Durali Göğüş

Durali Göğüş

Yuvarlak Masanın Öyküsü

Toplantı merkezin kapısı çalar. Tak tak! İçeridekilerden biri açar kapıyı. Buyurun beyefendi. Ben batıya hizmet ve köle ruhlular toplantı merkezini aramıştım. Tamam, burası buyurun. Size batılı üst aklın promosyon hediyesi yuvarlak masa getirdik. Kim o? Kim gelmiş? Kargodan gelmişler, küreselciler yuvarlak masa göndermişler. Buraya kurulacakmış. Evet evet doğru bizim genel müdürü aramışlar gece özel hattan haberimiz var. Getirsinler. Kargocu ses verir: ‘’Yerini bir görelim.’’ Biz küreselcilerin özel kargo şirketindeniz. Aşağıda bizim eğitimli güvenlik elemanları kuracak masayı. Yerinde detaylı bir incelme yapmamız gerekiyor. Bize verilen talimat öyle. Her köşeye bakıp böcek var mı, yok mu iyice bakın dediler. Masada yapılacak iç cephenin hizmetkârlar toplantısının içeriği çok gizli olduğundan sadece bizim kurulum elemanları olacak. Siz bize müsaade edin birkaç saat lütfen sizleri salon dışına alalım. Bitince biz size sesleniriz. Masanın gündem dosyası masanın üzerinde olacak. Senoryanın dışarıya sızmaması gerekiyor. Patronlar böyle istemektedirler. Birileri sizi gözetleyecek, gözcü de (ABD,AB,Siyonist ) yerleştirdik. Bizim işimiz bitti. Masanız hayırlı olsun.

Aylardır beklenen oturma krizini çözecek mucize masanın gelişi altılı takım şefi tarafından diğer paydaşlara haber verildi sevinçle. Masamız kuruldu arkadaşlar yaşasın. Hemen yarın sizi yemekli toplantıda toplayacağım. Haber diğer ortaklarda da heyecan uyandırdı. Masanın tılsımını beklemekten gözlerine uyku girmedi o gece. Gecenin karanlığı yavaş yavaş yerini alaca karanlığa bırakırken güneş yüzünü göstermiş sabah olmuştu. Altılı ortaklar ve kimliği belli gölge, siyah son model Alman markalı araçlarla binaya giriş yamaya başladılar. Hepsinde bir heyecan ama nasıl bir heyecan. Masa nasıl bir masa idi? Hadi sizi merakta bırakmayalım. Ayakları ,ortası küresel ana direğe bağlanmış, kenarlara uzayan altı ayaktan oluşturulmuş. Üst kısmı dairesel yüzeyli küresel güç simgeleri ile motiftenmiş BİDEN kovboyunun özel tasarımı ile yapılmış cilası batılı menfaatçilerin fırçalarından özel imalatlı bir masa.

Gelen ortaklar masa başına geçmeden bir dinlenme çayı faslından sonra koridorda yan yana dizilmiş bir aile fotoğrafı verdiler. Hadi masamızı çok görmeye sabırsızlandığınızı biliyorum. İttifakın şefi önde adımlar masanın olduğu salona doğru ilerlerken ayaklar da sevinçten birbirine karışır. Ve! Kapı görevlilerce yavaş yavaş açılır. Aman Allah’ım, ne müthiş bir masa! Yaşa var ol BIDEN amca! Sen bizi ne kadar çok seviyorsun!.. Minnettarız sana. Şef söz alır buyurun der hemen ilk koltuğu kapar ve oturur hemencecik. Diğerleri de kapmaca oyununda olduğu gibi tuttuğu koltuğa otururlar sevinç ve heyecanlanarak. Bay müdür söze girer. Tekrar hoş geldiniz arkadaşlar. Bizi sevenler bize böyle güzel bir masa göndermekle çok ince bir davranış göstermişler. Çok teşekkür ederim sizler adına. Bizleri bir araya getiren güce sonsuz teşekkürler. Onlar ne derse o ne isterse o. Şimdi sizleri BIDEN’ın ruhunu çağırma seansına davet ediyorum. Cereyanları kapatın yavrum. Zaten faturalar çok kabarık geliyor. Ha onu da söyleyeyim cereyan parasını ödemeyeceğim. Bu da fırsat olur, karanlıkta sık sık ruh çağırma seansları yaparız, başka bir şey olmaz bizden. Ben çok korkarım hayalet çağırmadan olmaz mı bay müdür? Biz de korkmaya başladık der diğerleri. Ey BIDEN’ın ruhu bize talimatların için görünür müsün? Korkutucu atmosferde bir ses!... Dinleyin altılı kardeşlerim talimatlarım masanın üzerindeki dosyada. Haydin göreyim sizi. O anda lambalar yanar, Oh o neydi öyle!...Neyse paydaşlar masanın üstündeymiş yıkım talimatı dosyası dosyayı açıp madde madde gündemimizi görüşeceğiz. Dosyaya biriniz uzanabilir misiniz? Hepsinden cevap, kolumuz uzanmıyor. Masanın altından bir ses: Ben şefimize doğru mıknatıslanma yolu ile gönderiyorum. Bir ürperti hepsinde, bu ses nereden geliyor? Dosya yavaş yavaş mister şefe doğru yol alıyor. Gözler yuvalarından, kalp yerinden fırlayacak bir korku ile dosyanın şefe ulaştığını görürler. Hepsinin ağzından titreyerek çıkan sözler, masanın altında biri mi var? Şef: Arkadaşlar korkacak bir durum yok bizim diğer paydaşımız dağdaki eşkıyanın sesi sakin olalım. Hım Hım. Öylemi? Keşke bizim de önceden haberimiz olsaydı. Neyse o görünmeyecekti zaten senaryo öyle yazılmıştı. Şef dosyanın kapağını açar, gündemin ilk ve tek maddesini bir kez içinden okur. Sonra kızaran ve değişen yüz ifadesiyle.

Arkadaşlar gündem tek madde. İndirin!.. İndirin!.. Bu adamı… Arkadaşlar yönetmenimiz daha önce de kendi seçim propagandasında söylemişti hepiniz malumu. Her el attıkları ülkede iktidardakini değiştirdiler, sadece bir ülkede tüm girişimlerine rağmen alaşağı edemediler. Bunun için seçilmiş olma şerefiyle bizi yıkım ekibi olarak ortak yaptılar. Bizim neler yapacaklarımızı tek tek yazmışlar. Hepimiz aynı noktaya saldıracağız. Bunun için yalan dolanda sınır yok, iftirada, provokasyonlarla, sivil itaatsizlik çağrısında yarışmamız isteniyor. Bunun için bize yandaş basın, medya, sanat çevresi, troller ve marjinal gruplarla inanca, kutsallara, ekonomi üzerinden siyasi terör ne varsa yapmamızı istiyor, bizi gözetleyen üst akıl üstatlarımız. Var mı anlamayan? Bu seslerde neyin nesi? Dışarıdan gelen gürleyen bir ses: Nerede onlar? Hayır başkanım giremezsiniz, lütfen efendim onlar yuvarlak masada toplantı halindeler. Masanın olduğu salonun kapısına doğru hızla yaklaşmaktaydı ayak sesleri. Aç, aç kapıyı! Ama sayın başkanım. Siz ha siz!.. Bizden görünümlü yabancılar!.. Masanın etrafındakiler panikle kendilerini masanın altına attılar. Gelen son çeyrek asırda küresel anlamda gücü kıskanılan pehlivan yapılı REİS. Yanında vatan ve ümmet sevdalıları başbuğ ve alperen başkan. Masanın altında saklananlarda şok, korku ve şaşkınlık!.. Sen de kimsin be ? Ne işin var masanın altında? BIDEN amca sen orada gizlen fotoğrafta görünmeyeceksin dedi. Bende buradayım işte. Pehlivan başkan: Çıkın çıkın oradan çıkın karşıma! Ne söyleyecekseniz ne yapacaksanız çıkın hadi. Yavaş yavaş tek tek çıkmaya başladı başlar. Bize verilen emirle seni yenmemizi istiyorlar akıl sahiplerimiz Pehlivan başkan; Hadi gelin o zaman. Hadi hadi korkmayın gelin gelin. Baktılar tek tek bir nane olmaz bizden. Bizi bir araya toplayıp seni kündeye getirmemizi isterler. Bizde elimize verilen kâğıttan bunu nasıl yapmamız gerektiği okuyorduk. Hatta inan biz yapamayız dedik. Aman siz de ne zayıf adamlarsınız deneyin bir kez dediler. İşte durumumuz bu REİS. Hadi o zaman gelin bakalım yediniz birden. Vira bismillah. Reis tuttuğunu masanın üzerine vuruyor, yedi saniyede masanın üzerinde yedi siyasi sırt üstü kündeye gelmiş. Masanın ayakları Pehlivanın gücü karşısında fazla dayanamayıp üzerindekilerle beraber alaşağı olmuş. Hurdaya çıkmış bizim meşhur yuvarlak masa.

Pehlivan başkan ve yol arkadaşları vatan sevdalılarını da alıp işine gücüne dönmüş.

Güçlü geldiği zaman güçsüzlerin yürüyüşü son bulurmuş der eskiler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum