62. Hükümet Programı TBMM'de

62. Hükümet Programı TBMM'de

Hükümet Programından: (4)

TBMM (AA) - 62. Hükümet programında, "Hükümetimiz, Türkiye'nin 2023  yılında  amaçladığı ekonomik ve siyasal açıdan öngörülebilir, şeffaf, demokratik ma­nada tahkim edilmiş ve yolsuzluklara karşı sıfır toleranslı Türkiye hedefine yönelik mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Bizden önceki  dört  hükümetimiz döneminde Türkiye'nin ekonomik kalkınma ve refah alanında sınıf atlaması ancak şeffaftaşma ile yolsuzlukla mücadele konusunda hükümetlerimizin ortaya koyduğu kararlılık ve dirayet sonucunda gerçekleşmiştir" denildi. 

 Başbakan Ahmet Davutoğlu, 62. Hükümet programını TBMM Genel Kurulu'na sundu. 

AK Parti hükümetlerinin içe kapalı, halka tepeden bakan ve sorun üre­ten değil, halktan aldığı yetki ve güçle halkın taleplerine dayalı olarak sorun çözen bir anlayışı benimsediğine işaret eden programda, vatandaşların hayatını kolaylaştırmayı, temel hak ve öz­gürlüklerin kullanımının önündeki engelleri kaldırmayı kamu yönetiminin ana misyonu olduğu vurgulandı. 

Programda, "Her alanda olduğu gibi yönetim konusunda da güven kavramı­na büyük önem veriyoruz. Yönetimde keyfiliğe, her türlü ayrımcılığa ve adaletsizliğe karşıyız. Yönetimde şeffaflıktan, hesap verebilirlikten, öngörülebilirlikten ve her kademede katılımcı­lıktan yanayız" ifadelerine yer verildi.  

Vatandaş ve sonuç odaklı yönetim anlayışının gelecek dönemde de hız kesmeden devam edeceğini kaydeden programda, "İdarenin bütünlüğü ilkesinden hareketle, bir yandan yerel yönetimleri hizmet odaklı bir anlayışla daha da güçlendirirken, diğer yandan merkezi idarenin strateji geliştirme, standart koyma, izleme ve denetleme fonksiyonlarını geliştireceğiz. Merkezi idare reformlarımızda temel  aldığımız ilke, merkezin görev ve yetkilerini tarif etmek, kalan bütün konularda yerel yönetimleri yetkilendirmektir. Yerel düzeyde ise değişik hizmet birimleri arasında tamamlayıcılık esas olacaktır" değerlendirmesinde bulunuldu. 

-"Yolsuzlukla müca­dele temel gayelerden birini  teşkil etmektedir" -

Geçen dönemde yolsuzlukla kararlılıkla mücadele edildiği ve bu alanda önemli uluslararası sözleşmeye taraf olunduğu ifade edilen programda, şu ifadelere yer verildi:

"Yine, siyasal hesap verebilirlik, şeffaflık ve yolsuzlukla müca­dele, demokrasi ve siyasal mücadelemizin temel gayelerinden birini  teşkil etmektedir. Bu aynı zamanda Türkiye'nin geçtiği­miz 12 yılda kat ettiği ekonomik kalkınmanın sürdürülmesinin olmazsa olmaz koşullarından birini oluşturmaktadır.  Bizden önceki dört hükümetimiz döneminde Türkiye'nin ekonomik kalkınma ve refah alanında sınıf atlaması ancak şeffaftaşma ile yolsuzlukla mücadele konusunda hükümetlerimizin ortaya koyduğu kararlılık ve dirayet sonucunda gerçekleşmiştir. Türkiye, Uluslararası Saydamlık  Örgütü tarafından yayınlanan Yolsuzluk Algılama Endeksinde 2003 yılında 133 ülke arasın­da 77'inci sırada yer alırken, 2013 yılında 50'inci sıraya yük­selmiştir. Bu yöndeki  çabalarımız 62. Hükümet döneminde de kapsamlı bir strateji çerçevesinde, kararlılıkla ve kesintisiz devam edecektir. Hükümetimiz, Türkiye'nin 2023  yılında amaçladığı ekonomik ve siyasal açıdan öngörülebilir, şeffaf, demokratik ma­nada tahkim edilmiş ve yolsuzluklara karşı sıfır toleranslı Türkiye hedefine yönelik mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir."

- "E-devlet büyük oranda tamamlanacak" -

Büyüme ve istihdam odaklı hazırlanan 2014-2018 dönemini kapsayan yeni Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı'nın hayata geçirileceği, bilgi toplumuna dönüşüm alanındaki yatırımlara daha da ağır­lık verileceği ifade edilen programda, bu hükümet döneminde kamunun e-dönüşümünün (e-devlet) büyük oranda tamamlanacağı bildirildi.  

62. hükümet programında, şunlar kaydedildi:

"Tüm vatandaşlarımıza Elektronik Kimlik Kartı dağıtımını gerçekleştireceğiz. Elektronik Kimlik Kartı, kamu hizmetleri­nin sunumunda kimlik  doğrulama işlemleri için kullanılacak; vatandaşlarımız kamu hizmetlerine 7 gün 24 saat  evlerinden ve işyerlerinden ulaşabilecektir. Bu uygulama ile aynı zaman­da kamu hizmetlerinde ve harcamalarında daha şeffaf bir yapı oluşturacağız. 2015 yılında, en gelişmiş güvenlik öğelerini için­de barındıran kimlik kartlarını üretip en kısa zamanda  vatandaşlarımıza  dağıtımını yapacağız."

Programda, ülke genelinde kısa sürede ortak bir standarda kavuşturulmuş coğrafi  bilgi sistemi altlığını hazır hale getirileceği, kamuda "kağıtsız ofis" döneminin başlayacağı ifade edildi.  

- "Mer­kezi yönetim ile yerel yönetimler arasında  sağlıklı bir işbirliği ve koordinasyon" -

62. Hükümetin yerel yönetimlere yönelik bakışının da aktarıldığı programda, şu değerlendirmeler yer aldı:

"Türkiye'nin merkezi üniter devlet yapısını vatandaşların te­mel hak ve özgürlüklerini koruyan  bir yapı olarak  görüyoruz. Merkezi devlet ile çelişmeyecek ve onu  tamamlayacak bir yerel yönetim sistemini aynı zamanda temel hak ve özgürlüklerin ge­nişletilmesi ve kamu hizmet  sunumunda etkinliği  sağlamanın bir aracı olarak görmekteyiz. Bu kapsamda hükümetimiz mer­kezi yönetim ile yerel yönetimler arasında sağlıklı bir işbirliği ve koordinasyonu esas almakta, yerel nitelikteki her türlü kamu hizmet  sunumunun asıl sunucusunun da yerel yönetimler ol­ması gerektiğini düşünmektedir. Yerel yönetimlerde insan ve hizmet odaklı bir yönetim anla­yışına sahibiz. Partimizin programında yer aldığı üzere, daha önceki dört AK Parti hükümetinde olduğu gibi,  bu hükümet döneminde de çağımızın bir gereği ve ileri demokrasinin temel şartı olan yerelleşme ve yerel yönetimlerin devlet yapısı içerisin­deki ağırlığını artırmaya yönelik faaliyet ve çabalarımız aynen devam edecektir.

Ulusal  öncelikler ile yerel farklılıklar barıştırılarak kamu hiz­metlerinin yerinden karşılanması temel ilke olmaya devam edecek, merkezi yönetim tarafından yürütülmesi zorunlu olmayan hizmetler yerel yönetimlere devredilecektir. Yerel tercih­ler dikkate alınarak sağlık, eğitim, kültür, sosyal yardımlaşma, turizm, çevre köy hizmetleri, tarım, hayvancılık, imar ve ulaşım hizmetlerinde yerel yönetimlerin etkinliğinin artırılmasına yö­nelik çabalarımız devam edecektir."

Mahalli idarelerin daha etkin, hızlı ve nitelikli hizmet suna­bilen, katılımcı, şeffaf, çevreye duyarlı,  dezavantajlı kesimlerin ihtiyaçlarını gözeten ve mali sürdürülebilirliği sağlamış bir ya­pıya kavuşturulması amacıyla düzenlemeler yapılacağı aktaran programda, yerel yönetimlerin başta öz gelirleri olmak  üzere finansman ve hizmet imkanlarını kuvvetlendirileceği bildirildi. 

Programda hazırlıkları büyük oranda tamamlanan Köy Ka­nunu'nun da bu dönemde yenileneceği, köy yönetimleri güçlen­dirilerek köy yerleşim yerlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanacağı kaydedildi. 

- "Dezavantajlı grupların, hizmetlere eşit  ve adil ulaşımını savunma­ya devam edeceğiz" - 

AK Parti'nin kapsamlı ve insani bir kalkınma an­layışına sahip olduğunun altı çizilen programda, yeni hükümetin önündeki hedefin en üst kategori olan çok yüksek insani gelişme eşiğini aşmak olduğu belirtildi. 

Programda, gelişmiş ülkelerde toplumun ancak bir kısmının satın alabil­diği hizmetlerin, Yeni Türkiye'de halkın tamamına büyük ölçüde bedelsiz sunulduğuna işaret edilerek, "Hükümetimiz, dezavantajlı grupların, hizmetlere eşit ve adil bir şekilde ulaşımını bir demokratikleşme şiarı olarak savunmaya devam edecektir" denildi. 

Hükümetin insana yatırıma temel önceliği vereceği, bu alanda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağı, eğitim sisteminin okul önce­sinden yükseköğretime, her kademede erişim ve süre bakımın­dan geliştirmesinin yanı sıra, eğitimin çok boyutlu olarak kalite­sini artırma çabasının süreceği belirtilen programda, şöyle devam edildi:

"Yeni Türkiye'de fikirlerini özgürce ifade eden, inancını özgürce yaşayan, başkasının  fikrine ve inancına saygı gösteren bireyler, bilgi toplumu şartlarında teknolojik gelişimi ve yeniliği üreten insanlar olacaklardır. Sosyal adalet, fırsat eşitliği, dayanışma gibi  değerler çerçevesinde, toplumun her kesimini kapsayan bir kalkınma süreci hayata geçirilecektir. Bu kapsamda özellik­le kadınlarımızın ve genç nesillerin kalkınma sürecine çok daha yoğun katılımı için çaba sarf edilecektir."

-"Ezber bozan yaklaşım bundan sonra da devam edecek" - 

Türkiye'ni Avrupa, Asya ve Afrika bağlantılı eşsiz coğrafyası ile kıtaların, ticaret ve enerji yollarının, kültürel etkileşimlerin kavşağında olduğuna işaret edilen programda, "Ulaşım ve enerji sistemlerinin en­tegrasyonu, kurumsal ve yasal altyapının geliştirilmesi ile bu coğrafi konum, daha fazla katma değere ve nitelikli  bir kalkın­ma sürecine dönüştürülecektir. Bugüne kadar izlediğimiz ezber bozan yaklaşım bundan sonra da devam edecek ve doğal coğrafi havzamız ile çok boyutlu ve katmanlı ilişkiler geliştirilecektir. Esas itibarıyla  normalleşme süreci  devam edecektir. Belli bir bölge veya ülke ile geliştirdi­ğimiz ilişki diğerinin alternatifi olarak  görülmeyecek, sinerji oluşturan tamamlayıcı ilişkiler güçlendirilecektir" değerlendirmesinde bulunuldu.

Bölgede yaşanan siyasi dönüşüm ve çatışma  süreçlerinin er veya geç yerini yeni bir ortama bırakacağına işaret eden 62. Hükümet programında, şu ifadelere yer verildi:

"Bu süreçte hükümetimiz insani, ahlaki ve uluslararası hukuka dayalı duruşunu devam ettirirken, sorunların en kısa sürede ve kalıcı çözümü için gerçekçi politikalar geliştirme çabasını sürdürecektir. Dış politikamız da esasen bu temele dayanmaktadır. Bölgemizde yaşanan birçok sorunun temelinde yönetim krizle­ri, etnik veya mezhebi çatışmalar rol oynamaktadır. Kendi için­de insani kalkınmasını hızlandırmış, değişik dinlerden, mez­heplerden ve etnik yapıdan insanları demokratik hukuk devleti çerçevesinde bir arada yaşatabilen yeni Türkiye, bölgemiz için her bakımdan örnek  bir ülke olacaktır. Siyasi sınırlara saygı duyarak, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda sınırları geçişken kılan politikalarımız, bölgesel ve küre­sel barışa hizmet edecek, ülkemizin  ve coğrafyamızın refahını artıracaktır. İçinde bulunduğu coğrafyada tarihi bağları ve ağır­lığı olan bir ülke olarak Türkiye, kalkınma sürecini coğrafyası­na yayacak ve aynı coğrafyanın enerjisinden istifade edecektir."

(Sürecek)

 

Kaynak:Haber Kaynağı