5. Türk Tıp Dünyası Kurultayı

5. Türk Tıp Dünyası Kurultayı

Sağlık Bakanı Yardımcısı Emine Alp Meşe:- "Kronik bulaşıcı olmayan hastalıklarda risk faktörleri ölüme sebebiyet verebiliyor. Bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarda yüzde 45'i kanserden, yüzde 35'i kronik hava yolu hastalıklarından, yüzde 20'lik bir oran i

İSTANBUL (AA) - Sağlık Bakanı Yardımcısı Emine Alp Meşe, kronik bulaşıcı olmayan hastalıkların risk faktörlerinin ölüme sebebiyet verebildiğini belirterek, "Bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarda yüzde 45'i kanserden, yüzde 35'i kronik hava yolu hastalıklarından, yüzde 20'lik bir oran ise kardiyovasküler hastalılardan hayatını kaybediyor." dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) iş birliğinde, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) öncülüğünde "Kronik Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar" temasıyla düzenlenen 5. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda konuşan Meşe, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarla ilgili bilgi verdi.

Bu hastalıklarda tütün, alkol, sağlıksız beslenme ve hareketsizliğin risk faktörleri olduğunu aktaran Meşe, 2005 yılında yetersiz aktivite risk faktörü olurken şimdi beden kitle endeksine göre olan vücut ağırlığının çok daha ciddi bir sorun olduğuna dikkati çekti.

Meşe, "Kronik bulaşıcı olmayan hastalıklarda risk faktörleri ölüme sebebiyet verebiliyor. Bulaşıcı olmayan kronik hastalıklarda hastaların yüzde 45'i kanserden, yüzde 35'i kronik hava yolu hastalıklarından, yüzde 20'lik bir oran ise kardiyovasküler hastalıklardan hayatını kaybediyor. Yüksek kan basıncı ve obezite bunların arkasından geliyor." diye konuştu.

- "Obezite oranları yıllar içerisinde düzenli olarak artıyor"

Meşe, Ulusal Hastalık Yükü Çalışmasında yer alan kronik bulaşıcı olmayan hastalıklar ve risk faktörlerine ilişkin şunları söyledi:

"Obezite Türkiye'de önemli bir risk faktörü. 1998 ile 2009 yılında iki çalışma yapıldı. Obezite oranlarının çok hızlı bir şekilde çok kısa bir zaman içerisinde arttığını görüyoruz. Ne yazık ki Türkiye obezite oranlarında dünyada ilk 20'de yer alıyor. Gerçekten yüzde 10 oranında 7-8 yaş arası çocuklar obez. Bu rakam yıllar içerisinde düzenli bir şekilde artış gösteriyor. Sigara kullanım oranları oldukça dalgalı. Sigara içiminin yıllar içerisinde daha genç yaşlara düştüğünü görüyoruz. Hipertansiyonda ise farklı çalışmalarda farklı rakamlar görüyoruz."

İstanbul'da stratejik risk faktörleriyle ilgili olarak 2008 yılında bu yana çeşitli kontrol programları oluşturduklarını aktaran Meşe, Sağlık Bakanlığı'nın strateji programının 2010 yılında yazıldığını, ulusal kalkınma planının ise 2014 yılından bu yana düzenlenerek uygulandığını söyledi.

DSÖ ile Türkiye arasında bulaşıcı olmayan hastalıklarla ilgili çok paydaşlı eylem planı gerçekleştirildiğini belirten Meşe, bu bağlamda teknolojiler geliştirmek ve aynı zamanda da hastalar için gerekli olan ilaçların temini üzerinde çalışıldığını anlattı.

- "Bazı seçilmiş gıdalarda tuzu azalttık"

Emine Alp Meşe, Türkiye'deki risk faktörlerine ilişkin hazırlanan ulusal programlara değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sigara kullanımı, obezite ve tütün kullanımı gibi risk faktörleri için 3 programımız var. Diyabet, kanser, kronik hava yolu hastalıkları, böbrek hastalıkları gibi 4 tane de unsur var programımızda. Programlarımızın uygulanmasıyla ilintili olarak uygulama ekiplerimiz var. Paydaşlarla birlikte il bazında çalışmalar sürdürüyoruz. Aynı zamanda yine bakanlık düzeyinde toplantılar yapıyoruz. Tuz tüketiminin azaltılması programına bakacak olursak bazı seçilmiş gıdalarda tuzu azalttık. Restoranlarda tuzlukların olmaması hususunda uyarılarda bulunduk. Tuz paketlerinde uyarılar var, 'Tuz tüketimini azaltın, sağlığınızı koruyun' dedik. Buna bağlı olarak da bir protokol hazırlandı. Temsilcilikler kuruldu ve bununla beraber bakanlık düzeyinde çalışmalar yürütüldü."

Aktif bir hayat için Okul Dostu Gıda Programı'nı oluşturduklarını aktaran Meşe, yüzde 25 civarında okulun bu programla sertifika aldığını ve fiziksel aktivite programları oluşturulduğunu vurguladı. Meşe, Sağlık Bakanlığı'nın sokaklara koyduğu 300 binden fazla bisikletle çocukları daha aktif bir yaşama teşvik ettiğine dikkati çekti.

- "476 sigara bırakma kliniğimiz var"

Emine Alp Meşe, aşırı derecede şeker tüketiminin önüne geçilmesi için de tekrar bir çalışma yapıldığının altını çizerek, "Sigara kontrolünde de çeşitli çalışmalarımız var. Özellikle pasif içicileri korumak ve sigaraya başlanmaması maksadıyla bir program geliştirdik. Bununla ilintili olarak da Yeşil Dedektör ve ALO 184 var. 171 nolu sigara bırakma çağrı merkezi, randevu vererek, kliniklere yönlendiriyor. 476 sigara bırakma kliniğimiz ve bu konuda 420 sağlık çalışanı var. Bilimsel olarak kanıtlanmış sigara bıraktıran ilaçlar da ücretsiz olarak sunuluyor." şeklinde konuştu.

Bulaşıcı olmayan hastalıkların yönetimiyle ilintili olarak güçlendirme çalışmaları ve taramalar yaptıklarına işaret eden Meşe, "Özellikle 18 yaş üzeri çocukların kan basıncını ölçüyoruz. 40 yaş üstü insanların kan şekerini ölçtüğümüz gibi kardiyovasküler risk değerlendirmelerine bakıyoruz ve hipertansiyonlarını kontrol ediyoruz. İzleme ve takip için ise programlarımız içerisinde gözlem ve aynı zamanda DSÖ'nün uzmanlarının katkılarıyla çeşitli endikatörleri bir araya getirerek, izleme ve takip programlarımızı oluşturduk." ifadelerini kullandı.

Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi için gerekli çabaların gösterilmesi maksadıyla 2016 Nisan'da Birleşmiş Milletler'den bir ekip geldiğini ve bilinçlendirme çalışmalarına başladığını dile getiren Meşe, bu toplantıda sağlık alanındaki çalışmalar ve başarılardan dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ödül verildiğini sözlerine ekledi.

- "TÜSEB, Türk sağlık sistemine destek verecek"

Sağlık Bakan Yardımcısı Muhammet Güven de TÜSEB'in 3 yıl önce kurulduğunu ve yapısal gelişimini tamamladığını belirterek, bu süreç içerisinde de bu tür toplantılarla Türk sağlık dünyasına katkılar sağlamaya çalıştığını söyledi.

Bu toplantıların uluslararası işbirliği ve Türk sağlık sistemine katkı açısından önemli olduğuna dikkati çeken Güven, toplantının Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleşmesi ve birçok ülkeden bakanlık düzeyinde katılımların olmasının önemini artırdığını ifade etti.

Kurultayda Aziz Sancar Bilim Ödülü'nün de verileceğini aktaran Güven, şöyle konuştu:

"Bu ödülü bilim adamlarını teşvik anlamında çok önemsiyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda TÜSEB zaman içerisinde biraz daha yapısını geliştirerek, bilimsel projeleri destekleyen, Türk sağlık sisteminin, tıp biliminin ve teknolojisinin gelişimine destek veren bir kurum haline gelecek. Bunun çabalarını sürdürüyoruz."

Kaynak:Haber Kaynağı

Önceki ve Sonraki Haberler