ANKARA (AA) - Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) Tebliği çerçevesinde 135 işbirliği kuruluşu tarafından yapılan başvurular neticesinde destek kapsamına alınan 247 projeden 86’sının tamamlandığını, 161 projenin aktif olarak 36 ilde yürütüldüğünü ve projeler kapsamında 5 bin 380 firmayla toplam bin 313 faaliyet gerçekleştirildiğini bildirdi.

Elitaş, Bakanlık Hikmet Esen Konferans Salonu’nda düzenlenen “3. Kümelenme Konferansı”nın açılışındaki konuşmada, Ankara'daki bombalı saldırıya değindi.

Söz konusu terör saldırısını şiddet ve nefretle kınadığını anlatan Elitaş, şöyle konuştu:

"Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun. Bu ve bunun gibi faaliyetler ülkemizi birbirine düşürmek, ülkemizin gelişme yönündeki attığı ehil adımları durdurabilmek için yapılmış ahlak dışı ve olumsuz faaliyetler. Bunları inşallah hep birlikte birlik ve beraberlik içerisinde bertaraf edeceğiz. Yaşanan bu elim hadiseye rağmen terörle mücadeleye yönelik çalışmalarımızı bir adım dahi geri adım atmadan sonuna kadar götüreceğiz. Bu kararlılığımızla, hep birlikte 78 milyon vatandaş olarak bunu sonuna kadar götüreceğimiz inancındayım."

Kümelenme faaliyetlerinin paydaşlarına ve ilgililerine tam ulaştırılması halinde olumlu sonuçlarının alınabileceğini belirten Elitaş, bu konuda 10 yıldan fazla süredir çalışmaların devam ettiğini anlattı. Elitaş, "Ama şu rakamı görünce insan gerçekten biraz hayıflanıyor. Çünkü 10 yıldan fazla bir zamandır kümelenme faaliyeti varken çok düşük bir rakamla karşı karşıyayız. Ekonomi Bakanlığı aktivitelerini, tanıtım faaliyetlerini daha ileri bir seviyeye getirmek için gayret gösterecek" değerlendirmesinde bulundu.

Elitaş, kümelenme çalışmalarının tanıtımı için TOBB, TİM, MÜSİAD ve TÜSİAD gibi kuruluşlarla bir araya gelerek işbirliği kuracaklarını bildirdi. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre geçen yıl dünya ticaretinin dolar bazında yüzde 11 gerilediğine işaret eden Elitaş, bu durumun Türkiye'nin ihracatında da etkili olduğunu, miktar cinsinden yüzde 2 artan ihracatın dolar cinsinden yüzde 8,7 düştüğünü anımsattı. Aynı dönemde Çin'den ABD'ye, AB ülkelerinden Rusya'ya birçok ülkenin dolar cinsinden ihracatında gerileme görüldüğünü anlatan Elitaş, Türkiye'nin geçen yılki ithalatı miktar cinsinden yüzde 1,8 artmasına rağmen dolar cinsinden yüzde 14,2 düştüğünü kaydetti. Elitaş, "Dış ticaret açığımızda da önemli bir azalma var. Bununla birlikte cari işlemler açığımız daha önceki yıla göre yüzde 26,1 gerileyerek 32,2 milyar dolara düştü" diye konuştu.

- "24 çeyrektir aralıksız büyüyen bir Türkiye ekonomisi"

Türkiye'nin ekonomisi büyürken cari açığın ve dış ticaret açığının düşmesinin önemine işaret eden Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye 2015 yılında büyümesini iç kaynaklarıyla ya da doğrudan yabancı yatırımlarla dengeli bir şekilde finanse etmiş ve çevresindeki ekonomilere göre daha hızlı bir şekilde büyümüştür. 2008 küresel ekonomik krizine gelmeden önce dünyadaki iklim bütün ülkelerde normal şartlar altında büyümesini gerektirecek bir pozisyondaydı. Ama 2008 yılından itibaren küresel krizin bütün dünyayı sarmasıyla artık büyüme gelecekle ilgili kararları daha istikrarlı ve emin adımlarla yapan, istikrarı ve güveni esas olarak ön plana çıkaran ülkelerde etkin bir şekilde görülmeye başlanmıştır. Bu ülkelerin başında da Türkiye gelmektedir. 2008 küresel krizinden itibaren tam 24 çeyrektir aralıksız büyüyen bir Türkiye ekonomisiyle karşı karşıyayız. Türkiye, 24 çeyrektir aralıksız büyüyerek, ortalama yüzde 5,1 büyüme gerçekleştirerek dikkat çeken ülke konumundadır."

Elitaş, 2023 ihracat hedefleri için Bakanlığının ihracatçılarla omuz omuza çalıştığını, bir taraftan da ihracatı bilmeyen firmalara destek verdiklerini söyledi. Bakanlığının sunduğu imkanlardan bireysel de toplu da faydalanılabileceğine işaret eden Elitaş, kümelenme faaliyetlerine bunların arasında en yüksek desteğin verildiğini bildirdi.

Başarının birlik ve beraberlik içerisinde olması halinde engellenemeyeceğine dikkati çeken Elitaş, küme içerisinde bulunan firmaların, üstünlüklerini ortaya koyarak daha farklı, netice getirecek bir gücü oluşturacağını ifade etti. Kümelenmede en temel amaçlardan birinin, kalkınma alanında yol kat etmiş illerle diğer öncelikli iller arasındaki kümelenme felsefesini esas alan sektörel ve sektörler arası işbirliği kurulması olduğunu belirten Elitaş, bu doğrultuda KOBİ'lerin uluslararası platformda tanıtıp ihracat kapasitelerini geliştirecek aktiviteler öngördüklerini, değer zinciri analizleri ve çalıştaylarla sektör stratejilerini ortaya koyduklarını anlattı.

Dünyanın finans kümelenmesinin Londra, yazılım kümelenmesinin ise Silikon Vadisi'nde olduğunu ifade eden Elitaş, Türkiye'nin de fevkalade tarihi mirasa sahip olduğunu söyledi. Elitaş, "Ama bu miras bizler için aynı zamanda bir mesuliyet. 21. Yüzyıl'da yine başarılı kümelenmelerle küresel pazarlarda söz sahibi olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

UR-GE Tebliği çerçevesinde en güncel rakamlara göre 135 işbirliği kuruluşu tarafından yapılan başvurular neticesinde destek kapsamına alınan 247 projeden 86’sı tamamlanırken, 161 projenin aktif olarak 36 ilde yürütüldüğünü bildiren Elitaş, projeler kapsamında 5 bin 380 firmayla bire bir temas halinde toplam bin 313 faaliyet gerçekleştirildiğini kaydetti. Elitaş, buna katılan firmaların sadece ihracat rakamlarını artırmakla kalmadığını, dış pazarlarda etkin şekilde yer aldıklarını söyledi.

Türk ev ve mutfak eşyaları yurt dışı pazarlama takımına katılan firmaların ihracatının 4 yılda yüzde 76 arttığını anlatan Elitaş, firmaları Ur-Ge'nin gücünden yararlanmaya çağırdı.

- "Konsensus kar amacı gütmüyor"

Birleşmiş Milletler (BM) Sinai Kalkınma Teşkilatı Kümelenme ve İş Ağları Birimi Temsilcisi Gilles Galtieri de Türkiye'nin 10 yıldan uzun bir süredir ihracat konusunda çalışmalarını sürdürdüğünü ve ülkede bu konuda güzel bir geçmiş olduğunu kaydetti.

Galtieri, ihracat konsorsiyum programı hakkında bilgi vererek, programın 15 yıldan bu yana yürütüldüğünü bildirdi. Özel sektör odaklı çalıştıklarına dikkati çeken Galtieri, onlar dahil olmadan kümelenmeden bahsedilemeyeceğini vurguladı. Ortak adımlar atarak verimliliğin arttırılması gerektiğine işaret eden Galtieri, her kararın konsensüs sonrası alınması gerektiğini, Türkiye'nin bu konuda uzmanlığı ve bilgi birikimi olduğunu ve bunun paylaşılmasının çok önemli olduğunu ifade etti.

Konsorsiyumların kendi içlerinde bağımsız olduğuna değinen Galtieri, bunların kar amacı gütmediğinin altını çizdi. Üyelere sundukları hizmetlerden söz eden Galtieri, tercüme, danışmanlık, tanıtım faaliyetlerinin geliştirilmesi gibi destekleri olduğunu anlattı.

AA