panzehiri bu topraklardır. Anadolu, Rumeli topraklarıdır" - "Türkiye'nin merkezinde bulunduğu Ortadoğu coğrafyasında birileri hem etnik kavgaları körüklemek istiyor hem mezhep ayrışmalar

TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "IŞİD ile mücadelenin teolojisi, panzehiri bu topraklardır. Anadolu, Rumeli topraklarıdır." dedi.

Kurtulmuş, 65. Hükümet Programı üzerinde TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin mal ihracatında dünyadaki ticaretten aldığı payın mutlaka çok ileriye götürülmesi gerektiğini, Türkiye'nin dünyadaki mal ticaretinden payının yüzde 1,5'e çıkmasını hedeflediklerini ve bu istikamette yollarına devam edeceklerini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin bir tasarruf açığı olduğunu ve bunu bildiklerini belirterek, bu tasarruf açığının kapatılabilmesi için hem içerideki tasarrufların artırılma tedbirlerini ortaya koyacaklarını hem de özellikle KOBİ'ler başta olmak üzere yatırımcıların finansal desteklerinin artırılması için yeni finansal enstrümanları geliştireceklerini vurguladı. Kurtulmuş, bu çerçevede Türkiye'de yenilikçi finansal politikaların ortaya konulması ve özellikle yaygın finansman yöntemleriyle yeni finansman alanlarının açılarak bu anlamda yatırımcının soluk almasının sağlanacağına işaret etti.

Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Türkiye bütün bunları yaparken mali disiplinden asla taviz vermeden ama Türkiye'nin ileriye gitmesini sağlayacak olan üretim devrimini de gerçekleştirecek bir irade ortaya koyacaktır. Kamu sermayeli kuruluşlarımız açık, şeffaf ve hesap verebilir bir yapıda çalışmalarını sağlayacaktır.

Yurt dışı tasarrufları sadece artırmakla kalmayacak, bunları üretken alanlarda, Türkiye'nin hızlı bir biçimde büyümesini sağlayacak katma değeri yüksek alanlara da yönelteceğiz. Ayrıca altın bankacılığı başta olmak üzere altın şeklinde tutulan tasarrufların da Türkiye ekonomisine kazandırılması için her türlü imkanı seferber edeceğiz."

Kurtulmuş, Türkiye'nin ekonomisine can verecek olan GAP, DAP, DOKAP ve KOP gibi projelerin en kısa zamanda son noktaya gelmesi için imkanlarını seferber edeceklerini belirtirken, yapılacak olan yatırımlarda sadece kamu kaynaklarının değil, kamu-özel işbirliği yöntemleri kullanarak, bu yatırımların düşük maliyetle yapılmasını sağlayacaklarını kaydetti. Kurtulmuş, iş ve yatırım ortamının geliştirilmesine dönük çalışmaları da kesintisiz şekilde sürdüreceklerini ve bu alandan sorumlu olarak bir Başbakan Yardımcısının, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesiyle ilgili alanlarda çalışmalara riyaset edeceğine işaret etti.

Türkiye'nin dış politikada çok farklı yerlerle irtibata geçebilecek, çok farklı siyasal ve ekonomik merkezlerle ilişkisi olan bir ülke olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları vurguladı:

"Bu anlamda Türkiye, dış politikasındaki çeşitliliği çoğaltacak ve bu alandaki imkanlarını arttıracak adımları da atacaktır. Sadece geçtiğimiz dönem içerisinde Türkiye küresel ölçekte çok önemli uluslararası toplantılara ev sahipliği yaptı. G-20 zirvesini Antalya'da yaptık. İslam İşbirliği Zirvesi'ni İstanbul'da yaptık. Geçtiğimiz hafta Dünya İnsani Zirvesi'ni İstanbul'da yaptık. Yine bu hafta sonunda En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısına ev sahipliği yapacağız. Ayrıca EXPO gibi önemli uluslararası organizasyonları da ifade etmek isterim.

Türkiye artık dünyadaki uluslararası büyük toplantılara başarıyla ev sahipliği yapabilecek ve bu toplantılarda öncülük yapabilecek bir seviyeye gelmiştir. Türkiye'nin dış politikasındaki bu çeşitlilik aslında bizim bu imkanlarımızı ortaya koyan en önemli nedenlerden birisidir."

- Eğitim bütçesi

Görüşmelerde eğitim bütçesine ilişkin bazı değerlendirmelerin yapıldığını anımsatan Kurtulmuş, eğitim bütçesinin genel yönetim bütçesi içerisindeki payının 2002 yılında 9,4 iken 2016 yılında 19,2 olduğunu söyledi. Kurtulmuş, eğitim bütçesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payının ise yüzde 3,2'den yüzde 5'e kadar çıktığını vurguladı. AK Parti iktidarı döneminde yapılan reformlara ilişkin bazı milletvekillerinin konuşmalarını hatırlatan Kurtulmuş, yapılan bazı reformları anlattı.

Kurtulmuş, Türkiye'nin merkezinde bulunduğu Ortadoğu coğrafyasında birilerinin hem etnik kavgaları körüklemek istediğine hem de mezhep ayrışmaları üzerinden halkı birbirine düşürmek istediğine dikkati çekerek, "Bunun sonucu olarak da bir taraftan işgallerle diğer taraftan da bu tür politikaların sonucu olarak ortaya El Kaide, IŞİD gibi bir takım cani terör örgütleri çıkıyor. Bütün dünya bir İngiliz anahtarı gibi her kapıyı açan, karanlık bir örgüt olan IŞİD ile mücadele etmek için seferber olmuştur ama ne hikmetse bütün dünya bütün ordularını seferber ederek bu örgütle mücadele edemiyor." dedi.

- "Yönümüzü bütün dünyaya çevireceğiz"

DAEŞ'in teolojisini anlamadan, DAEŞ'in teolojisinin panzehirini ortaya koymadan DAEŞ ile mücadelede bir ayağın mutlaka topal olacağını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"IŞİD ile mücadelenin teolojisi, panzehiri bu topraklardır. Anadolu, Rumeli topraklarıdır. Bundan asırlar evvel Horasan'dan, Fergana Vadisi'nden, Hoca Ahmet Yesevilerle, Yusuf Hamedanilerle ondan sonra Anadolu topraklarında Hacı Bektaş-ı Velilerle, Hacı Bayram-ı Velilerle gelip Rumeliye kadar gelen insanı sevmeyi hayatın merkezine alan, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' diyen anlayıştır. Bu anlayışı bütün alanlarda hep beraber yeniden ortaya koyabilmek hepimizin boynunun borcudur.

Bunun için bunun panzehiri Anadolu'daki İslam geleneğidir. Biz yönümüzü bütün dünyaya çevireceğiz. Biz yönümüzü bütün gönül coğrafyamıza çevireceğiz. Gönül coğrafyamızın neresinde kim varsa, bütün mağdurlara, mazlumlara yönümüzü çevireceğiz ama bileceğiz ki kökümüz bu coğrafyadır, Anadolu ve Rumeli topraklarıdır. Buradaki bu kültürel birikimimizi de inşallah bütün dünyayla paylaşacağız."

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :