TBMM (AA) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bakanlığının 2016 yılı bütçe teklifinin, 26 milyar 451 milyon 504 bin lira olarak belirlendiğini bildirdi.

Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı 2016 yılı bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sundu.

Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi veren Yılmaz, dünya ve Türkiye'nin çok hızlı bir değişimden geçtiğini ifade etti. Yılmaz, mevcut küresel ve bölgesel düzenlerin sorgulandığı, siyasi ve iktisadi boyutta krizlerden etkilenen tarihsel bir döneme tanıklık edildiğini belirtti. Küreselleşmenin de etkisiyle radikalizm ve terörün, tüm dünyayı tehdit eder hale geldiğine dikkati çeken Yılmaz, terör ve şiddetin, salgın hastalık gibi yayıldığını söyledi.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve fakirlik durumunun söz konusu ülkelerle sınırlı kalmayıp, diğer bölge ve ülkelerin güvenliğini tehdit eden kitlesel göç hareketlerine yol açtığını ifade eden Yılmaz, dünya üzerinde var olan 20’ye yakın çatışma bölgesinin yarısından fazlasının, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada yer aldığını dile getirdi.

Suriye krizinin, bölge dışı aktörlerin de katılımıyla Doğu Akdeniz ve güney bölgesinde önemli gelişmelere yol açtığını hatırlatan Yılmaz, Rusya Federasyonu’nun 2014’ten itibaren bölgedeki donanma varlığını ve askeri gücünü artırmasının, bölgedeki bozulan dengeyi daha da karmaşık hale getirdiğini kaydetti.

- "744 personelimiz Afganistan'da görev yapıyor"

Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından, NATO'nun askeri ve siyasi etkinliğinin muhafazasına büyük önem verildiğine değinen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2014 yılı Eylül ayında Galler’de icra edilen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde bu görüş kabul görmüş ve üye ülkeler tarafından 10 yıl içerisinde, Gayrisafi Yurt İçi Hasılalarının en az yüzde 2'sini savunma harcamalarına, savunma harcamalarının ise en az yüzde 20'sini ana silah sistemlerinin tedarikine ayırmaya yönelik bir bildiri kabul edilmiştir. Bu minvalde, diğer üye ülkelerle birlikte ülkemiz de savunma harcamalarını Gayrisafi Yurt İçi Hasılamızın yüzde 2’sine çıkaracağını taahhüt etmiştir.

NATO hesaplama yöntemlerine göre Türkiye’nin savunma harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hasılasına oranı 2014 yılında yüzde 1,70 seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye bu oran ile NATO üyesi ülkeler içinde 7’nci sırada yer almaktadır."

Bakan Yılmaz, Türkiye'nin Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nün Deniz Görev Kuvvetine, mevsimsel şartlar göz önünde bulundurularak 45’er günlük periyotlarla hücumbot, korvet ve Tuzla sınıfı karakol gemileri ile katkı sağladığını ifade etti.

Yılmaz, 2015 yılı itibarıyla başlatılan Kararlı Destek Misyonu kapsamında da Türkiye'nin Afganistan'a gerekli desteği sağladığını, Kabil Bölgesi Eğitim Yardım Danışma Komutanlığı görevini üstlendiğini, bu görevi 2016 yılı sonuna kadar yürüteceğini aktardı.

Afganistan’ın en önemli ulaşım noktası başkent Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanının Türkiye tarafından işletildiğini belirten Yılmaz, Kararlı Destek Misyonu kapsamında 744 personelin Afganistan’da görev yaptığını söyledi.

- "Güneydoğu Avrupa Barış Tugayı Komutanlığı görevini, 2017'ye kadar Türkiye yerine getirecek"

Balkanlarda barış ve istikrarın sağlanması amacıyla Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları Sürecine de aktif katkı sağlandığını anımsatan Yılmaz, bu kapsamda, 11 Eylül 2013 tarihinde devralınan Güneydoğu Avrupa Barış Tugayı Komutanlığı görevinin, 2017 yılına kadar Türkiye tarafından yerine getirileceğini bildirdi.

Bakan Yılmaz, 2015-2017 döneminde Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları Sürecinin Sekretarya Başkanlığını da Türkiye'nin üstlendiğini dile getiren Yılmaz, "2015-2017 döneminde Sekretarya Başkanlığı ve Güneydoğu Avrupa Barış Tugayı Komutanlığı görevlerini üstlenmemizin, bölgedeki görünürlüğümüzün artırılmasına katkı sağlayacağını değerlendirmekteyiz" diye konuştu.

Bölgesel ve küresel önceliklerin yanı sıra, askeri anlamda ikili ilişkilerin geliştirilmesine de büyük önem verdiklerine işaret eden Yılmaz, bugüne kadar 72 ülke ile Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Anlaşması, 65 ülke ile Savunma Sanayii İş Birliği Anlaşması, 56 ülke ile de Askeri Eğitim İş Birliği Anlaşması imzalandığını aktardı.

Orta Asya, Kafkasya, Balkanlar ve Afrika’da tarihi dostluk ve kardeşlik bağlarımız bulunan birçok ülkeye 1992 yılından itibaren askeri yardım faaliyetleri sürdürüldüğünü hatırlatan Yılmaz, "Bu kapsamda, 2015 yılında 13 ülke ile Askeri Mali İş Birliği Anlaşması ve Nakdi Yardım Uygulama Protokolü imzalandı" dedi.

Yılmaz, "Milli Mayın Faaliyet Merkezi Başkanlığınca, İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Doğu Sınırlarının Mayından Temizlenmesi Projesi, İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı arasında 5 Kasım 2015 tarihinde imzalanan protokol ile teslim alınmıştır. Doğu sınırlarının mayından temizlenmesine yönelik ihale süreci, Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı ile koordineli olarak yürütülmektedir. 2017 yılı sonuna kadar doğu sınırlarındaki mayınların temizlik faaliyetinin tamamlanması planlanmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Milli Savunma Bakanı Yılmaz, bakanlığının bütçesini komisyona 26 milyar 451 milyon 504 bin lira olarak getirdiklerini bildirdi. Yılmaz, bu bütçenin; yüzde 51,2’sinin personel giderleri, yüzde 9,1’inin sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, yüzde 37,4’ünün mal ve hizmet alım giderleri, yüzde 1,6’sının cari transferler ve yaklaşık yüzde 0,8’inin ise sermaye giderlerinden oluştuğunu söyledi.

Yılmaz, şöyle devam etti:

"Mal ve hizmet alım giderleri kapsamında, 9 milyar 895 milyon 637 bin lira Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin barınma, beslenme, giyim gibi yasalarla belirlenmiş yasal istihkakları ile akaryakıt, yakacak, taşıma, ulaşım gibi tüketim mal ve hizmet alımlarına ve Stratejik Hedef Planı 2016 yılı programı modernizasyon ihtiyaçlarına planlanmıştır.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı 2016 yılı bütçe teklifi, savunma projelerinin haricinde kalan müsteşarlık idari giderleri için toplam 57 milyon 377 bin liradır. Bu bütçenin; yüzde 60,4’ünü personel giderleri, yüzde 7,5’ini sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, yüzde 24,8’ini mal ve hizmet alım giderleri, yüzde 1,8’ini cari transferler ve yüzde 5,4’ünü ise sermaye giderleri oluşturmaktadır.

Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı 2016 yılı bütçe teklifleri; Türk Silahlı Kuvvetlerine verilen vazifeyi etkinlikle yerine getirecek kuvvet yapısının oluşturulması, çağın gereklerine göre geliştirilmesi, harbe hazırlık düzeyinin yükseltilmesi, ömür devri maliyet, işletme-bakım ve sefer stokları ile idame ettirilmesi ve inşaat/altyapı yatırımları ile desteklenmesi amacıyla planlanmıştır."

- Askeri faaliyetler

Komisyona askeri faaliyetler hakkında da bilgi veren Bakan Yılmaz, "Silahlı Kuvvetlerimizin teknolojik kapasitesinin güçlendirilmesi ile toplumdaki talepler de göz önünde bulundurularak çıkartılan bedelli askerlik yasasından toplamda 203 bin 950 vatandaşımız faydalanmış ve 3 milyar 671 milyon 100 bin lira Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na aktarılmıştır" dedi.

Bakan Yılmaz, askerlik yükümlülüğü bulunan vatandaşlara daha kaliteli hizmet verilmesini sağlamak ve askerlik şubelerinde geçirdikleri zamanı kısaltmak için, asker alma konularında e-devlet üzerinden veya elektronik ortamda veri paylaşımı çalışmalarının sürekli bir faaliyet olarak devam ettiğini, bu kapsamda 2015 yılında; Askerlik Durum Belgesinin askerlik mükellefiyeti bulunan tüm vatandaşları kapsayacak şekilde e-devlet kapısı üzerinden verilmesine başlandığını hatırlattı.

Yılmaz, yurt dışında yaşayan vatandaşların dövizle askerlik ve erteleme taleplerinin konsolosluk net üzerinden alınarak elektronik ortamda tamamlandığını ve cevaplarının ilgili konsolosluğa aktarılmaya başlandığını söyledi.

Yılmaz, "Askeralma sistemi ile ilgili yapılan iyileştirmelere ilave olarak bu yıl içerisinde; yoklama işlemlerinde yükümlülerin askerlik şubelerine asgari seviyede müracaatlarını sağlayarak muayene sürecinin Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı Aile Hekimleri kanalıyla başlatılması ve sağlık durumlarının daha doğrulukla ortaya konulabilmesine yönelik tasarlanan 'e-Yoklama Sistemi'nin uygulamaya geçilmesi ve vatandaşlara askerlik işlemlerine ait her aşamadaki bilgilerin (yoklama, sevk vb.) sms ve e-posta ile gönderilmesi planlanmaktadır" diye konuştu.

Bakan Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Komutanlığı'nın geçen yıl, bünyesinde haritacılık bölümü barındıran 39 üniversite ile imzalanan iş birliği protokolü ile; eğitim, Ar-Ge ve veri paylaşımı, ülke haritacılığının ileri seviyelere çıkarılması, haritacılık alanında karşılaşılan problemlerin üniversitelerimizin katkılarıyla çözülmesine yönelik adımlar attığını, ayrıca iş birliği protokolü imzalanan dost ve müttefik 14 ülkeye bilgi ve deneyimleri aktardığını söyledi.

- En büyük 100 savunma sanayi firması arasında 2 Türk firması

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türk savunma sanayinin, hükümetleri döneminde stratejik bir dönüşüm yaşadığını bildirdi.
Yılmaz, şunları söyledi:

"Bundan 13 yıl önce yüzde 80 oranında dış teknolojiye bağımlı olan savunma sanayimiz, yürütülen yüksek teknolojiye haiz ulusal, çok uluslu ve ortak girişim savunma sanayi projeleri sayesinde, dış teknolojiye bağımlılık oranı yüzde 40’ların altında inmiştir. Bu anlayış savunma sanayini teknolojik, sınai ve ticari hedeflere hizmet eder bir sektör haline getirmiştir.

Dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması arasında 2 firmamız bulunmaktadır. Firmalarımız her yıl sıralamada daha yüksek yerlere tırmanmaktadır. ASELSAN 2015 yılında 67’nci sıradan 62’nci sıraya, TUSAŞ ise 80’inci sıradan 78’inci sıraya yükselmiştir.

Savunma sanayimiz, 2015 yılında yıllık 5 milyar doları aşan üretim gücüne ve 1,6 milyar dolar ihracat kapasitesine ulaşmıştır. 2002 yılında ihracat rakamının sadece 60 milyon dolar olmasını göz önüne alırsak artış altı çizilecek seviyedir. Diğer taraftan savunma sanayi sektörümüz, yıllık 1 milyar dolar seviyesinde Ar-Ge harcaması ile Türkiye’nin en fazla Ar-Ge ve teknoloji yatırımı yapan sektörü konumuna gelmiştir."

Bakan Yılmaz, şu bilgi verdi:

"ALTAY tankımızın 2 adet prototipi ortaya çıkmıştır. Prototipler, bir yılı aşkın süredir yoğun test ortamında çok başarılı sonuçlar vermiştir ve yakında seri üretimine de geçilecektir.

- Bugüne kadar, mayına karşı koruma amacıyla üretilen 614 adet Kirpi aracı Silahlı Kuvvetlerimize teslim edilmiştir. Kirpi araçları sadece kendimize değil dost ülkeler için de üretilmekte ve ihraç edilmektedir.

- Türkiye’nin ilk milli savaş gemisi olan ve tamamen ülkemizde tasarlanarak inşa edilen MİLGEM Savaş Gemileri “TCG HEYBELİADA” ve “TCG BÜYÜKADA” Donanmamızın envanterine girmiştir. Gemilerimiz gerek kendi karasularımızda gerekse uluslararası sularda görevlerini başarıyla icra etmektedir. Halihazırda projenin 3’üncü ve 4’üncü gemileri “BURGAZADA” ve “KINALIADA”nın inşasına İstanbul Tersanesi Komutanlığında devam edilmekte olup, 2018 ve 2020 yılları arasında Donanmamız envanterine girmesi planlanmaktadır. 2017 yılı içinde 4 adet İ Sınıfı Fırkateynin inşasına başlanması planlanmaktadır.

- Asgari 1 tabur büyüklüğündeki bir kuvveti ana üs desteği gerektirmeksizin, kriz bölgesine intikal ettirebilecek Havuzlu Çıkarma Gemisinin tedarikine yönelik LHD Projesi kapsamındaki Sözleşme 1 Haziran 2015 tarihinde imzalanmış olup, 18 Eylül 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. TCG ANADOLU ismine sahip olacak geminin 2021 yılında envantere alınması hedeflenmektedir.

-Ülkemizde savunma sanayimizin ürettiği Mini İnsansız Hava Aracı Sistemlerinden bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri hizmetine, 164 adet insansız uçak sunulmuştur. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğümüz için 15 adet mini İnsansız Hava Aracı teslim edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin taktik sınıfı insansız hava aracı ihtiyacının karşılanması maksadıyla, Bayraktar İnsansız Hava Aracı Sistemi Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmiştir. İlk uçuşunu Aralık 2010 tarihinde gerçekleştiren insansız hava aracı ANKA'nın üretim faaliyetleri devam etmektedir. Bu meyanda, Hava Kuvvetlerinin ihtiyacına binaen, 10 adet insansız hava aracı için, ANKA-S Projesi Sözleşmesi imzalanmıştır.

-Gerek tasarım ve üretim, gerekse harekat ve lojistik anlamında ülkemize önemli kabiliyetler kazandıracak 10 adet A400M Ulaştırma Uçağı’ndan ilk 3’ü teslim alınmıştır. Kalan 7 uçağın Kasım 2016 ile Mayıs 2018 tarihleri arasında teslim alınması planlanmaktadır.

-F-35 uçaklarının Müşterek Taarruz Uçağı Programı kapsamında geliştirme ve test faaliyetleri devam etmektedir. Milli mühimmatlarımızın da entegre edileceği F-35 savaş uçağının, bilgi füzyonu, görünmezlik ve ileri algılayıcı teknolojileri gibi gelişmiş yetenekleriyle 2020’li yıllarda Türk Hava Kuvvetlerinin önemli bir muharip unsuru olması öngörülmektedir. Halihazırda ilk 6 uçağın siparişi verilmiştir. Yeni nesil milli bir savaş uçağı geliştirilmesi için başlatılan projede kavramsal tasarım çalışmalarında 3 alternatif konfigürasyon belirlenmiştir. Projenin ön tasarım aşamasını 4 yıl içerisinde bitirmek ve uçağımızın ilk uçuşunu 2023 yılında gerçekleştirmek hedefiyle TUSAŞ ana yüklenici olarak seçilmiş, sözleşme görüşmeleri devam etmektedir.

- Genel Maksat Helikopter Projesi ile 6 farklı kurumumuzun 109 genel maksat helikopter ihtiyacı karşılanacaktır. Bugüne kadar doğrudan tedarik edilen BlackHawk helikopteri, ilk olarak bu proje kapsamında lisans altında üretim modeli ile Türkiye’de üretilecektir. İlk defa bu helikopter projesi için yaklaşık yüzde 60 oranında yerli sanayi katılımı gerçekleşecektir. Özgün Helikopter Programı, eğitim helikopteri ve hafif sınıf genel maksat helikopteri ihtiyacının özgün tasarım bir platform ile karşılanması amacıyla başlatılmıştır. Program kapsamında hafif sınıf bir genel maksat helikopteri; milli imkanlarla tasarlanacak, geliştirilecek, test edilecek ve üretilecektir. Bu kapsamda, mevcut helikopter projelerinden kazanılan deneyimlerle milli bir helikopter sanayisinin kurulması yönünde adım atılmıştır.

-ATAK Projesi kapsamında 10 adet helikopterin teslimatı gerçekleştirilmiştir. Helikopterimizi asimetrik savaş alanında dünyadaki operasyonel anlamda en iyi çözüm ve şimdiden ihracat potansiyeli yüksek bir proje olarak değerlendiriyoruz. Proje kapsamında 59 adet helikopter Türkiye’de üretilecektir.

-Modern Piyade Tüfeği Projesi kapsamında, yurt içinde geliştirilen tüfeğin ilk kafilesinin Silahlı Kuvvetlerimize tesliminin ardından Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu ile 20 bin adet piyade tüfeği için seri üretim sözleşmesi 6 Temmuz 2015 tarihinde imzalanmıştır. Diğer yüklenici adayı olan Kalekalıp Makina ve Kalıp Sanayi A.Ş. ile ise 15 bin 14 adet piyade tüfeğinin üretimine ilişkin sözleşme 24 Aralık 2015 tarihinde imzalanmıştır.

- Çok yüksek çözünürlüklü GÖKTÜRK-1 uydumuzun nihai entegrasyonunun 2015 yılında ülkemizde kurulan Uydu Sistem ve Entegrasyon Tesisinde tamamlanarak 2016 yılı sonunda fırlatılması hedeflenmektedir."

AA